sergide, şairin Moskova’ya üçüncü kez gidişinden sonra 1951-1963 yılları
arasındaki fotoğraflara yer veriliyor.
Merkezi Sanat Galerisi işbirliğiyle hazırlanan serginin küratörlüğünü ise Melih
Güneş üstlendi.
Nazım Hikmet’in Yolculuk Fotoğrafları” sergisi 28 Mart’ta Caddebostan Kültür Merkezi ‘nde açılacak ve 25 Nisan’a kadar açık
kalacak.
materyaller Vera Tulyakova Hikmet
Arşivi, Rusya Devlet Edebiyat ve Sanat Arşivi ve başka ülkelerin arşivlerinden
derlenmiş. Sergide ayrıca şunlar olacak:
- Nâzım
Hikmet’in çoğunluğu yurtdışından imzalı fotoğrafları - 1928
tarihli, Nazım Hikmet’in ilk kitabı 1928
tarihli ilk kitabı - 1932’de
SSCB’de ilk basılan kitabı dahil olmak üzere Türkiye dışında basılan bazı
kitapları, - Şair
ile ilgili plaklar, ses bantları, bazı gazete kupürleri ve Güneş’in hazırladığı
“Bir Yitik Miras Nâzım Hikmet” başlıklı bir video çalışması - Halet
Çambel Arşivi’nde yer alan yazarın 53 günlük bir bebekken çekilen bir
fotoğrafının yer aldığı Nâzım Hikmet’in doğum tarihini kesinleştiren Memduh Ezine’nin
hatıratı da ilk kez sergide yer alacak - Nazım Hikmet’in ölümü sonrasında Hiroşimalı çocuklar tarafından
Nâzım Hikmet adına Vera Tulyakova’ya, savaştan sonra barışın simgesi olan,
rengarenk kâğıtlardan katlayarak yaptıkları 1000 adet turna kuşu gönderirler.
Sergideki çocuklar için bu kuşların nasıl yapıldığını gösteren panolar da yer
alacak
Nazım Hikmet Kimdir?
Nâzım Hikmet Ran ya da Türkiye’den ayrıldıktan sonraki soyadı ile Nâzım Hikmet Borzecki (14 Ocak 1902; Selânik, Osmanlı İmparatorluğu – 3 Haziran 1963; Moskova, SSCB), Türk şair ve yazardır. Şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır. Türkiye’de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerindendir. Uluslararası bir üne ulaşmıştır ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir.[7][8] Komünist siyasi düşünceleri yüzünden defalarca tutuklanmış ve yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiş; Türkiye’de 11 ayrı davadan yargılanarak İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre hapis yatmıştır.[8] Yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim, Ahmet Oğuz, Mümtaz Osman ve Ercüment Er adlarını da kullanmıştır. 1951 yılında Türkiye’den ayrılması sonrasında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılmış; bu karar ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihinde iptal edilmiştir.[8] 1963 yılında Moskova’da kalp krizi sonucu ölmüştür. Mezarı hâlen Moskova’dadır.