Adı yüzyıllar boyunca hatırlanan, hakkında şiirler, şarkılar ve oyunlar yazılan, Yunan mitolojisinin en trajik ve bir o kadar da cesur kadın figürlerinden biri olan Alkestis, Epsilon Yayınevi tarafından dilimize kazandırıldı. Katharine Beutner’ın kaleme aldığı bu çarpıcı romanın çevirisini Selin Kurugül, editörlüğünü ise Ebru Deniz üstleniyor.
“Sen bizim gibi değilsin. Biz de senin gibi değiliz. Kraliyet soyundan gelen bir kız keşfedilmemiş bir ada gibi olmalı; sessiz ve boş, teni ilk ayak izini, geminin gövdesinin ilk kez kuma vuruşunu, yeni bir keşfin ilk işaretiyle lekelenmeyi bekleyen, kilometrelerce uzayıp giden bir sahil kadar berrak ve saf olmalı.”
Beutner, romanda kocası Admetos’u kurtarmak için kendi hayatını feda eden Alkestis’in hikâyesini merkeze alıyor. Alkestis, annesinin doğum sırasında ölümüyle başlayan karanlığın içinde var olmaya çalışan ve her zaman ölümün gölgesinde yaşayan bir figür olarak karşımıza çıkıyor. Babası yeniden evlendiğinde, yeni üvey annesi ve üvey kız kardeşleriyle bağ kurmaya çalışırken, bir yandan da astım hastalığından kaybettiği ve çok sevdiği kız kardeşi Hippothoe’nin yokluğu ile baş etmeye çalışıyor. Sabır ve güç isteyen bu sürecin ardından kuzeni Admetos ile evleniyor, ancak evlilikte de işler düğün gecesinden itibaren pek istediği gibi gitmiyor.
Alkestis, hayatın kendi matematiğinin içerisinde oradan oraya savrulurken, kendini kontrol edemediği durumlar içinde buluyor ve kocasına olan sevgisi nedeniyle yeraltı dünyasına iniyor. Bir kadının eşi için Hades’e kendini teslim edecek kadar cesur olması, Eski Yunan’da eşe bağlılığın sembolü olarak gösteriliyor. Alkestis’in bu çağları aşan fedakârlığı ise Katharine Beutner’ın kaleminde yeniden can buluyor.
Beutner, Alkestis’in trajedisini ve yeraltı dünyasında geçirdiği üç günün bilinmeyen yönlerini gözler önüne sererken, okuru aynı zamanda Eski Yunan’ın kadın düşmanı tavırlarıyla bilinen, ataerkil toplumunun içine çekiyor. Kadınların neredeyse hiç hakka sahip olmadığı, sadece babalarının veya kocalarının malı olarak görüldüğü bir dünyada, Alkestis’in hikâyesi daha da etkileyici bir hal alıyor. Beutner, Eski Yunan kadınlarının günlük yaşamını ve onların erkeklerin gölgesinde nasıl var olmaya çalıştıklarını ustalıkla tasvir ediyor.
Kitap, kadınların sadece evlenmek ve çocuk doğurmak için var oldukları bir dünyada, Alkestis’i cesareti ve fedakarlığı ile diğer kadınlardan ayırıyor. Yazar, Alkestis’in trajedisini ve yeraltı dünyasında geçirdiği zamanın detaylarını canlı ve dokunaklı bir dille sunarken, Tanrıça Persephone ile olan ilişkisi, Alkestis’in ölümle olan mücadelesini ve sonunda kendini yeniden keşfetme süreci okuru heyecanı hiç bitmeyen bir okuma serüvenine ortak ediyor. Alkestis, kadınların çok az hakka sahip olduğu bir dünyanın canlı bir resmini çizerken, gerçekçiliğinden ödün vermiyor.
Roman, erkeklerin gölgesinde varoluş mücadelesi veren kadınların kendilerini bulma süreçlerini soluk kesici bir hikâyeyle anlatırken, tüm bu düzene, kendini bulmak adına fedakârlık yapan tüm kadınları yeniden hatırlatan bir direniş ve mitolojik roman severler için gördüğü ilgiyi hak eden bir kitap olarak okuruyla buluşuyor.
Alkestis Yazarı Katharine Beutner Hakkında
Kurgu ve yaratıcı kurgu dışı eserler yazıyor ve College of Wooster’da yazarlık ve edebiyat dersleri veriyor.