Müslüm Çizmeci’nin kaleme aldığı bu metin, bir üçlemenin ilk parçası.
Kendiyle Diyalog (En az 2 kişiliklilere özel versiyon*)
göçebe ölüler için kendini tanıma kılavuzu
“ifade insana ait bir karanlıktır”**
Kel olmadan önce güzel çocukmuş, ben de o eski ben değilim, ara sıra arıyor bulamıyorum kendimi cesetlerde. Ölmüşüm, gömenim yok. Gün geçtikçe daha çok konuşuyorum kendi kendime. Biri seslendi mi, ha, deyip hemen yakalıyorum muhabbeti, ıvır zıvır zırvalıyorum bir şeyler. Heyecanlı oluyor kalp atışlarım hızlanıyor, yine de kıvırıyorum bu işi, panik atağım sağ olsun.
Ha. Evet evet, bayılırım şaraba. Şirince değil mi, Kuşadası’na her gidişimde mutlaka uğrarım. Çeşme, of, Allah’ım, Alaçatı. Ben zaten İzmirliyim. Göçmenim kesinlikle.
Ben göçeli dünyadan, epey oluyor ki aman, dünya da fani. Yapıştım dudağına. Belki bu sportmenlik dışı hareket bana birkaç uzatma dakikası olarak geri döner. Belli bir promilden sonra halihazırda siktir ettiğim şeylerin üzerine mum dikmeye bayılıyorum, nasıl olsa! Romantizmden nefret etsem de mumla aram iyi. Ateşe bir merak sanırım, kim bilir tükenişe..
Ha. Sen de bir ses duydun mu. Bana öyle geldi herhalde. Neyse. Korku filmi izleyelim mi?
Bana bak orospu adam. Evet, bak hadi. Al o el aynanı ve bana. Al sana korku filmi. Şimdi gözlerini kapayıp elindekini kullanarak mastürbasyon yapabilirsin. Korkunun seni tahrik eden yanına yanaş. Gerçekten bu zibidinin içimize girmesine izin vermeyeceksin değil mi? Hadi gerçek aşkının gözlerinin içine bakarak yanıtla, o aptal telefonuna değil. Aynayı kullan. Aptal adam. Buradayım.
Ha. Bir şey yok. Telefondan korku filmi bakıyordum. Instagram’da biri bir film paylaşmıştı. Kimse değil. Önemsiz biri.
Ölüler önemlidir aslında. Mezarları yoksa biraz huzursuzluk. Hepsi bu. Pamuk tıkanmamış henüz, ondan bu pis koku. Sela? Yo, hayır biz Müslüman falan değiliz. Güldürme beni. İmanın beş şartından biri kendini sevmek değil. Namaz? Hayvanız. Zekat? İki bira. Oruç? Yılda dokuz ay. Hac? Haç? Maç? Kaç kaç? Sayamadım. Gene santra.
Ha. Yağmur yağıyor. Bayılırım yağmura. Ahmakıslatan değil mi. Sağanak, of, Allah’ım. Rüzgar. Bizim oralar sel olurdu ufakken ben. Dışarı çıkalım mı?
Kendimden nasıl çıkabilirim ki. Kapısı yok bu meretin. Karanlık, öyle ya, arada ışığı gelip giden ve ışığın bahşettiği hafızayla bakarkör de olsa algılanabilen verili bir karanlık bile değil. Karadelik demek sanki daha doğru olur. Safi ses. Yani öyle, bir ölü için aynanın karşısındaki tüm yavşaklık kelimelerden ibaret. Başı ve sonu olmayan. Öğrenilmiş mi yoksa sade olan bir olmamaklık mı şüphesiyle havada asılı tahterevallisini arayan kendimden, nasıl, çıkabilirim!
Ha. Koşmak istiyorum. Beni yalnız bırak. Git başımdan.
Ha? Seni seviyorum.
Ben seni sevmiyorum. Git başımdan!
İyice koş. Dur. Soluklan. Derin derin nefes al. Ver. Al . Sakin ol kimse yok. Biz bizeyiz.
Git ne olur git
Şu an hayvan veya insan cinslerine odaklanmalıyız. Bana soracak olursan herhangi bir hayvanı tercih ederim. Çoğu zaman güzel bir bitki olarak arzı endam ettiğimiz oluyorsa da bu mevsim bu hali ruhiye için pek uygun değil. Biliyorsun henüz gömülmedik. Toprağımız yok. Kuruyup parçalanmak, toz olmak söz konusu. İnan bir robotun sürekli el beziyle seni kovalamasını istemezsin. Bana bak. Beni gör. Bul mezarını. Sonra göm.
Ha. Saçmalama.
İpuçlarını takip et. O kadına sarılıp huzurla uyuduğun geceyi. Kokuyu takip et. Korkuyu kovala. Telefonu kapat. Televizyonu kapat. Sekmeyi kapat. Yağmuru duy. Rüzgara dokun. O keltoşu siktir et.
Ha. Hangi kadın?
Nerdesin? Alo. Nerdesin orospu çocuğu. Ha!
Sekmeyi kapattı. Yeni sekme açtı. Geçmişi izledi. Seçilen verileri temizledi. Messenger’ını açtı. Seçilen verileri temizledi. Instagram’ı açtı. Seçilen resimleri temizledi. Aynaya baktı. Makyajını temizledi. Birilerini engelledi. Birilerine yazdı. Önce bilgisayarını açtı sonra bilgisayarında yeni bir Word sayfasına ‘Kendiyle Monolog’ yazdı. Word sayfasını masaüstüne kaydetti. Bilgisayarı kapattı. Birkaç gün uyuyamadı.
**yazarın kitabını imzalarken, sayfanın sağ üst köşesine muhakkak iliştirdiği dizesidir.
Müslüm Çizmeci, 87 Türkiye doğumlu, insan, kalem kullanabiliyor. Alfabeyle karmaşık bir ilişkisi, şimdiye dek yayımlanmış bir şiir kitabı var. Lethe Kitap’ta kurucu işçi. Hayalsever, hayvanperest, fanzinkolik.