Hwang Bo-reum’un kaleme aldığı, Athica Yayınları’nın Nilay Özeser çevirisiyle dilimize kazandırdığı, editörlüğünü ise Selin Çolak’ın üstlendiği Hyunam-Dong Kitabevi okuru kitapların, okurların, yazarların büyülü dünyasına kahve kokusu eşliğinde samimi ve yalın bir yolculuğa çıkarıyor.
“Kitaplar bizi başkalarının önüne ya da üstüne koymaz; başkalarının yanında durmamızda yardımcı olur.”
Kitabevleri, meraklıları için her zaman büyülü bir atmosfer yaratır. Okumaya düşkün biri için kitabevlerini dolaşmak, o hafif rutubetli ve eski kokan yerlerde zaman geçirmek bir nevi terapi gibidir. Kitabevleri okuyucu için bir rahatlama, hayata bir es verme mekânlarıdır.
Adından da anlaşılacağı gibi bir kitabevinde geçen roman, kitabevinin sahibi Youngju ekseninde şekillense de mekanın müdavimleri, çalışanları, atölyelerde ve söyleşilerde boy gösteren yazarlar da romanda kendini gösteren karakterler olarak öne çıkıyor.
Hyunam-Dong Kitabevi, “Bir kitabevi nasıl olmalıdır?” sorusunun yanında, bir okurun, yazmak isteyen, yazar olma hayalleri kuran herkesin aklından geçen klasik sorulara da cevap arıyor. Kitabın başkarakteri Youngju kitabevini ve kendini geliştirmeye çalışırken aynı zamanda edebi eserler ve nitelikli okur olmak için hayali karakterlerin ve durumların ağzından okuyucuya kolay anlaşılır ve akılda kalıcı tavsiyeler veriyor.
Romanda karakterlerin gelişimini dümdüz bir çizgide değil de iniş çıkışları ile okumamız, hikâyeleri ilerledikçe derine inmemiz, kitabın yazarı Hwang Bo-reum’un karakterleri oluştururken ne kadar özenli davrandığını hissettiriyor. Bu romanın içinde kendinizi, tanıdıklarınızı, arkanızda bıraktıklarınızı, özlediklerinizi ve kızdıklarınızı bulabiliyorsunuz. İnsana dair ve insana ait çok şeyle karşılaşıyorsunuz.
“Youngju hayatın doğru cevaplara sarılarak yaşamak, kimi zaman o cevapla çarpışıp, o cevabı deneyimlemekten ibaret olduğunu biliyordu. Derken bunca zaman boyunca kucakladığımız doğru cevabın aslında yanlış olduğunu fark ettiğimiz an gelirdi. O zaman, tekrar bir başka doğru cevaba tutunup yaşamaya devam ederdik. İşte bu bizim küçük, sıradan yaşamımızdı. Böyle böyle doğru cevaplarımız sürekli değişime uğrardı.”
Hyunam-Dong Kitabevi, aynı zamanda bir mücadele romanı. Ayakta durmaya çalışan bir kitabevinin yanında kendi hayatını kurmaya, kendini bulmaya, kendi eksiklerini gidermeye ve kendileriyle barışmaya çalışan karakterler duygularında ve davranışlarında hayatlarına değer katabilmek için çaba sarf ediyorlar. Bunu hiç farkında değillermiş gibi yapsalar da karakterlerin içsel iştahları romanın en dikkat çekici noktalarından biri olarak öne çıkıyor. Yazarın bu döngüsel ve bütünsel çabayı çok sade, abartmadan ve olduğu gibi aktarabilmesi de hem okuyucu ile roman arasında kuvvetli bir bağ kuruyor hem de romanın akılda kalmasını sağlıyor.
Kitabın baş karakteri Youngju, her şeyi doğru yapan, toplum kurallarına uyan, okulda başarılı, para getiren bir mesleğe sahip, evlenmiş, hayatında hiçbir şeye itiraz etmeyen bir kadınken boşanıp hayallerinin peşinde koşarak Hyunam-Dong Kitabevi’ni açıyor. Kitabevi kendi kültürüne ve ailesine karşı başkaldırısının bir sembolü olurken, aynı zamanda romandaki tüm karakterlerin kendi devrimlerini yapabilmeleri için bir sığınak oluyor. Romanda bahsi geçen ve referans alınan kitaplarsa meraklılarına bir kitap listesi olma niteliğini taşıyor. Ayrıca kitabın başkarakterlerinden birinin barista olması ve kahveyle ilgili birçok diyalog da kitabı okurken sizi kahve içme isteğiyle dolduruyor.
“Kitap okumak ve kahve yapmak birçok yönden benziyordu; herkes kolayca başlayabilir, üzerine yoğunlaştıkça kapılıp gidebilir, bir kez kapılınca kolay kolay uzaklaşamaz ve gittikçe daha fazla incelik göstermek gerekirdi. Yani okumanın ve kahvenin kalitesini belirleyen şey, ince nüansları anlamaktan geçiyordu. Özünde okuyucular ve baristalar, kitap okuma ve kahve hazırlamanın kendi halinden keyif alıyordu.”
Hyunam-Dong Kitabevi, kitapların arasında yeşerip güçlenen, dallarını bambaşka insanların oluşturduğu güçlü ve göz alıcı bir ağaç gibi zihinlerde ve kalplerde yeşerirken, tüm dünyada neden bu kadar sevildiğini okuyucusuna ispat etmekte hiç zorlanmıyor.
Hyunam-Dong Kitabevi · Arka Kapak Yazısı
Youngju her şeyi doğru yapmıştır; üniversiteye gitmiş, düzgün bir adamla evlenmiş, saygın bir işe girmiştir. Sonra bir anda her şey altüst olur. Tükenmişlik hissiyle eski hayatını terk eder, zirvedeki kariyerini bırakır, kocasından boşanır ve hayalinin peşinden gider. Bir kitapçı dükkânı açar… Youngju ve müşterileri, Seul’ün şirin bir mahallesinde kitapların arasına sığınırlar. Yalnız bir baristadan evli ama mutsuz bir ev hanımına ve Youngju’da özel bir şeyler olduğunu gören yazara kadar hepsinin geçmişinde hayal kırıklıkları vardır. Hyunam-Dong Kitabevi zamanla onların, hayatı nasıl yaşamaları gerektiğini öğrendiği yer haline gelir. Hyunam-Dong Kitabevi, huzuru ve güven duygusunu yakalamanızı sağlayacak, size kitapların iyileştirici gücünü hatırlatacak yürek ısıtan bir hikâye.
1987, İstanbul doğumlu. Felsefeci, yaratıcı drama&tiyatro eğitmeni. Başta KalemKahveKlavye olmak üzere çeşitli mecralarda yazılar kaleme alıyor. İlk kitabı Aristoteles · Hayatı Bir Şölen Sofrası Gibi Bırakmalı Ne Susuz Ne de Sarhoş 2022’de Destek Yayınları’ndan çıktı. Evli ve iki kedi annesi.