Pek
çoklarının Hayal Dergisi’nden tanıdığı Müslüm Çizmeci’nin yeni şiir kitabı “Kuyudan
Bildiriyorum”, çok yakında Hayal Yayınları’ndan çıkıyor.
çoklarının Hayal Dergisi’nden tanıdığı Müslüm Çizmeci’nin yeni şiir kitabı “Kuyudan
Bildiriyorum”, çok yakında Hayal Yayınları’ndan çıkıyor.
Hayal Dergisi başta olmak üzere birçok fanzin ve yayında çoğunlukla şiirleri
ve muhtelif türde yazıları ile bilinen Müslüm Çizmeci ‘nin yeni şiir kitabı “Kuyudan
Bildiriyorum” çok yakında raflarda yerini alacak.
ve muhtelif türde yazıları ile bilinen Müslüm Çizmeci ‘nin yeni şiir kitabı “Kuyudan
Bildiriyorum” çok yakında raflarda yerini alacak.
Bir
süredir KalemKahveKlavye mecralarında
da çok sevilerek okunan ve yazmaya devam eden Müslüm Çizmeci dostumuzun kitabı Hayal
Yayınevi etiketi ile çıkıyor.
süredir KalemKahveKlavye mecralarında
da çok sevilerek okunan ve yazmaya devam eden Müslüm Çizmeci dostumuzun kitabı Hayal
Yayınevi etiketi ile çıkıyor.
İdealize
edilmiş suni duygulanımlar yaratan, beyaz bir fon üzerinde sırıtan renkli
şiirler yerine hem hayalin hem hakikatın kendini en asilce ifade edebildiği
siyah bir fon üzerine yazılmış bu şiirlerin ve kitabın bahtının açık olması
dileğiyle…
edilmiş suni duygulanımlar yaratan, beyaz bir fon üzerinde sırıtan renkli
şiirler yerine hem hayalin hem hakikatın kendini en asilce ifade edebildiği
siyah bir fon üzerine yazılmış bu şiirlerin ve kitabın bahtının açık olması
dileğiyle…
Müslüm
Çizmeci’nin şiiri üzerine sevgili Şenol
Erdoğan’ın ve Altay Öktem’in kaleme aldığı yorumları ve kitaptan küçük bir
alıntıyı aşağıda bulabilirsiniz.
Çizmeci’nin şiiri üzerine sevgili Şenol
Erdoğan’ın ve Altay Öktem’in kaleme aldığı yorumları ve kitaptan küçük bir
alıntıyı aşağıda bulabilirsiniz.
**
“ve
doğru ve gerçek ve evren, bayat
bi’ günaha örülmüş desenlersek, yani biz
yani o´lur ya öyle; zaman döngüsünde aynı anda her
ihtimal,
yaşama ya da yaşama tutsak”
doğru ve gerçek ve evren, bayat
bi’ günaha örülmüş desenlersek, yani biz
yani o´lur ya öyle; zaman döngüsünde aynı anda her
ihtimal,
yaşama ya da yaşama tutsak”
**
Oluşlar,
oluşlarla iç içedir, şiirin kendi oluşu gider ve kişinin “başka” oluşları ile
ilişkiye girer, ortaya çıkacak olan nesneleşene dek bir evsizcesine dolaşıp
durur, peki ya bir şekil verir mi ona; kitabın (şairin) çıkardığı sesi kim
duyabilir onun kulağı ve duyulmasını istediği şekliyle, işte orası şiirin başka
kişilerde oluşuna devam ettiği öteki bölgelerdir. Peki, sese ve harfe
büründürmenin bir adım ötesine geçip onu diğer bir şekle bindirmek oluşun nasıl
bir devamıdır; birilerinde olumlu ya da olumsuzdan öte, çatlaklar açmasıdır
bunun cevabı; ne olursa, kim ya da, -ya da nerede- bir çatlağa karşılık
gelecektir mutlaka. Görevi de yoktur şiirin, şiirin kendisi dışında şiir de
yoktur zaten. Herkesin bir sesi her sesin bir rengi var, birileri dışa vurur,
vurabilir, birileri yapamaz bunu. Şimdi ise Müslüm Çizmeci şiirini, kendinin
dışı olana açmaya karar veriyor, dinleme vakti, koklama, duyumsama…
oluşlarla iç içedir, şiirin kendi oluşu gider ve kişinin “başka” oluşları ile
ilişkiye girer, ortaya çıkacak olan nesneleşene dek bir evsizcesine dolaşıp
durur, peki ya bir şekil verir mi ona; kitabın (şairin) çıkardığı sesi kim
duyabilir onun kulağı ve duyulmasını istediği şekliyle, işte orası şiirin başka
kişilerde oluşuna devam ettiği öteki bölgelerdir. Peki, sese ve harfe
büründürmenin bir adım ötesine geçip onu diğer bir şekle bindirmek oluşun nasıl
bir devamıdır; birilerinde olumlu ya da olumsuzdan öte, çatlaklar açmasıdır
bunun cevabı; ne olursa, kim ya da, -ya da nerede- bir çatlağa karşılık
gelecektir mutlaka. Görevi de yoktur şiirin, şiirin kendisi dışında şiir de
yoktur zaten. Herkesin bir sesi her sesin bir rengi var, birileri dışa vurur,
vurabilir, birileri yapamaz bunu. Şimdi ise Müslüm Çizmeci şiirini, kendinin
dışı olana açmaya karar veriyor, dinleme vakti, koklama, duyumsama…
Şenol
Erdoğan
Erdoğan
**
Hayat
dibe vurduğunda şiir atağa kalkar. Şair dipten sesleniyorsa, şiiri yücelir.
Keşke böyle olmasaydı. Keşke herkes hak ettiği kadar masum, hak ettiği kadar
onurlu, hak ettiği kadar insanca yaşayabilseydi de şiir yara alsaydı. Müslüm
Çizmeci’nin şiiri, bu yaşımda bana şunu öğretti: Biz kaybettiğimiz için şiir
kazanıyor. Lanet olsun! Müslüm sokak aralarını ve minareyi çalanların önceden
hazırladığı kılıfları yüzümüze vuruyor. Hayatı tüm gerçekliğiyle önümüze
seriyor; tüm pisliğiyle. Gerçeklik demek, pislik demektir artık, geçsin
sözlüklere. Şiir gittikçe geriliyor, gücünü yitiriyor günümüzde. Şiirin tek
çıkar yolu, tokat atmaktır. Kallavi bir tokat. Müslüm işte o tokadı atıyor. Bu
kitap, bize biçilen rolü reddedenlerin, şiiri hayatın orta yerine, bir zıpkın
gibi saplamaya niyet edenlerin başucu kitabı olacak. Selamlıyorum.
dibe vurduğunda şiir atağa kalkar. Şair dipten sesleniyorsa, şiiri yücelir.
Keşke böyle olmasaydı. Keşke herkes hak ettiği kadar masum, hak ettiği kadar
onurlu, hak ettiği kadar insanca yaşayabilseydi de şiir yara alsaydı. Müslüm
Çizmeci’nin şiiri, bu yaşımda bana şunu öğretti: Biz kaybettiğimiz için şiir
kazanıyor. Lanet olsun! Müslüm sokak aralarını ve minareyi çalanların önceden
hazırladığı kılıfları yüzümüze vuruyor. Hayatı tüm gerçekliğiyle önümüze
seriyor; tüm pisliğiyle. Gerçeklik demek, pislik demektir artık, geçsin
sözlüklere. Şiir gittikçe geriliyor, gücünü yitiriyor günümüzde. Şiirin tek
çıkar yolu, tokat atmaktır. Kallavi bir tokat. Müslüm işte o tokadı atıyor. Bu
kitap, bize biçilen rolü reddedenlerin, şiiri hayatın orta yerine, bir zıpkın
gibi saplamaya niyet edenlerin başucu kitabı olacak. Selamlıyorum.
Altay
Öktem
Öktem
Müslüm Çizmeci, 87 Türkiye doğumlu, insan, kalem kullanabiliyor. Alfabeyle karmaşık bir ilişkisi, şimdiye dek yayımlanmış bir şiir kitabı var. Lethe Kitap’ta kurucu işçi. Hayalsever, hayvanperest, fanzinkolik.