Daha önce “Böyle Sustu Zerdüşt” ile tanıdığımız Nicolas Wild’ın yine Esen Kitap etiketiyle basılan “Kabil Disko: Afganistan’da Kaçırılmamayı Nasıl Başardım?” çizgi romanı üzerine bir inceleme.
Bir gün Afganistan’a gitmem gerekirse Kabil Disko’yu mutlaka yanıma alacağım. İçindekileri görmeyi ummasam da mizah diline ihtiyacım olacağını düşünüyorum. Kabil Disko tanıdıklık hissini anında veren kitaplardan ve çizgi romanın görsel gücünü de arkasına aldığından bu etki uzun süre zihne yapışıyor. Birkaç saatte bitiyor olması, eğlendiriyor olması ve renkli/resimli olması onu asla hafif kitaplar kategorisine sokmamalı. Bu yazı biraz da bunun için yazılıyor.
Çalışmak için Afganistan’a gitmek, umudun bittiği noktayı işaret ediyor olabilir. Kulaktan dolma bilgilerle kocaman bir ülkeyi tanımak ne kadar imkansızsa, bir kitapla da bir ülkeyi tanımak pek mümkün değil gibi. Yine de Nicolas Wild’ın çizip yazdığı Kabil Disko başarılı bir Afganistan panoraması sunuyor. Aslında yazması bile garip bir ülke: Afganistan. Bir insan neden Afganistan’a gitsin ki? Ya da neden Afganistan’la ilgili bir kitap yazsın? Daha da ilginci, neden Afganistan’la ilgili bir çizgi roman yazsın? Bu soruların cevapları kitapta gizli. Kabil Disko didaktik ve sistematik bir rehberlik, eleştiri, eğlence kitabı değil. Kabil Disko, mizahi bir kafanın çöle bakışını anlatıyor. “Güldürürken öğretiyor” da değil yaptığı, tedirginliği tebessümlü ve hüzünlü bir anlama çeviriyor, dönüştürüyor. Çünkü yüzlerce yıllık önyargı, kitapta anlatılan coğrafyayı mekan edinmiş. Buralarda (Buralarda demem de garip, Türkiye’yi Ortadoğu’da ve hatta Afganistan’ın yakınında kurguladı kafam nedense) her şey her şeye dönüşür ve unutulur gider.
Batı’nın gözünde Afganistan’ın nasıl bir yer olduğunu az çok tahmin edebilirsiniz. Ne zaman hümanist ne zaman kibirli olduğu anlaşılmayan bu bakışa dair bir şeyler okumak, yazmak ve hatta düşünmek kolay görünebilir. Ama milyonlarca insanın etkilendiği savaşların başlangıcı tam olarak bu riyakarlık olabilir. Karşılaştığımız belirsizliğin izleri Kabil Disko’da mevcut. Batılıların özellikle Doğu ülkeleri ile ilgili anlamakta zorlandıkları birçok şeyi mizaha dökme ustalığı Kabil Disko’nun omurgası. Nicolas Wild özeleştiri yetisini mizah omurgasının etrafına inşa edip hayat dolu bir çizgi roman yaratmış. Çoğu zaman tarafsız bir şekilde yaptığı mekan ve ortam tasvirleri de değişik bir deneyim sunuyor.
Nicolas Wild’ın İş Seyahati
2005 yılında iş için Afganistan’a giden yazarın görevi ülkenin anayasasının bir çizgi roman uyarlamasını hazırlamak. İki yıl yaşadığı Afganistan deneyimini üç ciltlik bir çizgi roman serisinde toplayarak tarih nezdinde kaybolabilecek noktaları tarihe not düşüyor.
Bir çizgi romanı incelemek için nelere öncelik verilmeli, bilmiyorum. Çizgileri ve romanı ayrı ayrı ele aldığımda ise karakterlerin çizgilerle gerçek anlamda can bulduğunu, kelimelerin ise sivri bir akılla sunulduğunu gördüm.
İslamofobinin yükselişe geçmesi ile Kabil Disko arasında faydacı olarak tanımlanabilecek bir bağ sezdim. Kitabı okurken haber sitelerinde ve televizyonlarda malum gündem dönüyordu. Neden-sonuç döngüsü üzerinde durması itibariyle Kabil Disko, Batı’nın Doğu’ya daha derinlikli bakmasına katkı sağlayabilir. Çünkü keskin çizgiler çizip sorundan uzaklaşmaya çalışmak, üstelik sorunun ortaya çıkmasında parmağın varsa, pek adaletli değil. Öte yandan Nicolas Wild’in kitabın arkasına iliştirdiği sürprizler de hem ilgi çekici hem de düşünmek isteyene düşündürücü. Esen Kitap’ın şaşırtmayı seven yayın politikası sayesinde okuyabildiğimiz serinin ikinci kitabı “Kabil Disko – Afganistan’dan kaçırılmamayı nasıl başardım?” çizgi romana bakışınızı yerinden oynatabilir kısacası. “Kabil Disko – Afganistan”da afyonkeş olmamayı nasıl başardım kitabını bekliyoruz.
Mühendis / Yazar. Çeşitli kitap eklerinde kitap inceleme / eleştiri yazıları çıktı. Kalemkahveklavye site ve dergisinde öykü, deneme, kitap incelemeleri yazmaya devam ediyor.