Ömer Ayhan imzasıyla İletişim Yayınları’ndan
çıkan “Şehrazat” romanı üzerine
çıkan “Şehrazat” romanı üzerine
bir Gezginci Erdem incelemesi.
Bazen hislerimiz bizi bir kitaba
götürür. Ömer Ayhan‘ın İletişim Yayınları‘ndan çıkan
son romanı “Şehrazat” hislerimin
bana getirdiği kitaplardan.
götürür. Ömer Ayhan‘ın İletişim Yayınları‘ndan çıkan
son romanı “Şehrazat” hislerimin
bana getirdiği kitaplardan.
Yazar hakkında bilgim yoktu, -bu belki benim ayıbım-, kitabın adını da
duymamıştım ve kitabın kapağı da albenili değildi. Kitabı üst raftan,
saklandığı yerden elime aldım ve “Bu kitabı okumalıyım” dedim. Okudum da.
Gerçekliğimin dışında algımı yönlendiren hisler -ki siz buna beynimin oyunu da
diyebilirsiniz- beni yanıltmadı. Okuyucu olarak kitap seçerken tesadüfleri göz
ardı etmememiz anlatmak istediğim aslında. Nadir başınıza gelir ama geldiği
zaman sizi kitapların ruhu olduğuna inandırır bu tip olaylar. “Şehrazat”ın
büyüsü elime aldığımda başladı benim için ve zeka dolu gerçeğe yol aldı
sayfaları çevirdikçe.
duymamıştım ve kitabın kapağı da albenili değildi. Kitabı üst raftan,
saklandığı yerden elime aldım ve “Bu kitabı okumalıyım” dedim. Okudum da.
Gerçekliğimin dışında algımı yönlendiren hisler -ki siz buna beynimin oyunu da
diyebilirsiniz- beni yanıltmadı. Okuyucu olarak kitap seçerken tesadüfleri göz
ardı etmememiz anlatmak istediğim aslında. Nadir başınıza gelir ama geldiği
zaman sizi kitapların ruhu olduğuna inandırır bu tip olaylar. “Şehrazat”ın
büyüsü elime aldığımda başladı benim için ve zeka dolu gerçeğe yol aldı
sayfaları çevirdikçe.
Romanın dilindeki
dehşete düşürme yetisinden bahsetmek istiyorum önce… Olayların dışında
kelimelerin ve cümlelerin art arda dizilmesiyle zihnime sızan tedirginlik beni
şaşırttı. Mekanın, olayın veya karakterin halinden bağımsız yaşadığım bu duygu
için ayrı bir parantez açmak istedim. Osmanlıca
kelimelerin yeni akım edebiyatın
etkisiyle mi metine sızdığını bilemiyorum. Ömer Ayhan’ın diğer kitaplarını
okuduğumda bu konu hakkında da aydınlanacağıma eminim ancak “sızma” algısının
hissedilmesi özellikle çağdaş (çağımızın adamı anlamında) Nedim karakterinin bu
kelimeleri kullanmasından kaynaklanıyor olabilir. Nedim için bir dede dayanağı
oluşturulsa da yazarın kendini öne sürdüğünü düşündüğüm metinlerde de bu
kelimelerin serpiştirilmiş olması bahsettiğim “sızma” algısını besliyor. Ancak
okuma eylemi açısından engel ve aksaklık oluşturmuyor bu durum ve hatta keyif
verdiği de oluyor.
dehşete düşürme yetisinden bahsetmek istiyorum önce… Olayların dışında
kelimelerin ve cümlelerin art arda dizilmesiyle zihnime sızan tedirginlik beni
şaşırttı. Mekanın, olayın veya karakterin halinden bağımsız yaşadığım bu duygu
için ayrı bir parantez açmak istedim. Osmanlıca
kelimelerin yeni akım edebiyatın
etkisiyle mi metine sızdığını bilemiyorum. Ömer Ayhan’ın diğer kitaplarını
okuduğumda bu konu hakkında da aydınlanacağıma eminim ancak “sızma” algısının
hissedilmesi özellikle çağdaş (çağımızın adamı anlamında) Nedim karakterinin bu
kelimeleri kullanmasından kaynaklanıyor olabilir. Nedim için bir dede dayanağı
oluşturulsa da yazarın kendini öne sürdüğünü düşündüğüm metinlerde de bu
kelimelerin serpiştirilmiş olması bahsettiğim “sızma” algısını besliyor. Ancak
okuma eylemi açısından engel ve aksaklık oluşturmuyor bu durum ve hatta keyif
verdiği de oluyor.
Yeşilçam‘ı ele
alırken içinde kendimizi bulmamızı sağlayan ve okudukça içinde olduğumuz
hikayeyi sorgulamamıza neden olacak olan
“Şehrazat”, Türk sinemasına kıyısından köşesinden dokunmuş kimseleri bile içine
çekmeyi başarabilir. Kayıp filmler, kayıp filmlerin günümüzdeki akıbeti, şaheserler,
aktörler ve antimilitarist köprüden geçerek ulaştığımız 27 Mayıs, generaller,
darbeler, 12 Eylül ve olayların geçtiği sırada arka plandaki Gezi Direnişi.
Sırasıyla okunduğunda küçük ama dev bir romanla karşılaşacağınızı zaten
anlıyorsunuz.
alırken içinde kendimizi bulmamızı sağlayan ve okudukça içinde olduğumuz
hikayeyi sorgulamamıza neden olacak olan
“Şehrazat”, Türk sinemasına kıyısından köşesinden dokunmuş kimseleri bile içine
çekmeyi başarabilir. Kayıp filmler, kayıp filmlerin günümüzdeki akıbeti, şaheserler,
aktörler ve antimilitarist köprüden geçerek ulaştığımız 27 Mayıs, generaller,
darbeler, 12 Eylül ve olayların geçtiği sırada arka plandaki Gezi Direnişi.
Sırasıyla okunduğunda küçük ama dev bir romanla karşılaşacağınızı zaten
anlıyorsunuz.
“Jön, filmin başında ölmez; ölürse
film olmaz” fikrine karşı bir devrimle başlıyor bence roman. Kayıp film “Şehrazat” bazen bir hayalet, bazen bir
metafor olarak sis gibi dolaşıyor sayfaların arasında. Yazar, geçmişi, pişmanlıklarıyla yüzleşen koleksiyoncu Asaf
Onur karakterine, şimdiki zamanı ise Nedim’e vermiş. İlginç olan kendisine
biçtiği rolün bunun tam arasında olması. Bana göre yazarın belli belirsizliği
ve sürpriz çıkışı belki de romanın omurgasını oluşturuyor.
film olmaz” fikrine karşı bir devrimle başlıyor bence roman. Kayıp film “Şehrazat” bazen bir hayalet, bazen bir
metafor olarak sis gibi dolaşıyor sayfaların arasında. Yazar, geçmişi, pişmanlıklarıyla yüzleşen koleksiyoncu Asaf
Onur karakterine, şimdiki zamanı ise Nedim’e vermiş. İlginç olan kendisine
biçtiği rolün bunun tam arasında olması. Bana göre yazarın belli belirsizliği
ve sürpriz çıkışı belki de romanın omurgasını oluşturuyor.
Yeşilçam ve Türk sineması dediğimiz
zaman romanın içinde aşkın ele alınmamış olması imkansız. Aşkı hem kadınlar hem
erkekler tarafından çarpıcı açılarıyla ele almış yazar. Duygularla dürtülerin
kesişmesini ve mutlak galibin kim olduğunu öğreniyoruz böylece. “Şehrazat”
karakterleri, sinemayı, bizi ve kitabı saran bir delilik hali. Okunası, güzel
bir delilik.
zaman romanın içinde aşkın ele alınmamış olması imkansız. Aşkı hem kadınlar hem
erkekler tarafından çarpıcı açılarıyla ele almış yazar. Duygularla dürtülerin
kesişmesini ve mutlak galibin kim olduğunu öğreniyoruz böylece. “Şehrazat”
karakterleri, sinemayı, bizi ve kitabı saran bir delilik hali. Okunası, güzel
bir delilik.
Mühendis / Yazar. Çeşitli kitap eklerinde kitap inceleme / eleştiri yazıları çıktı. Kalemkahveklavye site ve dergisinde öykü, deneme, kitap incelemeleri yazmaya devam ediyor.