Bırak Üzülsünler – Türkiye’de Büyümek… Türkiye’de yaşayanların zihnine kazınan “Coğrafya kaderdir” cümlesinin özgün bir tarzla sorgulandığı, yazar ve çizer Özge Samancı’nın hem yazıp hem çizdiği otobiyografik grafik romanı Karakarga Yayınları baskısıyla raflardaki yerini aldı.
İlk baskısı İngilizce olarak ABD’de yayımlanan kitapta yazar, 80’li yıllarda Türkiye’de çocuk olmanın nasıl bir şey olduğunu kendi çocukluğunun perspektifinden anlatıyor. Kitabın temel meselesi, yazarı ve çizeri olan Özge’nin “hayallerinin peşinden gidebilmesi” gibi görünse de hikâyeyi yalnızca buna indirgemek haksızlık olur.
Her yaratıcı çocuk gibi bir gözlemci olarak büyüyen Özge’nin yaşadıklarının arka planında dönemin politik olayları, 1975-2000 yılları arasında çocuk, öğrenci ve kadın olmanın zorlukları, kendi yolunu bulmak istemenin cazibesinin yanında şartlar nedeniyle vazgeçilen hayaller, ülkenin otoriter yapısı, eğitim sistemi gibi konular, tanıdık ve günlük yaşama dair ayrıntılarla resmedilmiş.
Emre Yavuz’un çevirisiyle okuduğumuz Bırak Üzülsünler hem özgün bir mizah hem de buruk bir geçmiş özlemi sunuyor okuruna. Özge Samancı, Türkiye’de çocuk ve genç olma deneyimini sakınmadan, cesurca ve estetik bir tarzla anlatmış. Cesur dememin sebeplerinden biri de yazarın hem dili hem de bizim kültürümüzde dokunulmaz sayılan bazı kavramlara dair eleştirilerini, daha da önemlisi bunların yansıtılış biçimlerinin çocuk dünyasında nelere yol açabileceğini anlatmaktan çekinmemesi. Okurken hem empati kurabiliyor hem de yıllardır içinizden geçenleri bir sanatçının dilinden okumanın, sanatıyla görmenin zevkini yaşıyorsunuz.
İzmir’de doğup büyüyen, çevresindekilerden görece farklı olan bir kız çocuğunun, kendini bulmaya çalışmasının hikâyesini anlatan kitapta, ülkemizde oldukça popüler olan “kendini garanti altına alacağın bir meslek seçme” dayatmasının işlenmesi ilgi çekici. “Ben sana sanat yapma demiyorum, hobi olarak yine yap” diyen, hepimizin hayatında en az bir kez karşılaştığı dış sesin sahibi ebeveynler, teyzeler, amcalar kitabın sayfalarından yine bize bağırıyor sanki. Özellikle sanatla ilgilenen ve bunu meslek olarak seçmek isteyen, fakat garanti olmadığı için hayatının en az dört senesini sevmediği bir mesleği öğrenmeye çalışarak geçirenlerin kolaylıkla empati kurabileceği roman, “Kendi yolundan mı gideceksin, onların yolundan mı?” diyor.
Özge Samancı’nın çocukluğunda ve gençliğinde yaşadığı örnekler bizler için çok tanıdık. İşin tuhafı bugünden geçmişe bakınca çok da bir şeyin değişmediğini görmek… Hâlâ ülkemizde bir “garanti meslek” kaygısı var. Sanatla uğraştığını söyleyen çoğu genç hâlâ karşısındakinin “Yine de bir meslek edin” sözleriyle uğraşıyor. Hâlâ….
Bırak Üzülsünler, geçmişten bugüne bağırarak okuyucusuna soruyor:
Bir kez yaşayacağın bu hayatta, yapmak istediğin onca şey varken sen mi üzüleceksin, yoksa onlar mı?
Bırak Üzülsünler · Arka Kapak Yazısı
Türkiye’nin Ege kıyılarında büyüyen ve denizi çok seven Özge, ailesi ve toplumun geri kalanının öngörülebilir beklentilerinin aksine, macera dolu bir yaşamın düşlerini kurdu. Babası, Özge’nin de ablası gibi mühendis olmasını istiyordu. Yaşadığı ülkede laiklik ve muhafazakârlık arasında derin bir uçurum vardı. Bütün bu yaygaranın ortasında, Özge, bildiğini okumaya karar verdi. Jacques Cousteau gibi bir dalgıç olabilecek miydi? Bir tiyatro oyuncusu? Kendisi de dahil herkesi mutlu edebilmek mümkün müydü?
Bu şaşırtıcı ve komik grafik anı kitabında Özge, hikâyesini yaratıcı kolajlar ile deniz, siyaset, bilim ve dostluk temalarını kullanarak ustaca dokuyor.
Özge Samancı Kimdir?
Bir sanatçı ve Northwestern Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. İzmir’de doğmuştur ve Chicago, Illinois’de yaşamaktadır. Web sitesini ziyaret etmek isterseniz: www.ordinarycomics.com
1987, İstanbul doğumlu. Felsefeci, yaratıcı drama&tiyatro eğitmeni. Başta KalemKahveKlavye olmak üzere çeşitli mecralarda yazılar kaleme alıyor. İlk kitabı Aristoteles · Hayatı Bir Şölen Sofrası Gibi Bırakmalı Ne Susuz Ne de Sarhoş 2022’de Destek Yayınları’ndan çıktı. Evli ve iki kedi annesi.