theme-sticky-logo-alt
img-alt
img-alt
img-alt

İlle de Okumak Gerek! | Gizem Yılmazer

18 Mart 2013
1580 Okunma
Özellikle sosyal ağlarda, Facebook ’ta, Twitter ’da ne kadar çok “Cemal Süreya” dizeleri gördünüz değil mi? Gerçek şu ki o dizelerden hiçbiri aslında onun değildi!

“Söz gelimi okul kitaplarına girmez şiirim
Bütün çocuklar anlar da”

Cemal Süreya
böyle sonlandırmıştı “Dikkat, Okul Var” şiirini, 29 Mayıs 1973’te. Aradan tam
40 yıl geçti, neredeyse yarım asır geçecek, hâlâ devam ediyor onun ve
çağdaşlarının okul kitaplarına
girememe serüveni. “Aa ama MEB, okul
kitaplarına koyuyor ya artık
şiirlerini Cemal Süreya’nın”
diyeceksiniz… Bugün bu sözden farklı bir anlam katmanına geçiş yaparak şunu
diyeceğim: Biz, Cemal Süreya’nın,
hatta bütün çağının ötesinde eser vermiş şairlerimizin şiirlerini bırakın okul kitaplarına, yaşamımızın hiçbir alanına
el birliğiyle sokmuyoruz! Bu ellerin kimlerin elleri olduğunu teker teker
sıralamak bu yazının konusu değil. Giriş yaptığımız değerli şairimle devam
etmek istiyorum…

İnternette görmeye çok aşina
olduğumuz bir isim “Cemal Süreya”.
Özellikle sosyal ağlarda, Facebook ’ta,
Twitter ’da ne kadar çok “Cemal Süreya” dizeleri gördünüz değil
mi? Gerçek şu ki o dizelerden hiçbiri aslında onun değildi! Onu tanımayanların,
ona yakıştırdığı ağlak, arabesk şiirlerdi hepsi de. Ancak sıradan bir pop
şarkıcısının yazabileceği şarkılar olabilirlerdi. Fakat siz bunu bilmiyordunuz.
Çünkü, kolaycılığı seçtik hep birlikte. Kitap
okumadık. İnternetten gördüğümüz, alıntı yapanın veya yazanın Can Yücel ’e ait olduğunu söylediği
şiirleri görerek Can Yücel ’i
(yanlış) tanıdık… Kimilerimiz, tam olarak haklı görmediğim bir şekilde (Çünkü
gidip en azından bir kitapçıda Can
Baba’nın kitabının içinden bir sayfayı okumayı tercih etmemişlerdi bunun
yerine), “Aman ne dandikmiş Can Yücel’in
şiirleri de, hiç abartıldığı gibi değilmiş” dedi. Böylece gözümüzden düştü Can Yücel.

Tabii hâlâ açıp kitabından
okuyanlar var Yücel’i. Ama bu durum öyle vahim bir hâle geldi ki şu bile yaşandı
geçtiğimiz senelerde: İnternette Can
Yücel
’in diye dolanan “Çaya Kaç Şeker” diye bir şiirin, Moğollar’dan Cahit Berkay’ın alıp şarkı yapması ve Moğollar’ın son albümünün kartonetinde sözlerinin Can Yücel’e ait olarak yazılması. Daha
sonra durumdan habersiz, şiirin gerçek sahibi ortaya çıkmış ve bu yanlış
düzeltilmişti. Bu da herkesin tanıdığı bir ismin yaşadığı internet faciasıydı. Fakat, bu değerli isim bu derece edebiyat bilgisinden ve kültüründen
yoksun muydu ki şiirin Can Yücel’in
üslubuna en ufak bir benzerliğinin olmadığını anlayamamış, şairin kitaplarından doğruluğunu teyit
ettirmek dahi aklına gelmemişti? Kanımca bu daha büyük bir facia…
Peki daha yakın bir zamanda, ben
10. sınıftayken MEB tarafından
basılan 10. sınıf Dil ve Anlatım
ders kitabına Can Yücel’in olmadığı
bas bas yakınları tarafından bağırılan “Her Şey Sende Gizli” şiirinin dalga
geçer gibi Can Yücel imzasıyla
konması neydi? Devletin bir bakanlığının, hele en ciddi, önemli bakanlıklardan
olan Milli Eğitim Bakanlığı ‘nın böyle bir cahillik örneğini sırf özensizlikten
ve adap bilmezlikten göstermesine ne demeli? Bu kadar mı yetersizdir,
bilgisizdir ülkemizin Eğitim Bakanlığı? Hadi çevremizi uyardık, koskoca
bakanlığa ne diyeceğiz? Onu da biz cahil halk mı takip edeceğiz? İşte internete sırtını dayayıp kitapları elinin tersiyle itmenin sebep
olduğu facialar dizisinin boyutu budur sevgili arkadaşlarım. Şimdi bu bağlamda internetin kurban ettiği bir diğer
büyük şair Nâzım; Nâzım haklı değil miydi
Otobiyografi’sinde “yazılarım otuz kırk dilde basılır / Türkiye’mde Türkçemle
yasak” diye yazarken? Yasak değil mi hâlâ Türkiye’sinde Türkçesiyle kitapları, şiirleri, oyunları? Onu
anlayan var mı ki memleketinde? Yabancılar evrensel bir sanatçı diye
sahiplenirken, anlarken… Sözün kısası, internetten
değil kitaptan, indirerek değil
satın alarak, emeğin, yazanın hakkını vererek, ille de okumak gerek…
Yorum 0

    Cevapla

    15 49.0138 8.38624 arrow 0 bullet 0 4000 1 0 horizontal http://kalemkahveklavye.com 300 4000 1