2010’dan bu yana özgün içeriklerle yayın yapan edebiyat sitesi KalemKahveKlavye, onuncu yaşını yazarlarının derleme yazılarından oluşan e-kitaplarla kutluyor.
Yıllar içerisinde pek çok yazarı ağırlayan ve sabit bir kadroya sahip olmayan mecrada düzenli olarak yazılar kaleme alan yazar ve şairlerin derleme eserlerinden oluşan e-kitaplar ücretsiz olarak okurlarla buluşuyor.
“10. Yıl Özel Seçkisi” adıyla hazırlanan seride yer alan Ayşe Özkan, Çağla Özden, Damla Orhan, Erdem Gezginci, Kerem Yükseloğlu, Müslüm Çizmeci, Onur Sakarya ve Özgür Atmaca’nın kitaplarının kapakları 3K’nın kurucusu Koray Sarıdoğan’ın çektiği fotoğrafları taşıyor.
E-kitapların tümü şimdi kutuphane.kalemkahveklavye.com
Ayşe Özkan · Ölümlerin Bazıları Uyanırken
Şimdi söylenecek hiçbir telafi cümlesi geleceği kurtaramayacak. Hep geleceği düşünen, aşktan, sevgiden korkan, apaçık bir kalbi kırmaktan çekinmeyen, hoyrat, geniş sert elleri, sert kelimeleri olan bu adama karşı ne dileyebilir? Sevgim hep sende kalsın dese ya da sözlerin ellerin gibi sert olmasın çünkü beni paramparça ettiler.
Ücretsiz İndir: 3K Kütüphane · Google Books · Kobo
Çağla Özden · Yemeğin Altını Kıs, Yüzleşeceğiz
Sevim’in içinde bulunduğu mutfak, elleri ve ihtimalleri ufacık, ama aklı, ihtilalleri ve dünyası kocamandı.
“Baban öldüğünde altı yaşındaydın Sevim. Ben seni o altı senede de sevmemiştim.”
**
Ben kendimi bulma ayinimi yaşarken, elbette ki yukarıdan bana bakıyordu. Sabırla benim “doğru yola” dönmemi bekliyordu. Kafamı yukarı kaldırıp bağırdım: “Dünyaya gelenlere Kullanma Kılavuzu vermediğin gibi, doğru yolu bulmasını istediğin sapmışlara da navigasyon hizmetin yok! En azından Çağrı Merkezi kur! Numarası 666’dan daha yaratıcı olsun ama! 000 olabilir. Kocaman bir sonsuzluk, ebedi bir hiçlik fena olmaz değil mi?”
Beni çarpıp çöpe atmadı. Beni on kollu bir canavara dönüştürmedi, üzerimde şimşekler de çakmadı. Fena cezalandırdı. Dünyaya gönderdi.
Damla Orhan · Parçalamaya Önce Kendinden Başlayacaksın
Görüyor musun küçülen bizi? İçimize sığmayan binlerce insanı? Firavun kadar kötü olan düşüncelerimizi. Musa’yı bekleyip gelmeyecek olmasını bilmek! Çıkışı bulamamak… Şimdi sen söyle, bu tabloyu neden yaptık? Ne anlatmak istiyoruz? Bu tablo beni neden boğuyor… Cevap ver!
Cevap veren yoktu, gitmişti kendi. Boş gözlerle mindere baktı. Ne zaman başlamıştı eşyalara kendini sığdırmaya? Ne zamandan beri bölünüyordu? İnsan içine çıkmayalı insanları yastık altında biriktiriyordu.
Erdem Gezginci · Rizakâr Özgürlük Ordusu
Çekmediğim her kadın fotoğrafı için dünyanın bir adım daha kıyamete yaklaştığını haykırıyor. Şehirler dolusu tecavüzle tehdit ediyor. İşin kötüsü, erkekler peydahlanmaya başladı. Her yerde rastlıyorum onlara. Sert ve güçlü yapıları kadınları, kadınlarımı etkiliyor. Kavga ediyorlar, şiirler okuyorlar, yeni ve görkemli hayatlar sunuyorlar ve fotoğraflarla işi yok hiçbirinin. Onlar biliyorlar Tanrı’nın bilmediğini: Sanat göz kamaştırır, güç tercih edilir.
Bir gün yakalayacak beni. Kadınların yanına erkekleri koyup kaos yaratıyor. Kadının kaburga kemiğinden yapmış diyorlar erkeği ama tarihi yazma işini erkeklere verdiklerinden kestiremiyor kimse neyin doğru, neyin yalan olduğunu. Ben Tanrı olsam bahanelere sığınmazdım diyor içimdeki ses.
Ücretsiz İndir: 3K Kütüphane · Google Books · Kobo
Kerem Yükseloğlu · Sisin Ardında
Karşı komşumun çöpe ceset taşıdığı sırada evlenme teklifi ettim. Komşuma değil, bir başkasına. Kabul etti. Ne yüzük, ne şarap ne de takım elbise. Balkon, ayaz, komşu, ceset, ve o… Bir de kulağıma ara sıra fısıldayan bir ses vardı, “Sakin ol, kendine gel, olumlu… Daha olumlu,” diyordu bir reiki uzmanının fonda Enigma eşliğinde söylediği tekerlemeler gibi. Dinlemiyordum. Neden dinleyeyim?
Devrik krallara olan saygımdan daha fazladır, devrik cümlelere olan saygım. Bu bir devrik cümleydi. Bana benziyordu.
Ücretsiz İndir: 3K Kütüphane · Google Books · Kobo
Müslüm Çizmeci · Belge 1
Sekmeyi kapattı. Yeni sekme açtı. Geçmişi izledi. Seçilen verileri temizledi. Messenger’ını açtı. Seçilen verileri temizledi. Instagram’ı açtı. Seçilen resimleri temizledi. Aynaya baktı. Makyajını temizledi. Birilerini engelledi. Birilerine yazdı. Önce bilgisayarını açtı sonra bilgisayarında yeni bir Word sayfasına “Kendiyle Monolog” yazdı. Word sayfasını masaüstüne kaydetti. Bilgisayarı kapattı. Birkaç gün uyuyamadı.
**
Burun buruna geldiğimizde başlarını okşadığımız ve kuyruklarının memnuniyetle sallandığı ana kadar ölüm ile sağ kalmak veya savaş ile sevgi paylaşmak arasındaki mesafesiz sınırda zafer ya da kayıptan öte, dünyadaki paydaş misafirliği her canlı elmahkûm anlıyordu. Yaşamayı. Kimsenin ölmediği savaşlarla da barışa varılabiliyordu.
Ücretsiz İndir: 3K Kütüphane · Google Books · Kobo
Onur Sakarya · Yerindibi Bakanlığı Kâtibi
Ben yoksulluğunu çok seviyorum tanrım, acı ne kadar güzel tanrım
Her seçimde sana benzeyenlere oy atıyorum
Kömür gelecekmiş diyorlar, seviniyoruz
Üç paket makarna ile kaderimi aydınlatabilirim
Evler piriket, yamanmış eşofmanlarla histerik bir gülme seansı
Çünkü ekran açık, çünkü ekran bizi çok seviyor
Ücretsiz İndir: 3K Kütüphane · Google Books · Kobo
Özgür Atmaca · Kentler ve Müzik
Kentlerin kendi içlerinde duyulabilen müzikleri olduğunu düşünüyorum. Bu şarkıları ve müzikleri duyabilmek için sadece kulaklarınız yeterli gelmeyecektir. Ellerinizi cebinize sokmanız, ara ve çıkmaz sokaklara, pazarlara girmeniz, merdivenlerine oturup duvarlarına dokunmanız, meydanlardan gökyüzüne bakmanız, hiçbir plan yapmadan varılacak yeri sadece bir sonraki sokağın kıvrımlarının belirlemesine izin vermeniz yeterli olabilir.
Ülkeler, şehirler, meydanlar bazen şarkılarını bir sokak arasında kendi gitarını çalan bir evsizle, bazen tüm kaosuna rağmen uykusunu bozmayan bir kedi miskinliğiyle, bazen bir fotoğraf karesiyle, bazen de kitapçıda kahvenizi içerken, kulağınıza fısıldayıverir.
Kentler, meydanlar ve sokakları en iyi temsil eden şeylerden biridir müzik. Duyabilirseniz eğer, her kentin kendini var edebildiği mutlak ve süresiz bir müziği var.
Ücretsiz İndir: 3K Kütüphane · Google Books · Kobo