Babalar ve oğulları, babalar ve kızları, babalar ve babaları, babalar ve anneleri, babaların şarap çanakları… Babaların gidip dönmediği yollar, ışıklarını yarı açık bıraktıkları evler, kadınlığını çöpe attıkları kadınları, babaların dert yandıkları rakı masaları… Babaların arkasına bastıkları yumurta topuk pabuçları, ter ve tütün kokusu sinmiş çizgili pijamaları, yanaklarının bir tarafını incecik bir çizgiyle kestikleri paslanmaya başlamış…