Anı türü, bir anı bibliyografyası ve Halid Ziya’nın Kırk Yıl incelemesi çerçevesinde edebiyatımızda hatıralar ile ilgili bazı düşünceler.
Edebiyat hatıraları, bizde çoğunlukla akademik çalışmalar için kaynak amaçlı ilgi görmüş olsa da edebiyat tarihine ve yazarlara ilgi duyan okurların da zevkle okuyabileceği eserler elbette var.
Yarım porsiyonluk eski bir edebiyat öğretmeni olarak, edebiyat hatıraları kapsamında bizim edebiyat tarihimizdeki hatıra türü eserlere ilginin az olması, kuşkusuz edebiyatın bir ders ve hatta “sıkıcı bir ders” haline getirilmiş olması kuşkusuz. Tabii ki bunu son kuşaklar için söylüyorum. Önceki kuşakların edebiyat ilgileri arasında edebiyat hatıralarının olmadığını söylemek hata olacaktır.
Genç kuşaklar ise eğer kitap okuyorlarsa önce popüler vitrin edebiyatından sıyrılmayı, daha sonra edebiyatın bir dersten çok daha fazlası olduğunu anlamayı başarmak zorundalar. Sonrasında, son yıllarda ilgini daha çok arttığı batıkaynaklı edebiyat eserlerinin yanında bizim de muazzam ve lezzetli bir edebiyat geçmişimiz olduğunu fark etmeleri gerek. (Ben batıyı okuma demiyorum, Tanpınar’ı oku, batıyı gene okursun.) İlgilisine bunlar zor aşamalar gibi gelmese de kendi mütevazı öğretmenlik tecrübemden yola çıkarak söyleyebilirim ki bizim edebiyat tarihimizin de güzelliklerle dolu olduğuna yeni kuşakları inandırmak çok zor. Ve tekrar altını çiziyorum: Bunun başlıca müsebbibi edebiyatı bir ders zorunluluğunda, klişe ve standart hatta “sınavlarda puan almaya yetecek kadar” bilgiyle, içi boşaltılmış olarak veren eğitim sistemi, sistemi yapanlar ve onun içinde sırf meslek ve maaş kaygısıyla yer alan öğretmenlerdir kanımca.
Konudan uzaklaşmayayım. Son haftalarda şurada burada okuduğum gördüğüm kadarıyla bizim edebiyat tarihimizde yer alan edebiyat hatıraları belli bir ilgi görmeye başladı yeniden. İnkılâp Kitabevi yeniden basımı olan Refik Hâlid Karay’ın “Kırk Yıl Evvel, Kırk Yıl Sonra Anadolu” eseri ve hatıralarının yer aldığı serinin diğer kitapları, bir roman kurgusu içinde döneminin renkli isimlerinden, Nazım Hikmet’in de annesi “Celile Hanım”ı anlatan Aysel Hacır imzalı ve Minval Yayınları etiketli “Celile Hanım” romanı bunlardan sadece ikisi. Özellikle Radikal Kitap ekinin son iki sayısında Selim İleri ve Ömer Erdem’in ağırlıklı olarak hatıralardan bahsetmesi de dikkate değer.
Bu sırada ben de e-posta arşivimdeki bazı dosyaları ararken vaktiyle edebiyat hatıraları ve anı türü üzerine yapılan çalışmalardan oluşmuş bir bibliyografya görünce, bu tesadüfü değerlendirip paylaşma ihtiyacı hissettim.
Sakarya Üniversitesi’nde “halen” bitirmek üzere olduğum yüksek lisans öğrenciliğim sürecinde hazırladığım eski bir ödev olan bu bibliyografya üç bölümden oluşuyor. İlk bölümde birinci ağızdan anlatılan anılar, ikinci bölümde üçüncü ağızdan anlatılan tanıklık edilmiş anılar ve üçüncü bölümde de edebiyatımızda anı türü üzerine yazılmış olan birkaç makale var. Tüm bunların “edebiyat” alanıyla ilgili örneklerden seçildiğinin altını çizmek isterim.
Tanzimat’tan sonraki süreci kapsayan bu çalışma elbette sınırlı bir liste ortaya koymakla birlikte öne çıkan eserleri içeriyor. Eksik olduğunu düşündüğünüz kısımları yorum yaparak tamamlayabilirsiniz.
Anı türü ile ilgilenen edebiyat bölümü öğrencileri ve araştırmacıları için mütevazı bir kaynak olmakla birlikte okuyucular da bir “okuma listesi” olarak kullanabilir tabii. Öte yandan, aynı amaçla hazırlanmış olan Halid Ziya Uşaklıgil ‘in Kırk Yıl adlı eserinin de “anı türü” ve özellikleri çerçevesinde bir incelemesinin de PDF kopyasına aşağıdaki ilgili linklerden ulaşabilirsiniz.
Halid Ziya ve Kırk Yıl incelemesinin KalemKahveKlavye ‘de okuduğunuz diğer incelemelere göre daha akademik ve nispeten acemi bir dille yazılmış olduğunu belirtelim.
***
EDEBİYATIMIZDA EDEBİYAT KONULU HATIRA ÖRNEKLERİ VE ANI TÜRÜ ÜZERİNE ÇALIŞMALAR
1-BİRİNCİ AĞIZDAN ANLATILANLAR
Ağaoğlu, Samet, Aşina Yüzler, Ağaoğlu Yay., İst., 1965
Siyasetçi kimliği yanında yazar kimliğine de sahip olan Ağaoğlu, çalışmasının başlığından da az çok anlaşılacağı gibi eserinin kapsamına siyasetçilerin yanı sıra dönemin yazar ve şairlerini de almış, Cumhuriyet’in kurulduğu 1920’li yıllar ile 1950’li yıllar arasında ön plana çıkan isimleri kendi penceresinden anlatmıştır. Nurullah Ataç veAhmet Hamdi Tanpınar bu isimlerden sadece ikisidir. Yazar, Cumhuriyet’in kendisinden aldığı ilhamla ön plana çıkan bu isimleri toplamda şair, romancı ve siyasetçi gibi bir tasnife tutmuştur.
Ağaoğlu, Samet, Babamın Arkadaşları, Nebioğlu Yayınevi, İst., 1969
Çok partili döneme geçişle birlikte tarih sahnesine çıkan Demokrat Parti’nin ilk dönem milletvekillerinden ve Samet Ağaoğlu’nun da babası olan Ahmet Ağaoğlu’nun çevresindeki önemli isimlerin anlatıldığı eser, aslında birer portre oluşturmuş. Tabi ki isimlerin içinde yine siyasi isimler olmakla birlikte Ziya Gökalp, Ömer Naci, Mehmed Emin Yurdakul, Fuad Köprülü gibi edebiyat camiasından önemli şahsiyetler de dönemin havası içinde anlatılıyor.
Ahmet Mithat Efendi, Menfa, ARMA Yayınları, İstanbul, 2002
Öncelikli olarak romanları ve makaleleri ile tanıdığımız Ahmet Mithat Efendi’nin, Osmanlı İmparatorluğu’nun karışık yıllarında gönderildiği Rodos sürgünü ile ilgili hatıraları birinci ağızdan anlatılmaktadır.
Söz konusu baskı üç bölüm üzerine kurulmuş; ilk bölümde, ilk defa 1876’da basılan Menfa’nın tam metni Arap alfabesinden, Latin alfabesine çevrilmiş, ikinci bölümde orijinal metni sadeleştirilmiş olan Sürgün Hatıraları aktarılmış ve son bölümde ise, metinde geçen özel ifade, kurum ve isim gibi unsurların açıklamalarına yer verilmiştir.
AKBAL, Oktay, Şair Dostlarım, Yılmaz Yay., İstanbul, 1997
Oktay Akbal’ın çok uzun yıllar önce hazırlayıp sonradan yayınladığı fakat yeni baskılarına ulaşılması artık mümkün olmayan eserinde, adından da anlaşılacağı gibi şair olan dostlarından bahsetmekle birlikte onların şairlik ve şiir özelliklerini de kendince değerlendirmiş.
BEYATLI, Yahya Kemal, Çocukluğum, Gençliğim, Siyasi ve Edebi Hatıralarım, İstanbul Fetih Cemiyeti, Yahya Kemal Enstitüsü Yayınları, İstanbul 1986.
Edebiyatımızın büyük ve mühim isimlerinden Yahya Kemal’in kendi ağzından birtakım süreçleri naklettiği kıymetli bir eserdir. Eser, Yahya Kemal’in çocukluk ve gençlik dönemlerini ve bu dönemlerin geçtiği Üsküp, Filibe, Selânik gibi yerlerin, buradaki ailevi yaşayışlarının anlatıldığı “Çocukluğum-Gençliğim”; edebiyat ve şiir hakkındaki yazı ve hatıralarını topladığı “Edebî Hatıralar”; Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılış dönemini anlattığı “Siyasî Hatıralar” ile Jön Türkler’in kendi penceresinden resmedildiği “Jön Türklere Dair” adlarında dört bölümden oluşmaktadır.
Beyatlı, Yahya Kemal, Siyasi ve Edebi Portreler, , İstanbul Fetih Cemiyeti Yay., 1968
Yahya Kemal’in kaleminden çıkan anı niteliği taşıyan bir diğer eser de “Siyasi ve Edebi Portreler”dir. Kendi çağdaşı olan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışı ile Cumhuriyet’in kuruluşu gibi sancılı ve karışık bir döneme rast gelmiş, bu döneme kuşkusuz etkilerde bulunmuş ve aynı zamanda etkilenmiş şairiyazar ve politikacıların anlatıldığı eser, Yahya Kemal’in eğlenceli ve akıcı üslubundan, portre tahlilleri ve hatıralar şeklinde nakledilmiş toplam 20 portreyi içermektedir. Siyasi isimlerden Doktor Nazım ve Celal Paşa gibi kimseleri görürken edebiyat dünyasından ise Tevfik Fikret, Halide Edip gibi isimleri görebiliyoruz.
GEZGİN, Hakkı Süha, Edebi Portreler, Timaş Yayınları, İstanbul, 1999
Devrinin tanınan, ince zeka ve üslup sahibi köşe yazarlarından Hakkı Süha Gezgin’in, zaman zaman Yeni Mecmua ve Çınaraltı dergilerinde yazıp yayınladığı ve herkesçe ilgiyle okunan edebiyat dünyasından önemli insan portrelerinin toparlanıp bir araya getirilerek yayınlanmış halidir. Portreler, kısa fakat çarpıcı ve dikkat çekici bir üslupla yazılmış, belki biraz da karikatürize edilmiş de diyebileceğimiz türdedir.
HİSAR, Abdülhak Şinasi, Ahmet Haşim-Yahya Kemal’e Vedâ, Ötüken Neşriyat, İst., 1979
Eserde anlatılan her iki isim, Ahmet Haşim ve Yahya Kemal, Şinasi Hisar’ın çocukluk ve ilk gençlik zamanı diyebileceğimiz zamanlardan tanıdığı isimlerdir ve onlarla gerek Galatasaray Lisesi’nde, gereks Paris’te geçirdiği zamanların anlatıldığı eser, daha önce ayrı ayrı “Yahya Kemal’e Vedâ” ve “Ahmet Hâşim Şiiri ve Hayatı” olarak yayınlanan iki eserin tek kitap olarak basılmış halidir.
KARAOSMANOĞLU, Yakup Kadri, Edebiyat ve Gençlik Hatıraları, İletişim Yay., 1990
Gerek sosyal ve siyasi, gerekse edebi dalgalanmalar ve geçişler olarak Osmanlı ile Cumhuriyet arasındaki güçlü köprülerden ve tanıklardan biri olan Yakup Kadri’nin, gençlik yıllarından itibaren gözlemlediği, şahit olduğu, tahlil ettiği ve hatta çoğu kez romanlarına birer karakter olarak soktuğu önemli ve dikkat çekici şahısların portrelerini ve hatıralarını paylaştığı Edebiyat ve Gençlik Hatıraları’nda Mehmet Rauf’tan Şahabbettin Süleyman’a, Halit Ziya’dan Tevfik Fikret’e, Ahmet Haşim’den Hâmit’e, Cenap Şahabettin’nden Refik Halit’e kadar pek çok önemli edebiyatçıya rastlayabiliyoruz.
KARAY, Refik Halid, Bir Ömür Boyunca, İletişim Yayınları, İstanbul 1990.
Refik Halid’in Cumhuriyet sonrasının köye yöneliş anlayışını yerleştiren ve sağlamlaştıran Memleket Hikayeleri üslubunun bir bakıma anılarında kullanılması şeklinde ortaya çıkmış, okunuşu eğlenceli, akıcı ve çekici olan bir eser. Eserin merkez noktası yazarın 1922-1938 yılları arasındaki sürgün zamanları. Fakat anlatımı ve kapsamı dolayısıyla çoğu zaman sürgün yeri ve zamanından çıkıp mütareke öncesine, Kurtuluş Savaşı zamanlarına ve hatta İstanbul’daki sosyal hayat adabına, dönemin önde gelen isimlerinin bir nevi “masallaşmış” hikayelerinin anlatımına açılmaktadır. Eser, yazarın ölümünden sonra yayınlanmıştır.
KARAY, Refik Halid, Üç Nesil, Üç Hayat, S. Lütfi Kitapevi, İstanbul, 1937
Yazarın, eserinin adında bahsettiği üç nesil Abdülaziz, II.Abdülhamit ve Cumhuriyet neslini ifade etmekte, üç hayat da her biri birbirinden farklı bu dönemlere ayak uydurmaya çalışan kendi ve çağdaşlarının hayat değişimleridir aslında. Yazar, okuyucuyu bu nesil farklılıklarının ekseninde döneminin güncel ve kültürel olaylarından alarak zaman zaman da mikro boyutta diyebileceğimiz sosyal hayat alışkanlıklarına, yeme-içme dünyası, kadın-erkek ilişkileri gibi noktalara götürmektedir.
KADRİ , Hüseyin Kâzım, Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e Hatıralarım (Hzl. İsmail Kara), İletişim Yay., İstanbul, 1991
II.Abdülhamit’ten Cumhuriyet dönemine uzanan devrin tanık yazarlarından birisi olarak Hüseyin Kâzım Kadri’nin hatıralarını içeren eser, ölümünden çok sonra çıkarılıp derlenen bir eser niteliği taşımaktadır. Kendisinin yazar kimliğini belirleyen özellikleri aynı zamanda siyaset ve düşünce adamı da olması sebebiyle eser, anlatılanlar ve anlatım şekli olarak farklı bir özellik daha kazanır. Tevfik Fikret, Mehmet Âkif, Hüseyin Cahit, Abdullah Cevdet, Ziya Gökalp gibi farklı görüşlerin temsilcisi sayılabilecek isimlerle zaman geçiren Hüseyin Kâzım, eserinde bu gibi pek çok isimlere yer vermiştir.
KISAKÜREK, Necip Fazıl, Bâbıâli, Büyük Doğu Yayınları, İst., 1976
Esere adını veren Bâbıâli, kültür-sanat, siyaset, ilim gibi konuların tartışıldığı, entelektüel denilebilecek insanların bir araya geldiği bir mecradır. Necip Fazıl eserinde, kendi hayatını kendince üç devreye ayırarak anlatmakla kalmaz, bu mecradaki yazarlar ile karşılaştırır da. Kısakürek, eserini de hayatı gibi üç bölüme ayırmıştır: Henüz kendini bulduğu, “O”nu bulduğu dönemden önceki “Genç Şair”lik dönemi olan 1904-1934 yılları; “O”nu bulduğu ve içsel bir değişim ile İslâmi mücadeleye adandığı 1934-1943 yıllarını kapsayan “Mistik Şair” dönemi ve en son da sosyal bir vaziyet kazanan edebiyatçı ve hoca kimliği ile “O”ndan sonra dediği “Sabık Şair” dönemi…
NACİ, Muallim, Ömer’in Çocukluğu, Cağaloğlu Yay., İstanbul, 1969
Eser, Muallim Naci’nin çocukluk dönemi anılarını, dönemin sosyal havasını bir çocuğun gözünden yansıtır şekilde anlattığı aynı zamanda hem eğlenceli, hem hüzünlü kısımları da olan bir eserdir. İçeriği ve üslubu nedeniyle genel olarak edebiyatımızın, özelde ise hem anı edebiyatımızın hem de çocuk edebiyatımızın önemli parçalarından biri olma özelliğine sahiptir. Zira anlatımdaki ustalığı sayesinde hem yetişkinler, hem çocuklar tarafından da aynı ilgi ve zevkle okunabilmiştir.
NACİ, Muallim, Medrese Hatıraları
Adından da anlaşılacağı üzere yazarın medrese tecrübelerinden edindiği çıkarımlar ışığında hem hatıralarını paylaştığı hem de döneminin değişen havası içinde unutulduğunu düşündüğü noktaları paylaşıp analiz ettiği bir eseridir. Yazarın, birlikte okunmasını istediği iki eser olması nedeniyle Medrese Hatıraları, Yazmış Bulundum isimli bir risaleyle birlikte yayınlanmıştır. Bu risale de yazarın, dönemin sanat-edebiyat tartışmalarıyla ilgili görüşlerini anlattığı eseridir.
NESİN, Aziz, Bir Sürgünün Anıları, Bilgi Yay., 1971
Aziz Nesin’in herkesçe bilinen eğlenceli üslubu ile yine bir tür “kara mizah” sayılabilecek bir eserdir. Bir Sürgünün Anıları, sıkı yönetim döneminde bir süre hapiste yattıktan sonra Bursa’da sürgün edilen Nesin’in bu dönem anılarını, çektiği sıkıntılarını ve gözlemlerini anlatıyor.
NESİN, Aziz, Poliste, Yaylacık Mat., İst., 1967
Adından da anlaşılacağı üzere Aziz Nesin’in uzun yıllar sürekli surette yaşadığı gözaltı ve hapis anılarını
anlattığı eserdir.
anlattığı eserdir.
ORTAÇ, Yusuf Ziya, Portreler
“Portreler”, Yusuf Ziya Ortaç” ın 1963″de ikinci baskısını yapan bir eser olarak Yusuf Ziya Ortaç’ın “Portreler”i, Hâmid’den Fikret’e, Âkif”den Haşim’e, Yahya Kemal’den, Hasan Ali Yücel’e uzanan bir yelpazede, dönemin edebi portrelerini, çoğunlukla muzip bir dille ele almış fakat bu, dönemin özellikle edebiyat ve yayın hayatını resmetmekteki başarısını engellememiş.
OZANSOY ,Halit Fahri, Edebiyatçılar Çevremde, 1970
Yazarın özgün üslubu ile çağdaşı yazarları anlattığı eser, ilk olarak 1939’da “Edebiyatçılar Geçiyor” adıyla basılmış, 1970’te ise bu isimle genişletilmiş bir baskıyla yeniden sunulmuştur.
RAUF, Mehmet, Edebî Hatıralar, İstanbul, 1997
Mehmet Rauf’un pek çoğu farklı farklı mecralarda yayınlanmış, fakat genel itibariyle üst başlığı “Edebi Hatıralar” olan yazıları ile yine yazarın hayatına ışık tutabilecek çeşitli türde dokümanların da eklendiği çalışmada, eserler kronolojik sırayla yayınlanmıştır.
RASİM, Ahmet, Gecelerim, Arba Yayınları, İstanbul, 1987
Ahmet Rasim, çocukluk, gençlik ve olgunluk dönemleriyle ilgili anılarını bu eserde anlatmıştır. Fakat eserin atmosferi ve altyapısı “gece” olgusu ve bu olgunun melankolik havası ekseninde verilmiştir. Belki de yazar, tüm seslerin ve insanların çekildiği gece ortamını, olan bitenleri en özgün şekilde değerlendirebileceği yegane ortam olarak görmüştür.
RASİM, Ahmet, Falaka, Milli Eğitim Basımevi, Ankara, 1969
“Gecelerim”de nispeten duygusallığın ve hassasiyetin ağır bastığı bir havada çocukluğundan olgunluğuna uzanan dönemini anlatan Ahmet Rasim, bu eserinde anılarını çocukluk dönemi özelinde ve çocukluğunun gözünden anlatmıştır. Özellikle okul ve hoca ile ilgili anıları ön plandadır.
SEYDA Mehmet, Çocukluk Yılları, Türk Dil Kurumu Yay., Ankara
Bir tür derleme çalışması sayılabilecek eser, 1979 yılının “Dünya Çocuk Yılı” olarak ilan edilmesi sebebiyle yayınlanmış ve elli sekiz yazarın çocukluk anıları ile yazarlıklarının bağlantısı incelenmiştir.
TEPEYRAN, Ebubekir Hâzım, Hatıraları: 1 Canlı Tarihler, Türkiye Yay., İstanbul, 1944
Ağırlıklı olarak siyasi hatıraların anlatıldığı, nitekim siyasi bir kişilik olan Ebubekir Hazim Tepeyran’ın kaleminden çıkan eser, 19. yy.’ın sonu ile 20. yy.’ın ortasına kadarki toplumsal değişimleri ve olayları anlatması bakımından, içeriğindeki çoğu nokta itibariyle edebiyat tarihi açısından da önemli bir eserdir.
TOKGÖZ, Ahmet İhsan, Matbuat Hatıralarım (1908–1914), İstanbul, 1931 (Hazırlayan: Alpay Kabacalı, İletişim Yayınları, İstanbul 1993)
Dönemin sosyal ve siyasi gelişmeleri paralelinde fakat yayın ve edebiyat hayatı özelinde anılarını paylaşan Ahmet İhsan Tokgöz, eserini iki cilt olarak tertip etmiş. İlk cilt “Meşrutiyet ilanına kadar/1889-1908” ve 2. Cilt “Meşrutiyetin ilanından Umumi Muharebe’ye kadar/1908-1914” başlıklarıyla isimlendirilmiştir.
Ahmet İhsan’ın Servet-i Fünûn gibi önemli bir ekol ve dergisinin yayıncısı olması ve Ahmet Mithat’tan Fikret’e ve Ekrem’e kadar önemli isimleri içermesi sebebiyle mühim bir eser niteliğine sahiptir.
UŞAKLIGİL, Halit Ziya, Kırk Yıl, İnkılâp Yayınevi, İstanbul, 1987
Halit Ziya’nın kendini bildiği ilk çocukluk günlerinden itibaren çocukluk, ilk gençlik, olgunluk süreçlerini, Mehmed Reşat’ın tahta geçip kendisini başkatipliğe atamasına kadarki yıllarını anlattığı başyapıt niteliğinde bir eserdir. Eserde, yazarın hayatı ve duyguları ile ilgili bilgilerin yanı sıra dönemler, olaylar ve kişilerle ilgili portreleri, tahlilleri, fikir ve eleştirileri bulmakla beraber eserlerinin duygusal-fikirsel altyapısı ile oluşma süreçlerine tanık oluyoruz. Özellikle de Servet-i Fünûn dönemi ve II.Abdülhamit devrinin hakim havasını yansıtması açısından önemli bir eser.
UŞAKLIGİL, Halit Ziya, Saray ve Ötesi (Son Hatıralar), İnkılap ve Aka Kitabevleri, İstanbul 1965 (Özgür Yayınları, İstanbul 2003)
Uşaklıgil’in anı türündeki iki büyük eserinden ilki olan ve yazarın hayatının takriben ilk kırk yılının anlatıldığı “Kırk Yıl” eserinin ardından, onu tamamlar nitelikte yazılmış olan eseridir. II.Abdülhamit’in tahtan indirilmesinden sonra tahta geçen 5. Sultan Mehmet Reşat tarafından saray mabeyn başkatipliğine atanan Halit Ziya’nın saraydaki görev sürecinde yaşadığı, gözlemlediği ve tahlil ettiği olay ve kişileri anlattığı bu eser, tıpkı Kırk Yıl gibi akıcı ve sürükleyici bir üsluba ve objektifliğe sahiptir.
UŞAKLIGİL, Halit Ziya, Bir Acı Hikâye, İnkılap Kitabevi, İstanbul 1991
Halit Ziya’nın eserleri içerisinde edebi kaygıdan uzak hislerle yazılmış, gerçekten de “bir acı hikaye” olan, Halit Ziya’nın oğlu Vedad’ın hayatını, birlikte geçirdikleri yılları, seyahatleri, Atatürk’ün ricası ile Dışişleri Bakanlığı’nda çalışırken kişisel nedenlerle görevden uzaklaştırıldığı sırada psikolojisinin bozulması, ikinci kez geldiği görevden de alınması gibi sebepler sonucunda intihar edişini
anlattığı eserdir… Halit Ziya tüm bu olayları anlatmaya oğlu Vedad’ın doğumundan başlar ve intiharından da dönemin Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’ı sorumlu tutar.
anlattığı eserdir… Halit Ziya tüm bu olayları anlatmaya oğlu Vedad’ın doğumundan başlar ve intiharından da dönemin Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’ı sorumlu tutar.
YALÇIN, Hüseyin Cahit, Edebiyat Anıları(Hzl.Rauf Mutluay), İletişim Yayınları, İstanbul
Kitabın “İlk Çocukluk” adlı başlangıç bölümünde, edebiyat ve kitap sevdasına nasıl tutulduğunu ve çocuk günlerini anlatan yazar, “Başka Dünyalar Düşü” adlı bölümde ise, istibdat dönemini ve dönemde diğer Servet-i Fünûn yazarlarıyla birlikte İstanbul’dan kaçış için tasarladıkları Yeşil Yurt fikrini ve eser boyunca birden fazla kuşak ve döneme rastgelen hayatının ilginç anı ve portrelerini anlatıyor.
YÜCEL Hasan Âli, Edebiyat Tarihimizden, İletişim Yay., İstanbul, 1989
Cumhuriyet tarihinin önemli Milli Eğitim Bakanlarından olan ve şair Can Yücel’in de babası olan Hasan Âli Yücel’in, çıkış noktasını Yakup Kadri Karaosmanoğlu olarak belirlediği eser, 20. yüzyıl Türk Edebiyatı üstüne karşılaştırmalı bir yaklaşımla ışık tutmuştur.
2-ÜÇÜNCÜ AĞIZDAN AKTARILANLAR KİTAPLAR
ÖZGÜL, Metin Kayahan, Ali Ekrem Bolayır’ın Hatıraları, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay., Ankara, 1991
Ali Ekrem’in yer yer günlük, iç hesaplaşma, öz-eleştiri gibi ifade özelliklerine de düşmesiyle birlikte ilk gençlik zamanlarını, yine çoğunlukla siyasi olsa da edebi isimleri de anlatarak döneme ve şahıslara ışık tutar nitelikteki hatıraları Metin Kayahan Özgül tarafında derlenmiş ve 1991 tarihinde yayınlanmıştır.
BANARLI, Nihad Sami, Yahya Kemal’in Hatıraları, Yahya Kemal Enstitüsü Neşriyatı, İstanbul, 1960
Yahya Kemal’in kendi kaleminden ulaşan hatıratı dışında kalan, Nihad Sami Banarlı’ya anlattığı hatıralarından ve Yahya Kemal’in hazırladığı “Senelerimin Bilançosu” adlı çalışmanın da eklendiği bir eserdir.
BANARLI, Nihad Sami, Yahya Kemal Yaşarken, İstanbul, 1959
Yahya Kemal’e büyük bir saygı duyduğu ve onun ölümünün ardından Yahya Kemal Enstitüsü’nün açılmasına öncülük ettiği bilinen Banarlı’nın, Yahya Kemal yaşarken yazdığı fakat kitap haline getirmediği, edebi düşüncelerini, şiir incelemeleri ve beyanlarının bir bölümünü aktardığı eserdir. Her ne kadar Yahya Kemal’in fikir dünyasını yansıtması sebebiyle bir tür deneme de sayılabilecek olsa da yazıların içerikleri sebebiyle anı niteliği de taşımaktadır.
HİSAR, Abdülhak Şinasi, Yahya Kemal’e Veda, Hilmi Kitabevi, İst., 1959
Uzun süren dostluklarının ardından Abdülhak Şinasi’nin Yahya Kemal’in anısına yayınladığı eser, Yahya Kemal’in çoğunu yaşarken yazdığı yazılardan ve anılardan oluşmakla birlikte, Hisar’ın ilk kez yayınlanan “Yahya Kemal’in Gazellerini Okurken” isimli çalışmasını da ihtiva ediyor.
MARDİN, Şerif (1983), Jön Türklerin Siyasi Fikirleri 1895 -1908, İletişim Yay., İstanbul
Eser, her ne kadar siyasi kimlik taşısa ve kapsadığı isimlerin siyasi fikirlerini içerse de bahsi edilen pek çok ismin, örneğin Beşir Fuat ve Mizancı Murat gibi, edebiyatçı kimliklerinin olması nedeniyle edebiyat konulu bir hatıra örneği sayılabilir.
YAZGIÇ, Dr. Kamil, Ahmet Mithat Efendi, Hayatı ve Hatıraları, Tan Matbaası, İst., 1940
Bizzat Ahmet Mithat Efendi’nin oğlu olan Kamil Yazgıç’ın, babasının çocukluğu, aile hayatı, coğrafi kökenleri gibi konuları anlattığı eserdir.
YÜCEBAŞ, Hilmi, Bütün Cepheleriyle Yahya Kemal(Hayatı-Hatıraları-Şiirleri), Hamle Matbaası, İst., 1962
Esasen şahsi ve bilimsel incelemelerin ve biyografik bilgilerin de yer aldığı, karma bir çalışma olan bu eserde, Yahya Kemal’in şiir anlayışı ve eserleri üzerine yazılan bir kısım makaleler de yer aldığı gibi, yine eserin bir kısmını hakkında anlatılan hatıralar oluşturmaktadır.
YÜCEBAŞ, Hilmi, Yedi Şairden Hatıralar, İst., 1960
Üçüncü ağızdan anı alanında Yahya Kemal, Süleyman Nazif gibi şahsiyetleri tekil olarak anlattığı eserlerinin yanı sıra, döneminin Türk Edebiyatı’na büyük katkıda bulunan ve aynı zamanda arkadaşı da olan yedi şairin hatıralarını, objektif ve aynı zamanda dostane bir havada nakletmiştir. Eserde anlatılan şairler Abdullah Cevdet, Samih Rifat, Celal Sahir, İhsan Hamami, Halil Nihat, İbrahim Alaettin ve Enis Behiç’tir.
MAKALELER
ENGİN, Ertan, “Anılardaki Fikret”, Turkish Studies, Vol.2, 2007
Tevfik Fikret’ten bahseden bir dizi yazarın hatıraları derlenmiş ve incelenmiştir.
GÜR, Âlim, “Hatıralar ve Nükteler Arasında Yahya Kemal”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı:4, Konya, 1997
Adeta birer fıkra niteliği taşıyan ve daha çok mizahi sayılabilecek anıların derlendiği bir çalışmadır.
OZANSOY, Halid Fahri, “Yahya Kemal ve Hatıraları”, Havadis, 03.11.1958 ÖZGÜ, Melahat, Hatıra Defterinden: Hocam Reşat Nuri Güntekin’in Ölüm Yıldönümü Vesilesiyle (Ocak 1958 Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi)
Akademisyen, tiyatro araştırmacısı, çevirmen ve aynı zamanda Reşat Nuri’nin de Erenköy Kız Lisesi’nden öğrencisi olan Melahat Özgü’nün, hocasını anlattığı bir yazıdır.
3-ANI TÜRÜ ÜZERİNE MAKALELER
ALTINOVA, Banu: “Kavram Kargaşası Çerçevesinde Edebî Bir Tür Olarak “Hatıra”” 2003/6: 312 (http://turkoloji.cu.edu.tr)
APAYDIN Mustafa, “Biyografik Roman Türünün Türk Edebiyatındaki Gelişimi Üzerinde Bazı Dikkatler”, Hece (Türk Romanı Özel Sayısı), Yıl:6, Sayı:65/66/67, Mayıs/Haziran/Temmuz 2002
BİRİNCİ Ali, “Roman mı, Hâtırat mı?”, Türk Yurdu, (Türk Roman Özel Sayısı), Mayıs-Haziran 2000, Cilt:20, Sayı 153-154
NARLI Mehmet, “Otobiyografi(k)- Roman Her Roman Otobiyografiktir-Otobiyografik Olan Roman Yoktur”, Hece, (Hayat Edebiyat Siyaset Özel Sayısı) Yıl:8, Sayı 90/91/92, Haziran/Temmuz/Ağustos 2004
OKAY, M. Orhan (1997), “Hatırat”, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt: 16, İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. (Ansiklopedi Maddesi)
OKUMUŞ, Salih, İdris ŞAHİN, “Tanzimat’tan Günümüze Edebiyat Tarihi Yazarlığı ve Edebiyat Tarihleri Üzerine Bir İnceleme”, Uluslar arası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Vol.3, Fall-2010
OLGUN, İbrahim (1972), “Anı Türü ve Türk Edebiyatında Anı”, Türk Dili/Anı Özel Sayısı, İstanbul.
OLGUN, İbrahim(1972), “Anı Kaynakçası”, Türk Dili/Anı Özel Sayısı, İstanbul.
ÖZDEMİR, Emin (1972), “Anı ve Anı Dilimiz Üzerine”, Türk Dili/Anı Özel Sayısı, Cilt:25, Ankara.
SAY,Hüseyin, “Orhan Okay ile Edebi Hatıralar Üzerine Mülakat” Yağmur Dergisi, www.yagmurdergisi.com.tr
TÜMER, Cem Şems, “Edebiyata ve Çocuk Edebiyatına Bir Kaynak Olarak Bazı Cumhuriyet Devri
Yazarlarının Çocukluk Anıları ve Çocukluk Dönemlerini Etkileyen Şartlar”, Turkish Studies, Vol.4/Winter 2009
Yazarlarının Çocukluk Anıları ve Çocukluk Dönemlerini Etkileyen Şartlar”, Turkish Studies, Vol.4/Winter 2009
1987, Ankara.
Türk Dili ve Edebiyatı lisansı, Yeni Türk Edebiyatı yüksek lisansı…
KalemKahveKlavye’nin kurucusu.
Evli ve iki kedi babası…
Bazı kitaplar yazdı: Kadran Kadraj (2015), Kaosun Kalbi (2020), Yeraltı Kütüphanesi (2020), Gecenin Kıyısından Gelen Suratsız ve Yaşlı Kuzgun: Edgar Allan Poe (2020)