Çünkü; benim ayaklarım benzinle çalışmıyor, alışverişimi pos makinesine sokulan çipli prangalarla yapmıyorum. Tek slip kafası yok bende. Zaten slip olan her şeyden nefret ederim.
Direksiyon
elimde, huni kafamda; yavaş yavaş damıtıyorum zihnimi boşluğa…
elimde, huni kafamda; yavaş yavaş damıtıyorum zihnimi boşluğa…
Sek için,
sert değil bu sefer cümlelerim. Masadaki sohbet tozlarını arkadaşımın kredi kartıyla bölüyorum. Tam 5, yazı
ile “beş” çizgi! Bende yok çünkü kredi
kartı. Kullanmıyorum, kullanmak da istemiyorum. Kötü bir alışkanlık, kötü
diye zihinlere sokulan her şeye nazaran! Çünkü; benim ayaklarım benzinle
çalışmıyor, alışverişimi pos makinesine sokulan çipli
prangalarla yapmıyorum. Tek slip kafası yok bende. Zaten slip olan her şeyden
nefret ederim. Slip don bile giymem
hiç! Saldım çayıra, bırak şimdi, çıkmayalım bayıra. Düşmesin kafalar!
sert değil bu sefer cümlelerim. Masadaki sohbet tozlarını arkadaşımın kredi kartıyla bölüyorum. Tam 5, yazı
ile “beş” çizgi! Bende yok çünkü kredi
kartı. Kullanmıyorum, kullanmak da istemiyorum. Kötü bir alışkanlık, kötü
diye zihinlere sokulan her şeye nazaran! Çünkü; benim ayaklarım benzinle
çalışmıyor, alışverişimi pos makinesine sokulan çipli
prangalarla yapmıyorum. Tek slip kafası yok bende. Zaten slip olan her şeyden
nefret ederim. Slip don bile giymem
hiç! Saldım çayıra, bırak şimdi, çıkmayalım bayıra. Düşmesin kafalar!
Meşelerden
meşe beğeniyorum; o kadar da forsum olsun! Dilimin altına da ufak bir dünya
sıkışmış; LâkinSanrıDeğil. Ben de diyorum, neyin karışık mutluluğu bu? Bu
dünyaya nispeten benim kurguladığım bir dünya! Ne de olsa algılarımın
kapılarını ardına kadar açtım; bırakın da bilinçaltımda
gelişip şekillensin, siz şekillendireceğiniz kadar… Bak geliyor yine beş kardeşin ağzından küfürler!
Zaman makinesi icat ettim az önce. Ama
sadece geri gidebiliyorum. Oha lan! Geri vitese takmışım, ben de diyorum, neden
ileri gitmiyor bu! İşte bu yüzden sevmiyorum otomatik olan şeyleri… Bence analog olması daha iyi!
sadece geri gidebiliyorum. Oha lan! Geri vitese takmışım, ben de diyorum, neden
ileri gitmiyor bu! İşte bu yüzden sevmiyorum otomatik olan şeyleri… Bence analog olması daha iyi!
Dipnot: “Analog” kelimesi de ne tuhaf, bana göre tuhaf! Sanki anaları
inceleyen bilim insanlarına verilen ünvanmış gibi geliyor bana. Zaten Kraliçe
ota-boka ünvan veriyor, pazardan seçmece yapar gibi… Her neyse! Bir tane anam
var ulan, yemişim bilimi! Ana-bacı yapmayacaksınız birader..!
Şişede
durduğu gibi durmuyor! Çünkü sıvı; bulunduğu şeyin (güğüm, leğen, yeğen, kap,
kep, kaf-sin-kaf, göz-göz, paf küf paf vb.)şeklini alır. Bu konuda fizik
kurallarına aykırı hareket edenlere de ‘sünger’ diyorlar zaten. Ama ben geçmişe
bir sünger çekiyorum. Ve Şişenin ağzını açtım, aynen yere döküldü. Kötü bir
deneyim oldu açıkçası… Demek ki hakikaten şişede durduğu gibi durmuyor. Oysa, ne biçim hayaller kurmuştum!
durduğu gibi durmuyor! Çünkü sıvı; bulunduğu şeyin (güğüm, leğen, yeğen, kap,
kep, kaf-sin-kaf, göz-göz, paf küf paf vb.)şeklini alır. Bu konuda fizik
kurallarına aykırı hareket edenlere de ‘sünger’ diyorlar zaten. Ama ben geçmişe
bir sünger çekiyorum. Ve Şişenin ağzını açtım, aynen yere döküldü. Kötü bir
deneyim oldu açıkçası… Demek ki hakikaten şişede durduğu gibi durmuyor. Oysa, ne biçim hayaller kurmuştum!
Her neyse,
kafaları dağıtmak gerek. Gereksiyon
hâlinde beynim! Neyin gereksiyonu
demeyin! Ne demişler:
kafaları dağıtmak gerek. Gereksiyon
hâlinde beynim! Neyin gereksiyonu
demeyin! Ne demişler:
İnsanın başına ne gelirse ya meraksiyondan, ya da ereksiyo.. Öhöm!
İyiki geldin Can, ellerine sağlık:)