Pulbiber Dergi, Nisan 2016 tarihli 7.sayısında “Pop Dersem Çık” diyor ve doksanlardan bugüne Türkçe pop müziği dosya konusu yapıyor.
Tanıtım bülteninden:
Geliyor gönlümüzün efendisi!
Pulbiber Kültür Sanat Hayat dergisi, Mazhar Bilgiç tasarımı kapağı ve “Pop Dersem Çık” dosya konusuyla geliyor.
90’ların ruhunu mumla arıyor muyuz? Nitelik düştü mü arttı mı? Türkiye’nin dünü ve bugününden sıkı işler yapmış/yapan pop müzik sanatçıları ve yapımcılarını bir araya getirdik.
“Popta Üç Beş Tur” konusu kapsamında Pulbiber’de yer alan isimler arasında Yonca Evcimik, İrem Derici, Orhan Kahyaoğlu, Mabel Matiz, Şafak Ongan, Oktay Bakırcıoğlu ve Hakan Eren yer alıyor.
Dahası var: Göksel, Kalben, Mabel Matiz ve Mete Özgencil; Deniz Durukan’ın röportaj konukları oldu. Eğlenceli ve derinlikli konuşmalar Pulbiber’de.
Naim Dilmener, dünden bugüne en iyi 10 albümünü Pulbiber okuruyla paylaşıyor.
Açılışı her zamanki gibi Ayşen ablamızla yapıyoruz: “Masallar ve Anneannem”
Pulbiber ismine ilham veren sevgili Didem Madak’ı doğum günü 8 Nisan vesilesiyle, bir şiiriyle tekrar ve tekrar özlemle anıyoruz.
Bu sayıda eserleriyle ilk kez karşımıza çıkan isimler şöyle: Elif Sofya, Parla Şenol ve Ayşegül Tözeren.
Damla Yazıcı, bu sayıdan itibaren “Yakın Gözlüğü” sayfasında kitap incelemeleri yazacak.
Bu sayının “Her Şeyin Bir İlki Var” köşesinde Birsen Tezer; “Yaptım, Yapamadım, Oldu, Olmadı” köşesinde ise Özge Fışkın konuğumuz.
“Ne Umdum Ne Buldum” sayfasını bu ay sevgili Özen Yula yazdı: “Dünyadaki En Değerli Sıvı; İnsan Kanı ve Alın Teri”
Rafet Arslan’ın kaleminden süzülen sağlı sollu kroşeleri yemeye doymayacağız: “Ölülerin Facebook Profilleri”.
Yalçın Tosun, “Bendeki Kadınlar”da bu ay Nükhet Duru’yu yazdı.
Ayça Güçlüten, “Deforizma”da aforizmalara ve kelimelere takla attırmaya devam ediyor.
“Şiir Ayakta” köşesinin bu sayıdaki konuğu Refik Durbaş oluyor: “Şiir muhalif olmalıdır.”
Buket Uzuner, coğrafyamız tarihinin satır aralarında kalan kadınlarıyla bizi tanıştırmaya devam ediyor. “Solo Kadın Gezginler ve Bizim Zeynep Hanım”
Fotoroman tarihinin şövalyeleri Pulbiber’de boy gösteriyor. Senaryosu Altay Öktem’e, fotoğrafları Pınar Tuncer’e, styling’i Pınar Derin Gencer’e ait olan “Neye Niyet Neye Kısmet” fotoromanında Görkem Uzunoğlu Okçular, Ünal Okçular, Zafer Durukan, Anıl Öktem, Muhammet Sandalcılar, İnanç Yaşar Şendağ ve minik dostumuz Afacan rol aldı.
23 Nisan’ı ve çocukları unutmadık. “Söz Çocukların” dedik ve küçük dostlarımıza sorular sorduk, lekesiz akıllarından kocaman cevaplar aldık.
Melike İnci, “Gayet Sakinim” sayfasında “Çocuğu Öldürmeyin” diyor.
Çocuklar üzerine bir yazı da Meltem Yılmazkaya’dan: “Gökkuşağı Ne Zaman Çıkar Meltem Abla?”
Kadıköy Filozofu, sevgili “Kaptan”ımız Cenk Taner yazdı: “Dahi Çocukları Dişlerinden Vururlar”
Kamucan Yalçın; “Şüphe Doluyor İnsan” yazısında bir fotoğraf üzerinden çocukları ve onlar için gittikçe zorlaşan dünyayı anlatıyor.
Ayşe Özlem İnci, futbolu bu sefer sokaktan ve çocukların oyun dünyalarından anlatıyor: “Sen Hiç ‘Dokuz Aylık’ Oldun mu?”
Güner Kuban’ın özgün kaleminden bir Kafka ve Milena yazısı: “Dünyanın En Entelektüel ‘Hanım’ Hamalı”
Heja Bozyel naif ve leziz kalemiyle Pulbiber’i bu sayıda da renklendiriyor.
Gonca Özmen “Ötelere Ötelere Sal Sen de Aklını…” diyor.
Sevin Okyay’dan bir göç ve mülteci yazısı: “Kimse Terk Etmez Yurdunu”
Sevgili Nilüfer Açıkalın bu sayıda da bizimle: “Düşmek Ne Güzel!”
Siminya, hayatı ve toplumu en gerçekçi biçimde anlattığı öykülerine devam ediyor: “Köpek Gibi Çalışıp Kraliçe Gibi Yaşayan”
Anıl Mert Özsoy; kurmacayı bir kenara atıp hayatımızın en içinden kahramanları anlatmaya devam ediyor: “Ozan, Horozlar ve Otizm”
Çiğdem Zeytin, “En Güzeli Nedensiz Mutluluk” yazısında Kemal Aydemir’i anlatıyor.
Uzun uzun düşündürüp bol derin nefes aldıracak bir yazı; “İnsanın Cinayet Prensipleri”, Anıl Nişancalı’dan.
Yasemin Şefik, “Hiç Kurusu”nda bir tür kişisel sözlük ile hem kalbimize, hem zihnimize dokunuyor bu sayıda da.
Akasya Asıltürkmen, “Elinin Hamuru”nda soruyor: “Bizi Kim Uyaracak”
Özlem bitti, Nermin abla dertlere derman olmak için geri döndü. Nermin Yıldırım bu sayıda bizimle. Kavuşturana şükür!
Esin Özbek kaleminden “Kahlo’lası Frida” maceralarına bu sayıda da devam: “Sarılınca Sadece Soğuyor, Sönmüyor”
Sevgili Ayta Sözeri’den yine kısa ama vurucu cümlelerle dolu bir mektup var: “Yılan, Üç Maymun ve Deniz”
Sama Bada; çizimleri, cümleleri ve çekimleri ile özgün tarzını Pulbiber’de konuşturuyor.
Neyran Günüçer, “Moi Suma”da uzayın derinliklerinden dünyamıza bakmaya, Abidin Dino’nun resimleriyle devam ediyor.
Suskunluk Sarmalı’nda Mine Söğüt, “resim altı” tadındaki yazılarını sürdürüyor: “Memelerinden Deliren”
Pulbiber’in 7.sayısında bizi şiirlerini okuma mutluluğuna ulaştıran şairler Jan Ender Can, Arife Kalender ve Elif Sofya.
Çizimleri ve fotoğraflarıyla bize omuz veren Arzu Taşçıoğlu, Ayça Ünüvar, Kübra Demir ve Tuğba Dinçmen de bu sayıda arz-ı endam ediyorlar…
Bu sayının “Okur/Yazar”ları arasında ise Emre Gizlier ve Damla Orhan ile tanışıyoruz.