Babaya Mektup, opus magnumlarından biridir Kafka’nın. Şayet içinizde bir hayaletle yaşamaktan yorulduysanız, Kafka’nın sesine kulak verin deriz!
Yaşarken bir avuç insan tarafından bilinen Kafka, ölümünden sonra dostu Max Brod’un vasiyetine ihanet edip (!) eserlerini yayınlamasıyla birlikte, özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrasında hızla dünya çapında tanınmaya başladı ve yirminci yüzyılın en önemli yazarlarından biri haline geldi, haklı olarak.
Kafka, üzerine en çok yazı ve yorum yapılan yazarlar listesinin başında yer alır. Hakkında dev bir literatür oluşmuştur ve günbegün artmaktadır bu literatür. İçinde yaşadığımız gerçekliğin, şimdinin değil yalnızca, savrulup gittiğimiz geleceğin ve geçmişin de perspektifinden yazabilen ender yazarlardan biridir Kafka ve halen günceldir, güncel de kalacaktır yüzyıllarca.
Çekoslavakya’dan İsrail’e:
Kafka’nın El Yazmaları Artık İsrail Devleti’nin
Babaya Mektup, opus magnumlarından biridir Kafka’nın. Şayet içinizde bir hayaletle yaşamaktan yorulduysanız, Kafka’nın sesine kulak verin deriz!
Eserlerinde yabancılaşma ve insan-merkezcilik, varoluş endişesi, suçluluk ve absürtlük temalarını sık sık işleyen Kafka’nın Milena’ya Mektuplar ile Ottla’ya ve Ailesine Mektuplar kitapları yakında Nora Kitap’ta.
İrtibatı Koparmayalım:
