Ayla Meltem Görgün çevirisiyle raflardaki yerini alan Bukowski ve Kafka Kayıp Kişinin Günlüğü, edebiyatın ve resmin adeta dans ettiği iki özgün biyografik çizgi roman olarak Karakarga Yayınları tarafından okuyucuyla buluşturuluyor.
Edebi eserlerin sinema ve sahne uyarlamalarına alışkınız. Yazın dünyasında iz bırakan birçok eser, başka sanat dalları aracılığıyla yeniden yorumlanıyor. Karakarga Yayınları ise okuyucusuna bambaşka bir dünyanın kapılarını aralıyor; edebiyat dünyasının iki kült ismini çizgilerle buluşturuyor. Bu buluşmadan görsel ve estetik dolu çizgi romanlar çıkıyor.
Bukowski ve Kafka okurlarının çok seveceği çizgi romanlara yakından bakalım.
Bukowski’nin Hayatına Odaklanan Bir Çizgi Roman
“Ben Bukowski’yim. Charles ya da Hank, hangisini tercih edersen. Evet ben O’yum; yazar, şair, ayyaş, kahpe, ille de bu sırayla değil. Peki ya benim hayatım? Hayatım damlatan bir musluk gibi, hiçbir zaman olması gerektiği gibi işlemeyen… Ben bir avareyim.”
Yeraltı edebiyatının dev ismi Bukowski’nin içinden geldiği gibi bir hayat sürdüğü, kadınlara ve alkole düşkünlüğü bilinir. Peki ya çocukluğu, yazar olma süreci ve adeta Teoman’ın “Serseri doğdum, serseri öleceğim” şarkısının vücut bulmuş hali gibi yaşadığı hayatının ince noktalarını ne kadar biliyoruz?
Charles Bukowski bazı kesimler tarafından neredeyse tapınılan bir yazar olmasına rağmen, bazı kesimlerin de nefretini kazanmış güçlü bir figür. Michele Botton’un kaleme aldığı Bukowski ise bize insan Bukowski’yi anlatıyor. Çizimlerini Letizia Cadonici’nin, renklendirmesini ise Francesco Segala’nın üstlendiği çizgi roman, Bukowski’nin romanları dikkate alınarak uyarlanmış. Dolayısıyla yazarın sevdiği gibi sade, düz ve samimi bir dille yazılmış kitap, özellikle Bukowski’nin diline hakim olan okuyucusu için etkileyici ve tanıdık bir akıcılığa sahip.
Letizia Cadonici’nin, yazarın yaşadığı dönemi yansıtan retro esintiler taşıyan çizimleri ve Francesco Segala’nın kitabın ruhuna birebir örtüşen renklendirmesi, zaten güçlü olan anlatımı birkaç kat daha güçlendiriyor.
İncelemek ve satın almak için TIKLAYIN.
Kafka – Kayıp Kişinin Günlüğü
“İşte o, Franz…
Mavi giysileri içinde incecik vücutlu, çocuksu yüzlü Franz.”
Biyografik çizgi roman serisinin bir diğer kitabı Kafka Kayıp Kişinin Günlüğü ise bizi edebiyatın karanlık dehlizlerinde bekleyen Franz Kafka’nın kafkaesk dünyasına götürüyor.
Mauro Falchetti’nin kaleme aldığı çizgi roman, yazarın dünya edebiyatına damgasını vuran Dönüşüm, Duruşma, Şato, Kayıp Şahıs, Çukur kitaplarıyla yazarın biyografisinin bir karışımı olarak okurunun karşısına çıkıyor. Falchetti, Franz Kafka’nın biyografisini ve eserlerini aynı anda kaleme alırken, okuyucusundan eş zamanlı bir okuma yapmasını istiyor. Franz Kafka’nın romanlarında ve hayatında bulunan ortak noktalar, başka bir sanatçının; çizimleriyle çizgi romanı tek elden çıkmış kadar bütünleştiren Luca Albanese’nin göz alıcı yeteneği ile çizgi romanı bambaşka bir seviyeye taşıyor.
Bukowski ve Kafka Kayıp Kişinin Günlüğü, tarzları, yaşadıkları dönem birbirinden bambaşka olan fakat ortak bir karanlığı ve karanlık bir varoluş sıkıntısını paylaştığını düşündüğüm, edebiyatın çok önemli bu iki ismi, okuyucuya kendi özgünlüklerinden hiç kopmadan anlatmayı başarıyor. Kafka da Bukowski de kendilerine has dilleri ve konuları ile edebiyat dünyasında kendi yerlerini almışken, onları anlatmak da bu denli özen ve özgünlük isterdi diye düşünüyorum.
Çizgi romanların dili, kullanılan renkler, akış söz konusu yazarla o denli bağdaşık ki okurken zaman zaman bunun ayrı bir kalemden çıktığı gerçeğini size unutturuyor.
Sanatın disiplinlerarası gücünü ve cazibesini bir kez daha kanıtlayan bu iki özel biyografi, arşivlenecek kadar kıymetli birer çalışma olarak kitaplıklarda yerini almayı bekliyor.
İncelemek ve satın almak için TIKLAYIN.
1987, İstanbul doğumlu. Felsefeci, yaratıcı drama&tiyatro eğitmeni. Başta KalemKahveKlavye olmak üzere çeşitli mecralarda yazılar kaleme alıyor. İlk kitabı Aristoteles · Hayatı Bir Şölen Sofrası Gibi Bırakmalı Ne Susuz Ne de Sarhoş 2022’de Destek Yayınları’ndan çıktı. Evli ve iki kedi annesi.