Epsilon Yayınevi etiketiyle okuruyla buluşan Bölünmüş Dünya, Prof. Ziya Selçuk’un bir eğitim neferi olmasının ötesinde öncelikle bir insan olarak dünyaya, hayata, insanlığa dair sorularına yanıt ararken, yazarın anılarına, kendi iç dünyasına ve fikirlerine doğru keyifli bir yolcuğa davet ediyor.
Ziya Selçuk, çoğumuzun hayatında bir eski Milli Eğitim Bakanı olarak yer etmiş popüler bir figür. Bakan olduğu dönemdeki yenikçi, güler yüzlü, uzlaşmacı yaklaşımıyla hatırlarda kalmıştı. Şimdi onun başka bir yönüyle, yazarlığıyla tanışıyoruz.
“… yazıyı en uzun yaşayan canlı olarak görüyorum. İnsan ister ki yazılarıyla ömrünü uzatsın, kelimeleri nefes gibi karışsın dünyaya; ister ki bağ kurmak için zamanın duvarlarına kelimelerle tutunsun.
Ziya Selçuk yazma ihtiyacını böyle anlatsa da derinde, hepimizin zaman zaman kuvvetlice hissettiği “zor zamanlarda yaşamak” hissinin onu yazmaya ittiğini anlatıyor. Çağın insanının kaygılarının, korkularının, çıkmazlarının odak noktası olan yaşam zorluğu, Selçuk’un kelimelerinde başka bir hale bürünüyor.
“Kendi söküklerimi görmek ve dikmek, yamalarımı birleştirmek için. Yazıyorum da niye yayınlıyorum peki? Açtığım dereler denize dökülsün, içimde bulanmasın diye. Oradan buharlaşıp bir ihtimal başkasına taze nefes olsun diye.”
Bölünmüş Dünya, okura dünyada hakim olan algıları, inanışları ve insanın bunların içinde kendine nasıl bir yer bulduğunu veya bulmaya çalıştığını anlatıyor. Zıtlıkları kabullenebiliyor muyuz, her şeyi kendi suretinde görebiliyor muyuz yoksa kafamızdaki kemikleşmiş algılarla mı hayatı yaşıyoruz? Değişime ne kadar açığız, değişimi ne olarak görüyoruz? Tüm bu ve buna benzer sorular, Ziya Selçuk’un akıcı kaleminden okurunun düşünce dünyasına ulaşmayı hedefliyor.
Yazar, sorduğu soruları sadece felsefi değil, aynı zamanda bilimsel, toplumsal, sosyolojik açıdan da sorguluyor. Bir eğitimci olarak, bir insanın bebeklikten itibaren yaşadığı tüm gelişim aşamalarına eğiliyor ve önce ailenin, sonra eğitimin insan hayatında ne denli önemli olduğunu örnekleriyle ve tecrübeleriyle aktarıyor. Hayatımızda medyanın, reklamların, çevrenin hayatı algılayış biçimimizi nasıl yönlendirdiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
“Doğal olan doğuştan getirdiklerimiz; normal olan ise normlara uyarak geliştirdiklerimiz. İnsan bir kere normali doğal zannetme alışkanlığını tattı mı, işte o zaman sermaye ve toplum onu ensesinden yakalamış demektir.”
Bölünmüş Dünya, bütün olarak bakıldığında felsefi, kişisel, toplumsal soruların odağında yazılmış bir kitap. Ziya Selçuk’un referanslarının ve kitaptaki atıflarının çoğunlukla felsefecilerden, düşünürlerden oluşması, kendisinin kitapta sorduğu sorulara ne kadar emek verdiğini ve kafa yorduğunu gösteriyor.
İnsan nasıl düşünür, nasıl yaşar, nasıl kendi olur gibi soruları cevaplamak için yazmaya soyunmak elbette cesaret isteyen bir iş. Selçuk kendini yazar olarak tanımlamıyor. Onun yapmak istediği kendi sorularına cevap aramak, okurun kafasında yeni sorular üretmek ve birlikte düşünme, gelişme ortamı sağlamak. Bir eğitimcinin en temel motivasyonlarından biri, akıcı, samimi ve ufuk açıcı anlatımıyla Bölünmüş Dünya’da okurunu bekliyor.
“Düşlemeyi nasıl başaracağız?”
Bölünmüş Dünya, ne olursa olsun umudunu kaybetmeyen, değişimi ve kendini yolundan gitmeyi kabul eden insanlar için bilim, sanat, felsefeden feyz alarak hayat ve modern çağ hakkında, yalın ve içten cümlelerle sizi şartlar ne olursa olsun düş kurmaya çağırıyor.
Bölünmüş Dünya Yazarı Ziya Selçuk Kimdir?
Ziya Selçuk, 1961 yılında Ankara’da doğdu. Psikolojik Danışma-Rehberlik alanlarında lisans-yüksek lisans ve doktora derecelerini aldı. MEB’de rehber öğretmenlik yaptı. Daha sonra 23 yıl öğretim üyeliği ve yöneticilik görevlerinde bulundu. 2003-2006 yılları arasında Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı görevini yürüttü. Çeşitli üniversitelerde mütevelli heyet üyeliği, sivil toplum kuruluşlarında baş- kanlık ve üyelik, TÜBİTAK-SOBAG Yürütme Kurulu üyeliği, Satranç Federasyonu Yönetim Kurulu üyeliği, Voleybol Federasyonu Eğitim Kurulu Başkanlığı, köşe yazarlığı, uluslararası kuruluşlarda proje uzmanlığı gibi görevlerde bulundu. Bunun yanı sıra rehberlik davranış gözlemi, iletişim, öğrenme, ebeveynlik ve mizaç konu- larında kitapları ve yüzden fazla makalesi bulunuyor. 2018-2021 yılları arasında üç yıl Milli Eğitim Bakanı olarak görev yaptı. Meslek yaşamı boyunca sadece çocuk ve çocukluğu merkeze alan Selçuk, halen Önce Öğretmen Vakfı başkanlığını yürütmekte olup araştırma, kitap ve sosyal sorumluluk çalışmalarına devam etmektedir.