Bitmeyecek bir şeye başlamak yalnızca kelimelerin gücüyle mümkün. Hep bittiği yerde bırakıp, yeniden başlayacak olana kadar yaklaşmamak… Bu şiir de öyle; akla gelir, yazılır, sonuna eklenir… Hep sıfırdan başlanır sanılır…
**
bilirsin, her şeyin üst üste gelmesi
mekanizması gereğidir evrenin.
çünkü en serserilerimiz önce adam olur,
en anarşistlerimiz önce evlenir ve
önce düşer en güçlülerimiz.
saçındaki ilk beyazı keşfettiğinde
yerküre artık bir başka eksendedir.
saniyenin bilmem kaç binde birlik o diliminde
varlığın, yok olma fikriyle titreşirken,
her şeyi idrak edersin de
hiç öğrenemezsin güney yarımküredekiler
nasıl olur da baş aşağı dikilir.
bilirsin, bazı günler iyi haberler vermez
ve kötü haberlerin zincirlemesi sürerken
bazı kötü günler, bazı kalmakla yetinmez.
bir hatalı kartopu prensibi ile
mağlubiyetlerinden galibiyetler
safdışılıklardan girişimler üretmeye çalışırken
çember daralır, avcı avına yaklaşır,
akrep yelkovanın ırzıyla muhatap ve
o çok güvendiğin bedenin, soluk boruna tıkanır,
kalır.
yılların binlerce sebeple dolu ve hatta
yılların bir sebebin ta kendisi olmuşken
kendine yamadığın sebepsizliğini sürdür;
hayatının merasimini yaparken paslı aynanda,
tebessüm et ve şöyle fısılda:
tanrım, bugün ilk beyaz saç için ne mükemmel gündür!
dilimin dönmediklerini haznemden,
anlamını azaltamadıklarımı dilimden
tevazumu kibrimden sökebilmek için
kullanılmamış ayetler aradım kendime ve
karşı koymak için genlerimdeki lanete
DNA’larımı günlerimin tersine kodladım.
şimdiye kadarkiler ipucuysa eğer,
bir an sonrasına dahi yokum.
kabul,
çıkış kapısını buldum avuçlarımda lakin,
simetrisini bozmakta bedenimin
serçe parmağımdaki tek bir fazla boğum.
düşün ki meridyenleri görmüşsün ama saatler tersine,
düşün ki kuantumu çözmüşsün ama zerreler hiçliğe,
düşün ki haritayı keşfettin ama karalar denize,
düşün ki zamanı yakaladın ama teoriler izafiyete,
düşün ki tanımladın tüm kavramları ama manalar sessizliğe,
düşün ki çemberi yakaladın ama çizgin teğete,
düşün ki farkındasın ama altı milyar tersine
düşün ki bir adın var ama heceleri kayıp,
düşün ki bir kafiyen var ama ne desen ayıp
düşün, bir meziyetin var ama sonuçları yamalı
düşün bir kehanetin var ama kartların hatalı.
ben tanrının su doldurduğu bardakların
arasına dökülen damlayım.
**
uyumaya çekindiğim geceler var,
kabuslarla anlaşıp çözüm oluyorum;
dinlemeye korktuğum şarkılar;
onları yanımda taşımıyorum…
bir kelebekten kasırga yaratan teoriyi
kelimelerden değil tecrübelerden edindim
satır sonlarına sığdırılmaya çalışılan harflerden,
bilinmeyen sona sığdırılan ömürlerden uzak
sadece o anın saatinde, kadranın orta yerine
çakılan ibreye neden “akrep” denildiğini anladım.
anladım, zamanın varsayımdan öte bir varoluş biçimi olduğunu…
suyu çekilen gövdenin rengi toprağa yaklaştıkça
yıllanan yüzümdeki yara izlerini tanıdım
her bunalımın bir hikâyesi vardı,
onları tanıdım, onları kanıksadım
onları aynalara saklamadan yüzüme kazıdım;
çirkinleşmenin görünenden ibaret olmadığını gördüğümde,
bir kelebeğin kanat çırpışından doğan kaosu
bir acıdan çıkıp ölüme varan ömrü sevdim.
bazen bir ömrün en çok, bitebilecek olmasını sevdim.
çatışmalardan uyuma akan nehrin suyunda,
denize varmadan evvel toprağa gizlenebilmeyi.
adımlarımı sağlam basmak için zeminler ararken
tavizlerden teminatlar yaratırken
emin olduklarımdan değil
güvendiklerimden hiç değil
nerede bir şüphe varsa oradan duydum
öncesiz ve sonrasız rehberin fısıltısını ve dedi ki bana:
ayaklarını basmaya çalıştığın zemin,
boşlukta dönen bir kürenin
…boşlukta dönen bir kürenin parçası yalnızca.
tüm bulgular yeni arayışları arar;
cennet şansının bittiği yerde
cehennemi kucaklayış başlar…
1987, Ankara.
Türk Dili ve Edebiyatı lisansı, Yeni Türk Edebiyatı yüksek lisansı…
KalemKahveKlavye’nin kurucusu.
Evli ve iki kedi babası…
Bazı kitaplar yazdı: Kadran Kadraj (2015), Kaosun Kalbi (2020), Yeraltı Kütüphanesi (2020), Gecenin Kıyısından Gelen Suratsız ve Yaşlı Kuzgun: Edgar Allan Poe (2020)
harika…harika…herşeyden hiçliğe giden hayatımda tüm güzelliğin bitişte olması ne tuhaf..sonsuz boşlukta sadece akan aşk…anlamaya çalıştıkça dağılıyorum…sağolun efendim..yollarımızı bizler yapa yapa gidiyoruz…
adım sadece sevgi…..
Neil Young albümü açmış, dinlemekteydim. Bitmemiş, bir yazıya denk gelmiştim. Bitmemiş, enkaz günlerin; cehennemi hak edişin başladığı sabahtı.Şüphesiz ki, cehennem bir yerdi. Hâl olmamalıydı.
http://www.youtube.com/watch?v=PqrI-0hjT70
muhteşemdi..
ıstese bıtırırr, ma ıstemese bıtırmezz kı..