Anne Griffin imzalı ödüllü roman Sözler Tükendiğinde Epsilon Yayınevi‘nden çıktı. Kitabı KalemKahveKlavye için Çağla Özden inceledi.
“Hatırlamak için buradayım; olduklarımı ve bir daha asla olamayacaklarımı.”
Zaman, bize tecrübelerle birlikte aslında çoğu zaman kıymetini bilemediğimiz bir hediye verir: anılarımız… Yaşadıklarını hatırlayan, onlarla yüzleşebilen ve olduğu gibi kabul edebilen biri şanslıdır. Canımız yandığında unutmak istediklerimiz, zamanın kuyusunda dönüşerek bize öğretir. İnsan belki de unutabildiğinde değil de unutmadığında daha güçlüdür.
Hayatınızın şahidi olan birkaç önemli insanı düşünün. Onlarla yaşadığınız iyi kötü anıları, geçirdiğiniz günleri, o insanların hayatınıza girişlerini ve eğer olduysa çıkışlarını… Sevginin olduğu ve olmadığı yerde hayatınızda neler değiştiğini… Ve düşünün, şimdiki siz geçmişine bakarken nerelerde hatalar görüyor ve neleri kutluyor? Yoksa siz hatalarını da kutlayabilen o şanslı azınlıktan mısınız?
Peki, ömrünüzün sonuna geldiğinizde kaç kişi için kadeh kaldırırsınız? Kadeh kaldırmaya değecek kimler kalır sizce hayatınızda?
Bunlar kolay gibi görünen zor sorular… Hatta belki de can acıtıcı. Ama hayat böyle ne de olsa, hatıranın içinde keskin camlar da gizlenir, berrak sular da…
O keskin camları elinde tutup kendi berrak sularında yüzen bir adamın hikâyesini Epsilon Yayınevi, Tuğçe Aysu Gümüş’ün çevirisiyle edebiyatseverlerle buluşturuyor.
Sözler Tükendiğinde · Hayatınızı özetleyecek beş kişi seçmeniz gerekse kimleri seçerdiniz?
“Bugünlerde insanlar hep konuşmayı savunuyorlar. Bir şeyleri içlerinde tutmuyorlar. Sanki kolaymış gibi.”
Sözler Tükendiğinde, Anne Griffin’in çok beğenilen ve John McGahern En İyi Kurgu Ödülü’ne layık görülen romanı.
Ömrünün son demlerine gelmişken bir barda, hayatını tanımlayan beş kişiye kaldırdığı beş kadehle hayatını özetleyen, sıcak, hüzünlü ve zaman zaman gülümseten, tüm pişmanlıkları, kayıpları, düşmanlıkları, aşkları ve zaferleriyle hayatını anlatan Maurice Hannigan’ın hikâyesi, yüreğinize dokunacak.
Kendi kuşağının, duygularını ifade etmemek üzerine yetiştirildiğini fark eden ve sözlerinin tükendiğini hisseden bu yaşlı adam, bir otel barında cümlelerle barışıyor ve okuyucunun kalbinde yer tutacak hayatını, yazarının takdire şayan gözlem gücü ve duru anlatımıyla aktarıyor.
Kitapta sadece bir adamın yaşadıkları değil, aynı zamanda sınıfsal farklılıkların insan hayatını nasıl etkilediği, bir insanın çocukluğunda canını yakan şeylerin tüm karakterini nasıl şekillendirdiği, eş, ebeveyn ve aile kavramları da çarpıcı biçimde anlatılıyor.
Sözler Tükendiğinde, Sezen Aksu’nun “Yaşamak dediğin üç beş kısa mutlu andan ibaret…” dediği yerden, Babam ve Oğlum’un içimize kazınan “Ona bir oda ver baba, gidecek hiçbir yeri yok” repliği arasında geçecek etkileyici bir yolculuk için okuyucusunu bekliyor.
1987, İstanbul doğumlu. Felsefeci, yaratıcı drama&tiyatro eğitmeni. Başta KalemKahveKlavye olmak üzere çeşitli mecralarda yazılar kaleme alıyor. İlk kitabı Aristoteles · Hayatı Bir Şölen Sofrası Gibi Bırakmalı Ne Susuz Ne de Sarhoş 2022’de Destek Yayınları’ndan çıktı. Evli ve iki kedi annesi.
