ait olmadığım yataklarda uyanırım
acil servis ve tımarhane kayıtlarım tutanaklara geçmez
adli sicil kaydım her an hayata gözlerini yeni kapamış bir cenin gibi beyazdır rahminde
asfaltta teker yakar, semada türbülansa akarım
denizde dalga kırar, dehlizde doğaya bakarım
çürüyecek ete saygı, eriyecek kemiğe rüzgârı eksik etmem
etim, ancak onu terk ettiğimde var olabilir
acım bir karabasan gibi derisinden sökülüp alındığında
ruhum bir yara aşan gibi kandan çekildiğinde
etim sonsuz arzuladığı gerçeğe dönüşebilir
ben ölünce
arınınca kendimden
biriktirdiğim onca bilye zihnimden sıkılıncaya dek
derin uykumdan çıkmaya cesaret
olmaya umut edeceğim yankı
sevmeye yakınsayacağım bir dünya
bulabilecek miyim
ben ölünce
güneşe dokunmaya meyledersem
bir toz bulutuna dönüşecek kadar şölen
ayın karanlık ufkuna merak salacak kadar kâşif
bir kar tanesinin ruhuna kast edecek denli meczup muyum
toprakta yonca kadar gebeş
yaprağında arı kadar çoğul
ben ölünce
sıfır model bir insan beynini hiç yaşamamış gibi beslemek için yeniden, yeterince arsız mıyım
ben ölünce
cehennemim, cennette bir nehir adıysa
cennetim, bir galaksi beğenip aydınlık kılmaksa yıldızlarını
ben ölünce
izbe kanepelerde tutuk bir boyunla uyanırım
martıya ses verir, selaya saygı duyar, rüzgârı daha evvel hiç hissetmemiş gibi koklarım
acil servis ve tımarhane kayıtlarım tutanaklara geçmez
modaya ayak uydurmam , paraya uymam,
hayvana güvenir, insanla değil, insanın içindekiyle konuşurum
yağmurla iyi anlaşır, nesneyi duyar, insanı dinlemem
mutlu olmak kadar mutsuz olmanın da bir tercih ve ayıp olduğuna
inanırım
ben ölünce
kaptansız bir gemi açık denizde
kırık bir şarap şişesi ortasında otobanın
ışıksız bir kırmızı çölün kalbinde
olabilecek kadar masum muyum
Görsel: Eliza Ivanova, Ocean
Müslüm Çizmeci, 87 Türkiye doğumlu, insan, kalem kullanabiliyor. Alfabeyle karmaşık bir ilişkisi, şimdiye dek yayımlanmış bir şiir kitabı var. Lethe Kitap’ta kurucu işçi. Hayalsever, hayvanperest, fanzinkolik.