Geçenlerde, Burgazada’daki Sait Faik Abasıyanık Müzesi ‘nin yeniden açılacağını duyurmuştuk. Bize bu haberi, açılış gününden yazarak ileten Osman Akyol’a ilgisi ve emeği
için Kalem Kahve Klavye olarak
teşekkür ediyoruz.
için Kalem Kahve Klavye olarak
teşekkür ediyoruz.
Ölümünden
sonra vasiyeti üzerine 1959’da müze haline getirilen Sait Faik’in
Burgazada’daki evi 2010’dan bu yana restorasyondaydı. Yapılan restorasyonun
ardından, dün (11 Mayıs 2013) görkemli bir törenle yeniden hizmete açıldı.
sonra vasiyeti üzerine 1959’da müze haline getirilen Sait Faik’in
Burgazada’daki evi 2010’dan bu yana restorasyondaydı. Yapılan restorasyonun
ardından, dün (11 Mayıs 2013) görkemli bir törenle yeniden hizmete açıldı.
Açılış
töreni 13.30’da iskelenin karşısındaki Sait Faik Abasıyanık Heykeli’nin önünden
başladı. Burada basına kısa bir görüntü veren kalabalık, kortej halinde müzeye
doğru yürüyüşe geçti. Kortejin en önünde yürüyen ve ellerinde Sait Faik’in öykülerinin
adları yazılı dövizler taşıyan Darüşşafaka
Lisesi öğrencileri basının ve halkın yoğun ilgisini çekti. Yürüyüş Sait
Faik Abasıyanık’ın müze olan Çınar Sokak Numara 15’deki evinin önünde son
buldu. Daha sonra burada konuşmalara geçildi.
töreni 13.30’da iskelenin karşısındaki Sait Faik Abasıyanık Heykeli’nin önünden
başladı. Burada basına kısa bir görüntü veren kalabalık, kortej halinde müzeye
doğru yürüyüşe geçti. Kortejin en önünde yürüyen ve ellerinde Sait Faik’in öykülerinin
adları yazılı dövizler taşıyan Darüşşafaka
Lisesi öğrencileri basının ve halkın yoğun ilgisini çekti. Yürüyüş Sait
Faik Abasıyanık’ın müze olan Çınar Sokak Numara 15’deki evinin önünde son
buldu. Daha sonra burada konuşmalara geçildi.
Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın Sait Faik için
yazdığı bir şiiri okuyarak programa başlayan sunucu, Sait Faik’in son on yılını
geçirdiği bu evin, annesi Makbule Hanım tarafından 1959’da müze yapıldığını ve
bir süre kapalı kaldıktan sonra Darüşşafaka
Cemiyeti’nin katkılarıyla yeniden restore edilerek bu gün hizmete
açıldığını söyledi. Bu kısa açıklamanın ardından Adalar’ın CHP’li Belediye
Başkanı Mustafa Farsakoğlu’nu açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet
etti. Farsakoğlu:
yazdığı bir şiiri okuyarak programa başlayan sunucu, Sait Faik’in son on yılını
geçirdiği bu evin, annesi Makbule Hanım tarafından 1959’da müze yapıldığını ve
bir süre kapalı kaldıktan sonra Darüşşafaka
Cemiyeti’nin katkılarıyla yeniden restore edilerek bu gün hizmete
açıldığını söyledi. Bu kısa açıklamanın ardından Adalar’ın CHP’li Belediye
Başkanı Mustafa Farsakoğlu’nu açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet
etti. Farsakoğlu:
“Sait Faik
evrensel ölçekte bir yazarımızdı. Bir ülke için en büyük zenginlik insan
zenginliğidir. Adalar’a ilk defa kaymakam olarak gelmiştim. O zaman Ada
Dostları Derneği’nin Sait Faik’i Anma Toplantısı’na katılmıştım. Orada bir
konuşmacı, ‘İlk defa etkinliğimize bir kaymakam katılıyor’ dedi. Bu beni çok
üzmüştü. O gün anladım ki, önümüzde yürümemiz gereken uzun bir yol var.
Heybeliada’daki Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın harabe halindeki evini restore edip
müze haline getirdik. Yine Atatürk’ün yakın silah arkadaşı İsmet İnönü’nün
Heybeliada’da bulunan evini İnönü Vakfı’yla birlikte müze yaptık. Büyükada’da
Çınar Caddesi üzerindeki tarihi bir köşkü Yazarlar ve Çevirmenler Evi olarak
restore ediyoruz. Karanlığa itildiğimiz şu günlerde, çağdaş değerlere sahip çıkan
böyle dinamik bir kalabalığı görmek, gelecek adına bizlere umut veriyor.”
evrensel ölçekte bir yazarımızdı. Bir ülke için en büyük zenginlik insan
zenginliğidir. Adalar’a ilk defa kaymakam olarak gelmiştim. O zaman Ada
Dostları Derneği’nin Sait Faik’i Anma Toplantısı’na katılmıştım. Orada bir
konuşmacı, ‘İlk defa etkinliğimize bir kaymakam katılıyor’ dedi. Bu beni çok
üzmüştü. O gün anladım ki, önümüzde yürümemiz gereken uzun bir yol var.
Heybeliada’daki Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın harabe halindeki evini restore edip
müze haline getirdik. Yine Atatürk’ün yakın silah arkadaşı İsmet İnönü’nün
Heybeliada’da bulunan evini İnönü Vakfı’yla birlikte müze yaptık. Büyükada’da
Çınar Caddesi üzerindeki tarihi bir köşkü Yazarlar ve Çevirmenler Evi olarak
restore ediyoruz. Karanlığa itildiğimiz şu günlerde, çağdaş değerlere sahip çıkan
böyle dinamik bir kalabalığı görmek, gelecek adına bizlere umut veriyor.”
Mustafa
Farsakoğlu’nun ardından kürsüye davet edilen Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Talha
Çamaş’ta şöyle dedi:
Farsakoğlu’nun ardından kürsüye davet edilen Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Talha
Çamaş’ta şöyle dedi:
![]() |
Fotoğraf: Osman Akyol |
“Sait
Faik’in pek çok öyküsünü kaleme aldığı ve vefatının ardından 1959 yılında kendi
adını taşıyan bir müzeye dönüştürülen bu evin restorasyonunun ardından
insanlarla buluşturmak için buradayız. Sait Faik, vefatından bir yıl önce, o
zaman Fatih’te bulunan, Darüşşafaka Lisesi’nin matinesine katılır ve çocukların
performansından çok etkilenir. Annesi Makbule Hanım’dan, ölürse, mal varlığını
ve kitaplarının telif haklarını Darüşşafaka Lisesi’ne bağışlamasını, ister.
Vakfımız Sait Faik’in vasiyetini yerine getirmekle bu eşsiz mirası geleceğe
taşımış oldu. Köşkü, orijinal dokusunu bozmadan onardık. Sait Faik’in özel
eşyalarını, fotoğraflarını, mektuplarını ve sayısız hatırasını izleyiciyle
buluşturduğumuz için çok mutluyuz. Müzemiz bundan önce ücretsizdi, bundan sonra
da ücretsiz kalacak. Darüşşafaka Lisesi olarak içtiğimiz bir damla suda,
yediğimiz lokma yemekte onun payı olduğunun bilincindeyiz.”
Faik’in pek çok öyküsünü kaleme aldığı ve vefatının ardından 1959 yılında kendi
adını taşıyan bir müzeye dönüştürülen bu evin restorasyonunun ardından
insanlarla buluşturmak için buradayız. Sait Faik, vefatından bir yıl önce, o
zaman Fatih’te bulunan, Darüşşafaka Lisesi’nin matinesine katılır ve çocukların
performansından çok etkilenir. Annesi Makbule Hanım’dan, ölürse, mal varlığını
ve kitaplarının telif haklarını Darüşşafaka Lisesi’ne bağışlamasını, ister.
Vakfımız Sait Faik’in vasiyetini yerine getirmekle bu eşsiz mirası geleceğe
taşımış oldu. Köşkü, orijinal dokusunu bozmadan onardık. Sait Faik’in özel
eşyalarını, fotoğraflarını, mektuplarını ve sayısız hatırasını izleyiciyle
buluşturduğumuz için çok mutluyuz. Müzemiz bundan önce ücretsizdi, bundan sonra
da ücretsiz kalacak. Darüşşafaka Lisesi olarak içtiğimiz bir damla suda,
yediğimiz lokma yemekte onun payı olduğunun bilincindeyiz.”
Konuşmaların
ardından Darüşşafaka Lisesi öğrencileri, müzik korosu eşliğinde Sait Faik’in
şiirlerinden ve öykülerinden örnekler sundular.
ardından Darüşşafaka Lisesi öğrencileri, müzik korosu eşliğinde Sait Faik’in
şiirlerinden ve öykülerinden örnekler sundular.
Son olarak
Sait Faik’in “Projektörcü” adlı öyküsünü seslendirmek için kürsüye gelen
tiyatro sanatçısı Tilbe Saran, seslendirme öncesinde, “Adamız yandığında, bir
gazete ‘Sait Faik Adasıyanık’ diye manşet atmıştı. Sayın belediye başkanımızdan
ricam, Adada mangal yakmayı yasaklasın” dedi.
Sait Faik’in “Projektörcü” adlı öyküsünü seslendirmek için kürsüye gelen
tiyatro sanatçısı Tilbe Saran, seslendirme öncesinde, “Adamız yandığında, bir
gazete ‘Sait Faik Adasıyanık’ diye manşet atmıştı. Sayın belediye başkanımızdan
ricam, Adada mangal yakmayı yasaklasın” dedi.
Konuşmaların
ve sunumların ardından Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, İş Bankası
Yayınları Müdürü Ahmet Salcan ve Burgazada Mahallesi Muhtarı birlikte kurdele
kestiler.
ve sunumların ardından Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu, İş Bankası
Yayınları Müdürü Ahmet Salcan ve Burgazada Mahallesi Muhtarı birlikte kurdele
kestiler.
Tören
sonunda konuklara kokteyl verildi. Müze basına ve ziyaretçilere açıldı.
sonunda konuklara kokteyl verildi. Müze basına ve ziyaretçilere açıldı.
Sait Faik Müzesi ‘nde Neler Var?
Müzenin
bahçesinde dut, palmiye ve erik ağaçları vardı. Sait Faik’in oradaki duttan
uzanıp yediğini hayal etmek insanda ayrı bir heyecan yaratıyor.
bahçesinde dut, palmiye ve erik ağaçları vardı. Sait Faik’in oradaki duttan
uzanıp yediğini hayal etmek insanda ayrı bir heyecan yaratıyor.
Üç katlı
müzenin bodrum katında okuma salonu var. Burada Marko Paşa, Ağaç, Doğu ve Batı,
İstanbul Haftası, Türk Dili, Türk Düşüncesi, Nuh’un Gemisi, Aydede, Yaprak,
Mülkiye, Varlık gibi Sait Faik’in okuduğu pek çok derginin eski sayılarını
görmek mümkün.
müzenin bodrum katında okuma salonu var. Burada Marko Paşa, Ağaç, Doğu ve Batı,
İstanbul Haftası, Türk Dili, Türk Düşüncesi, Nuh’un Gemisi, Aydede, Yaprak,
Mülkiye, Varlık gibi Sait Faik’in okuduğu pek çok derginin eski sayılarını
görmek mümkün.
Birinci
katta yemek odası ve misafir odası mevcut. Yemek odasında, yemek yediği masa ve
ısındığı sobası hiç bozulmadan duruyor. Misafir odasında ise köşkün ilk sahibi
Doktor Spanudis’in Abasıyanık ailesine hediye çıplak erkek resminin bir kopyası
asılmış.
katta yemek odası ve misafir odası mevcut. Yemek odasında, yemek yediği masa ve
ısındığı sobası hiç bozulmadan duruyor. Misafir odasında ise köşkün ilk sahibi
Doktor Spanudis’in Abasıyanık ailesine hediye çıplak erkek resminin bir kopyası
asılmış.
Müzenin
ikinci katında; kitap odası, yaşamöyküsü salonu ve yatak odası var. Kitap
odasında kendisine imzalanan kitaplar sergilenmiş. Yaşamöyküsü salonunda ise;
yazı takımı, kelemliği, kurutmalığı ve bazı fotoğrafları yer alıyor. Yatak odasında; yatağı, komodini,
abajuru, çalar saati, su şişesi, hikaye yazdığı masası, masasının üzerinde Osmanlıca
olarak yazdığı öykü karalamaları duruyor.
ikinci katında; kitap odası, yaşamöyküsü salonu ve yatak odası var. Kitap
odasında kendisine imzalanan kitaplar sergilenmiş. Yaşamöyküsü salonunda ise;
yazı takımı, kelemliği, kurutmalığı ve bazı fotoğrafları yer alıyor. Yatak odasında; yatağı, komodini,
abajuru, çalar saati, su şişesi, hikaye yazdığı masası, masasının üzerinde Osmanlıca
olarak yazdığı öykü karalamaları duruyor.
Çatı
katında, mektup odası ve Sait Faik’in Burgazadası odaları var. Mektup odasında
Sait Faik’in dostlarına gönderdiği ve sahipleri tarafından tekrar müzeye
bağışlanan mektuplar ve kartpostallar var. Sait Faik’in Burgazadası’nda ise çeşitli
ressamların çizdi Burgazada resimleri yer alıyor.
katında, mektup odası ve Sait Faik’in Burgazadası odaları var. Mektup odasında
Sait Faik’in dostlarına gönderdiği ve sahipleri tarafından tekrar müzeye
bağışlanan mektuplar ve kartpostallar var. Sait Faik’in Burgazadası’nda ise çeşitli
ressamların çizdi Burgazada resimleri yer alıyor.
Açılışta;
İstanbulluların Beyazıt Çınaraltı’ndan tanıdığı münzevi şair Hüseyin Avni Dede,
saz sanatçısı Muzaffer Özdemir, şair Zeki Ergin, Ekin Sanat Dergisi editörü
Mehmet Özgür Ersan ve TSİP Genel Sekreteri Ali Öner gibi değişik kesimlerden edebiyat
dostları yer aldı.
İstanbulluların Beyazıt Çınaraltı’ndan tanıdığı münzevi şair Hüseyin Avni Dede,
saz sanatçısı Muzaffer Özdemir, şair Zeki Ergin, Ekin Sanat Dergisi editörü
Mehmet Özgür Ersan ve TSİP Genel Sekreteri Ali Öner gibi değişik kesimlerden edebiyat
dostları yer aldı.
Harika bi yazı olmuş, en kısa zamanda bende gideceğim, keşke nazım hikmetin de evi müzeye dönüşebilseydi