(İşbu hikaye iki bölüm olup, ikinci bölümü 21 Eylül akşamı neşredilecektir.))
Araştırmacı
Bay … M ’nin defterinden:
Bay … M ’nin defterinden:
“Soyları ta Osmanlı dönemine dayanan iki ailenin
hikayesi, şu sıralar son derece ün kazanmıştı. Müşteki ve Arşın isimli bu köklü
ailelerden, Müşteki olanı saray ressamı, Arşın olanı ise
padişahın terzisiydi.
hikayesi, şu sıralar son derece ün kazanmıştı. Müşteki ve Arşın isimli bu köklü
ailelerden, Müşteki olanı saray ressamı, Arşın olanı ise
padişahın terzisiydi.
Adı sanat tarihi kitaplarında geçmeyen Müştekiler’in,
fotoğraf gerçekliğine yakın tablolar yaptığı tüm Osmanlı halkı tarafından
bilinmekteydi. İslam dünyasında pek
hoş görülmeyen resim ve ressamlığı, uzun süre büyü ve medyumlarla beraber
yeraltından yürütseler de 2. Turgut’un tahta çıkmasıyla durum değişik bir hal
almaya başladı. Müştekilerin bilinen bir diğer özelliği de pek tekin
olmadıklarıydı. Arşın ailesi halk tarafından sevilen, lonca kültüründen gelen
sevimli bir terzinin kolu iken Müştekiler’in ne olduğu pek bilinmiyordu halkın
tabiri ile. Bu ailenin yolları, yan yana açılan iki tezgâhtan sonra kesişti.
fotoğraf gerçekliğine yakın tablolar yaptığı tüm Osmanlı halkı tarafından
bilinmekteydi. İslam dünyasında pek
hoş görülmeyen resim ve ressamlığı, uzun süre büyü ve medyumlarla beraber
yeraltından yürütseler de 2. Turgut’un tahta çıkmasıyla durum değişik bir hal
almaya başladı. Müştekilerin bilinen bir diğer özelliği de pek tekin
olmadıklarıydı. Arşın ailesi halk tarafından sevilen, lonca kültüründen gelen
sevimli bir terzinin kolu iken Müştekiler’in ne olduğu pek bilinmiyordu halkın
tabiri ile. Bu ailenin yolları, yan yana açılan iki tezgâhtan sonra kesişti.
Resim ve sanatın yasak
olduğu yıllarda, Müştekiler göstermelik bir halı tezgahı açmıştı. Bu tezgah,
Arşınlar’ın terzi tezgahı ile yan yanaydı. Komşusunun ne yaptığını öğrenen
Arşın, onu şikayet etmek yerine bir iş birliği içine girmeyi tercih etti ve
diktiği elbiselerin bir resmini çizmesini istedi. Rüşvet niyetindeki bu iyiliği
seve seve yerine getiren Müşteki, resmi Arşın’a teslim ettikten sonra onu ne
yapacağını sorduğunda ise:
olduğu yıllarda, Müştekiler göstermelik bir halı tezgahı açmıştı. Bu tezgah,
Arşınlar’ın terzi tezgahı ile yan yanaydı. Komşusunun ne yaptığını öğrenen
Arşın, onu şikayet etmek yerine bir iş birliği içine girmeyi tercih etti ve
diktiği elbiselerin bir resmini çizmesini istedi. Rüşvet niyetindeki bu iyiliği
seve seve yerine getiren Müşteki, resmi Arşın’a teslim ettikten sonra onu ne
yapacağını sorduğunda ise:
‘Saraya atacağım…’ dedi
soğukkanlı bir tavırla. Bunu duyduktan sonra yakalanma riskinden korkan
Müşteki, buna engel olmaya çalışsa da başaramadı. Günler sonra Arşın’ın ne
yapmak istediği ortaya çıktı. Elbisenin resmini gören padişah, askerlerini halkın arasına salıp o elbiseyi dikebilecek
terzileri aratmaya başlamıştı. Planının tıkır tıkır işlediğini gören Arşın ise
işlerin daha ciddi bir hal almasını bekleyip ortaya çıkacağı zaman için
hazırlıklar yapıyordu. Yakalanma riskinin yarattığı korku, günden güne artarken
Müştekiler, resim ve diğer sanat faaliyetlerine bir süre ara vermişlerdi.
soğukkanlı bir tavırla. Bunu duyduktan sonra yakalanma riskinden korkan
Müşteki, buna engel olmaya çalışsa da başaramadı. Günler sonra Arşın’ın ne
yapmak istediği ortaya çıktı. Elbisenin resmini gören padişah, askerlerini halkın arasına salıp o elbiseyi dikebilecek
terzileri aratmaya başlamıştı. Planının tıkır tıkır işlediğini gören Arşın ise
işlerin daha ciddi bir hal almasını bekleyip ortaya çıkacağı zaman için
hazırlıklar yapıyordu. Yakalanma riskinin yarattığı korku, günden güne artarken
Müştekiler, resim ve diğer sanat faaliyetlerine bir süre ara vermişlerdi.
Günler birbirini
kovalarken bir Perşembe sabahı yayınlanan bildiri ile bütün çarşı ayağa kalktı.
Padişah, resimdeki elbiseyi dikebilecek bir terzi bulamadığı için önüne gelen
ilk tezgaha uğrayacak ve tezgah sahibi, eğer o elbiseyi dikemezse işi elinden
alınacaktı. Çarşı içinde kaosa neden olan bu bildiri, çoğu esnafın işe
gelmemesine sebep olmuştu. Halk arasında yayılan bir söylenti ise bu işe
gelmeme olayının gerçek nedenini de bir nevi açıklamıştı:
kovalarken bir Perşembe sabahı yayınlanan bildiri ile bütün çarşı ayağa kalktı.
Padişah, resimdeki elbiseyi dikebilecek bir terzi bulamadığı için önüne gelen
ilk tezgaha uğrayacak ve tezgah sahibi, eğer o elbiseyi dikemezse işi elinden
alınacaktı. Çarşı içinde kaosa neden olan bu bildiri, çoğu esnafın işe
gelmemesine sebep olmuştu. Halk arasında yayılan bir söylenti ise bu işe
gelmeme olayının gerçek nedenini de bir nevi açıklamıştı:
‘Padişah, elbiseyi
dikemeyen terzinin tezgahını değil, kellesini alacak!’ diye yayılan bu dedikodu
esnafın iyice paniklemesine sebep oldu. Arşın’ın beklediği fırsat gelmişti.
dikemeyen terzinin tezgahını değil, kellesini alacak!’ diye yayılan bu dedikodu
esnafın iyice paniklemesine sebep oldu. Arşın’ın beklediği fırsat gelmişti.
Halk ve muhalifler
tarafından çıkarılan bu asılsız iddialar, çok sayıda kişinin kellesini
götürecekti doğru fakat bu kelleler, elbise dikemeyenlere değil, bu spekülasyonları
ortaya atanlara ait olacaktı. Uzun süredir tezgah açmayan esnaftan şikayetçi
olan bir takım insan sokaklara döküldü. Osmanlı döneminde çok nadir görülen bu
ayaklanmalar kısa sürede çevre imparatorluklara ulaştı. Bu durumdan rahatsız
olan padişah derhal elçilerini halkın arasına gönderip, üstü kapalı bir
tahkikat yaptırdı. Yapılan soruşturmadan elde edilen bilgilerden sonra padişah
çok sinirlendi ve hakkında bu tarz iddiada bulunanların derhal bulunup idam
edilmesi emrini verdi.
tarafından çıkarılan bu asılsız iddialar, çok sayıda kişinin kellesini
götürecekti doğru fakat bu kelleler, elbise dikemeyenlere değil, bu spekülasyonları
ortaya atanlara ait olacaktı. Uzun süredir tezgah açmayan esnaftan şikayetçi
olan bir takım insan sokaklara döküldü. Osmanlı döneminde çok nadir görülen bu
ayaklanmalar kısa sürede çevre imparatorluklara ulaştı. Bu durumdan rahatsız
olan padişah derhal elçilerini halkın arasına gönderip, üstü kapalı bir
tahkikat yaptırdı. Yapılan soruşturmadan elde edilen bilgilerden sonra padişah
çok sinirlendi ve hakkında bu tarz iddiada bulunanların derhal bulunup idam
edilmesi emrini verdi.
Bu emirle beraber
iddialar, büyük ölçüde kesildi.
iddialar, büyük ölçüde kesildi.
Elçiler, açık olan
dükkanlardaki terzileri toplayıp saraya getirdi. Saraya götürülen bu ekipte;
dul bir kadın, çırağı görevini gören yetim oğlu ve Arşınlar’ın ortanca
çocukları vardı. Önce dul kadın konuştu:
dükkanlardaki terzileri toplayıp saraya getirdi. Saraya götürülen bu ekipte;
dul bir kadın, çırağı görevini gören yetim oğlu ve Arşınlar’ın ortanca
çocukları vardı. Önce dul kadın konuştu:
‘Size karşı boynum
kıldan ince!’ dedi, padişahın terzileri dinleyen görevlisine. Daha önce
padişahı hiç görmemiş insanların, gördükleri her şatafatlı elbiseye sahip
insanı padişah sanması o yıllarda pek tuhaf karşılanan bir eylem değildi.
kıldan ince!’ dedi, padişahın terzileri dinleyen görevlisine. Daha önce
padişahı hiç görmemiş insanların, gördükleri her şatafatlı elbiseye sahip
insanı padişah sanması o yıllarda pek tuhaf karşılanan bir eylem değildi.
‘Ben o dediğiniz elbiseyi
dikemem evelallah, ben öyle terzi de değilim devletim… Kellemi al… Feda olsun
devletime! Ama şu yetimin elinden tezgahını alma…’
dikemem evelallah, ben öyle terzi de değilim devletim… Kellemi al… Feda olsun
devletime! Ama şu yetimin elinden tezgahını alma…’
Kadın, konuşmasına
devam edecekken elçi eliyle onu susturdu ve tezgahının başına dönmesini
söyledi. İlerleyen günlerde söylentiye göre dönemin sadrazamı küçük bir
ziyarette bulunup kadının ihtiyaçları hakkında kalın bir liste çıkarıp, bu
listede yazanları harfiyen tedarik ettirmiş… Her neyse… Büyük odada tek kalan
Arşın, o elbiseyi dikebileceğini ve padişahın karşısına çıkmak istediğini
söyledi. Elçi, Arşın’ın bu cesareti karşısında şaşkınlıkla kalakaldı…
devam edecekken elçi eliyle onu susturdu ve tezgahının başına dönmesini
söyledi. İlerleyen günlerde söylentiye göre dönemin sadrazamı küçük bir
ziyarette bulunup kadının ihtiyaçları hakkında kalın bir liste çıkarıp, bu
listede yazanları harfiyen tedarik ettirmiş… Her neyse… Büyük odada tek kalan
Arşın, o elbiseyi dikebileceğini ve padişahın karşısına çıkmak istediğini
söyledi. Elçi, Arşın’ın bu cesareti karşısında şaşkınlıkla kalakaldı…
Ertesi gün Arşın, harıl
harıl çalışmaya başladı. Resimdeki elbiseyi, daha önce dikmesine rağmen –o
elbiseyi yani resimdekinin bire birini padişaha vermenin, kendinin ve
Müşteki’nin yakalanmasına sebep olacağını düşünüyordu. Yorucu bir hafta sonunda
Arşın elbiseyi bitirdi ve sarayın yolunu tuttu. Müşteki ise, olanlara hiçbir
müdahalede bulunmadan öylece izliyordu.
harıl çalışmaya başladı. Resimdeki elbiseyi, daha önce dikmesine rağmen –o
elbiseyi yani resimdekinin bire birini padişaha vermenin, kendinin ve
Müşteki’nin yakalanmasına sebep olacağını düşünüyordu. Yorucu bir hafta sonunda
Arşın elbiseyi bitirdi ve sarayın yolunu tuttu. Müşteki ise, olanlara hiçbir
müdahalede bulunmadan öylece izliyordu.
Elbise padişaha teslim
edildikten sonra, padişahın asıl ilgilendiği şeyin elbise olmadığı ortaya
çıktı. Bir Salı sabahı, Müşteki apar topar tezgahından alınınca bu denli
araştırma yapmasının sebebi ortaya çıktı.
edildikten sonra, padişahın asıl ilgilendiği şeyin elbise olmadığı ortaya
çıktı. Bir Salı sabahı, Müşteki apar topar tezgahından alınınca bu denli
araştırma yapmasının sebebi ortaya çıktı.
Bu olayın üzerinden
yaklaşık bir ay geçti ve insanlar Müşteki’nin öldüğünden emin olmakla beraber,
gıyabi bir cenaze namazı da
kıldılar. Bu cenaze törenine Arşın katılmadı. İşin tuhaf kısmı ise o günden
sonra başladı…
yaklaşık bir ay geçti ve insanlar Müşteki’nin öldüğünden emin olmakla beraber,
gıyabi bir cenaze namazı da
kıldılar. Bu cenaze törenine Arşın katılmadı. İşin tuhaf kısmı ise o günden
sonra başladı…
Resim
ve heykelin kesinlikle yasak olduğu şehrin en işlek
meydanına, Arşın’ın diktiği elbiseleri giymiş olan 2. Turgut’un resmi asıldı. Arşın
ailesinin en büyükleri haykırdı:
ve heykelin kesinlikle yasak olduğu şehrin en işlek
meydanına, Arşın’ın diktiği elbiseleri giymiş olan 2. Turgut’un resmi asıldı. Arşın
ailesinin en büyükleri haykırdı:
‘Müşteki’nin işi bu!
Rezil kepaze gibi çizmiş benim o dünya üzerinde eşine az rastlanan elbiselerimi!’
Rezil kepaze gibi çizmiş benim o dünya üzerinde eşine az rastlanan elbiselerimi!’
Bu olaydan sonra ölü
sanılan Müştekiler’in en büyüğü tekrar çarşıya gelmiş ve çarşı esnafına küçük
bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamada: Sanılanın aksine ölmediğini, yaklaşık
bir aydır o büyük branda üzerine padişahın bir portresini çizdiğini ve artık
çarşıda halı dokumacılığını yapmayacağını -padişah tarafından saray ressamı
olarak işe alındığını söyledi. Bu açıklamanın hemen ardından Arşın ile de
tezgahının arkasında küçük bir konuşma yaptı.
sanılan Müştekiler’in en büyüğü tekrar çarşıya gelmiş ve çarşı esnafına küçük
bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamada: Sanılanın aksine ölmediğini, yaklaşık
bir aydır o büyük branda üzerine padişahın bir portresini çizdiğini ve artık
çarşıda halı dokumacılığını yapmayacağını -padişah tarafından saray ressamı
olarak işe alındığını söyledi. Bu açıklamanın hemen ardından Arşın ile de
tezgahının arkasında küçük bir konuşma yaptı.
‘Padişah bütün
terzileri topladığında, yani sen saraya gidip padişahın huzuruna çıktığında… Ne
sordu sana?’
terzileri topladığında, yani sen saraya gidip padişahın huzuruna çıktığında… Ne
sordu sana?’
‘O resmi kimin
çizdiğini…’
çizdiğini…’
‘Elbiseni… Kötü çizmem,
bir hata değildi. Kasıtlıydı.’
bir hata değildi. Kasıtlıydı.’
‘Niye? Neden yaptın?’
‘Bu koca çarşı
aramızdaki husumetin sebebini o elbise yüzünden zannetsin, senin beni tek
seferde ele verdiğini bilmesin diye…’
aramızdaki husumetin sebebini o elbise yüzünden zannetsin, senin beni tek
seferde ele verdiğini bilmesin diye…’
Bu konuşmanın ardından
Müşteki çarşıyı terk etti ve dört gün sonra Arşın ailesinin iki üyesi evinde
ölü bulundu.
Müşteki çarşıyı terk etti ve dört gün sonra Arşın ailesinin iki üyesi evinde
ölü bulundu.
Çarşı içinde
dedikoduların önüne kimse geçemedi. Herkes, Arşınlar’ı Müşteki’nin
öldürdüğünden emindi. Yakalanmama sebebi de o ailenin artık saray üyesi
olmasıydı. Halka göre. Bu olayın esrarı bir türlü çözülmedi. Arşınlar’dan geri
kalanlar tezgahlarını toplayıp o bölgeyi terk etti. Ne Müştekiler’i bir daha
gören oldu ne de Arşınlar’ı…”
dedikoduların önüne kimse geçemedi. Herkes, Arşınlar’ı Müşteki’nin
öldürdüğünden emindi. Yakalanmama sebebi de o ailenin artık saray üyesi
olmasıydı. Halka göre. Bu olayın esrarı bir türlü çözülmedi. Arşınlar’dan geri
kalanlar tezgahlarını toplayıp o bölgeyi terk etti. Ne Müştekiler’i bir daha
gören oldu ne de Arşınlar’ı…”
Bu defter bana dedemden
kaldı. Ona da dedesinden kalmış olmalı. Geçtiğimiz yüz yılda insanlar defter
kullanmaya başladı. Ağız alışkanlığı işte, benim de defter diye nitelendirdiğim
bu şey, parşömen yığınından başka bir
şey değil. He ama günümüz dili ve harfleri ile yazılmış hali ise standart bir
defter üzerinde. Bu notlar da o defterin arasında. Yazılanlar oldukça ilginç. Daha
ilginç olanı ise, dün gece en yakın arkadaşımın tuhaf bir biçimde ölmesi.
İnternet üzerinden konuşuyorduk, sevgilisi olmayan iki erkeğin kameralı sohbet
etmesi size tuhaf gelse de, sevgilisi olan iki erkeğin kameralı sohbet etmesi
kadar tuhaf değildir.
kaldı. Ona da dedesinden kalmış olmalı. Geçtiğimiz yüz yılda insanlar defter
kullanmaya başladı. Ağız alışkanlığı işte, benim de defter diye nitelendirdiğim
bu şey, parşömen yığınından başka bir
şey değil. He ama günümüz dili ve harfleri ile yazılmış hali ise standart bir
defter üzerinde. Bu notlar da o defterin arasında. Yazılanlar oldukça ilginç. Daha
ilginç olanı ise, dün gece en yakın arkadaşımın tuhaf bir biçimde ölmesi.
İnternet üzerinden konuşuyorduk, sevgilisi olmayan iki erkeğin kameralı sohbet
etmesi size tuhaf gelse de, sevgilisi olan iki erkeğin kameralı sohbet etmesi
kadar tuhaf değildir.
92 İstanbul doğumlu. Varsa yoksa sinema… Tim Burton’ın Türkiye şubesi hayali varoluşunda yer alıyor desek yeridir. Bunun yanında düzenli ilişkisinde kuma görevi gören Edgar Allan Poe sevgisi, öykülerinde de kendini göstermektedir. Kendi yazıp, eşe dosta okuttuğu öyküleri 2013 yılında Kalem Kahve Klavye ile kamuya açıldı. Yıldız Tilbe’nin unutamadığı aşklarını şarkılarına yansıttığı gibi; zaman, ölüm ve varoluşla ilgili sorunlarına film ve öykülerinde yer vermektedir. Kısaca özetlemek gerekirse, Flört sever, Fenerbahçe’li güzel bir adamdır. Bunları da alırsak ortada Kerem namına hiçbir şey kalmaz.
Not: “Ozan Kotra’ya çok benziyorsun,” duyduğu en iyi iltifat.