Fakat işte
sistem, günü geldiğinde hepimiz için işlemek ile mükellef bir mekanizma
olduğundan; Selin evlenmek istiyorsa eğer, Ahmet’in yapabileceği pek de bir şey
yoktur…
sistem, günü geldiğinde hepimiz için işlemek ile mükellef bir mekanizma
olduğundan; Selin evlenmek istiyorsa eğer, Ahmet’in yapabileceği pek de bir şey
yoktur…
Başına aniden gelen bir durum gibi söylemişti
bunu. Sanki olan biteni engellemek için yapılacak son şey onu aramakmış gibi
bir heyecan vardı sesinde. Biraz nefes nefese, hiç hal hatır sormadan, fakat
her gün görüşüp ettiği biriymiş gibi söyleyivermişti derdini.
bunu. Sanki olan biteni engellemek için yapılacak son şey onu aramakmış gibi
bir heyecan vardı sesinde. Biraz nefes nefese, hiç hal hatır sormadan, fakat
her gün görüşüp ettiği biriymiş gibi söyleyivermişti derdini.
Öğleyi geçiyordu aradığında, yeni uyanmış
sayılırdı, yatakta dönüp duruyordu öylece. Biraz yastığa sonra dönüp biraz da yorgana
sarılıyordu. Başucunda gün boyu birinden ötekine atlayıp duracağı kitapları
duruyordu her zamanki gibi. Diğerlerine benzeyen bir gündü yani. Geç yatmış,
geç kalkmış, rutini bozmamıştı. Dışarıdan çocuk sesleri geliyordu ağlamaklı, bekçi
yine birileri ile atışıyor gibiydi, sesi sinirli, komşular tamam, yeni
taşınıyorlardı falan ama ne çok şey çakmışlardı bugün duvara, belki de çekiç
sesleri ile uyandırmasalardı, duyamayacaktı telefonun ince titreşimini. Duydu.
sayılırdı, yatakta dönüp duruyordu öylece. Biraz yastığa sonra dönüp biraz da yorgana
sarılıyordu. Başucunda gün boyu birinden ötekine atlayıp duracağı kitapları
duruyordu her zamanki gibi. Diğerlerine benzeyen bir gündü yani. Geç yatmış,
geç kalkmış, rutini bozmamıştı. Dışarıdan çocuk sesleri geliyordu ağlamaklı, bekçi
yine birileri ile atışıyor gibiydi, sesi sinirli, komşular tamam, yeni
taşınıyorlardı falan ama ne çok şey çakmışlardı bugün duvara, belki de çekiç
sesleri ile uyandırmasalardı, duyamayacaktı telefonun ince titreşimini. Duydu.
“Deniz, sonunda olan oldu! Selin benimle evlenmeye karar vermiş!”
Zaten düşünüyordu bunu nicedir. Yeni işe de girdi şimdi, okul ya da askerlik gibi pürüzleri de yok zaten, yakın zamanda ya ailesi ya da
kız evlilik sözünü açar diye tahmin ediyordu. Sorsanız, kızın ailesi sorun etmese beraber kalmalarını, evlenesi yoktur aslında
ikisinin de.
kız evlilik sözünü açar diye tahmin ediyordu. Sorsanız, kızın ailesi sorun etmese beraber kalmalarını, evlenesi yoktur aslında
ikisinin de.
Ama işte, sistemin fedailerini yaratmak
konusunda bu kadar işe yarar taktikleri olmasaydı eğer, hepimiz hayatımızın
aşkı ile uzun süreli bir ilişki yaşayıp, varımızı yoğumuzu ortaya dökmüş, onunla
bir bütün haline gelmiş, yine de zaman zaman birbirimizden ayrı düştüğümüzde bu
durumu fazlaca iyi değerlendirip gönlümüzü hoş, uçkurumuzu dolu tutmuştuk değil
mi?
konusunda bu kadar işe yarar taktikleri olmasaydı eğer, hepimiz hayatımızın
aşkı ile uzun süreli bir ilişki yaşayıp, varımızı yoğumuzu ortaya dökmüş, onunla
bir bütün haline gelmiş, yine de zaman zaman birbirimizden ayrı düştüğümüzde bu
durumu fazlaca iyi değerlendirip gönlümüzü hoş, uçkurumuzu dolu tutmuştuk değil
mi?
Fakat işte sistem, günü geldiğinde hepimiz
için işlemek ile mükellef bir mekanizma olduğundan dolayı; Selin evlenmek
istiyorsa eğer, Ahmet’in yapabileceği pek de bir şey yoktur… Elindeki ile
yetinmelidir. Seviyordur işte, iyi kızdır, akıllıdır, öğretmenliktir mesleği, sever de Ahmet’i, uzun zamandır da beraberdirler,
annesi babası da öğretmen kızın, Ahmet’in ailesi ile de uyuşuyorlar işte bir
şekilde…
için işlemek ile mükellef bir mekanizma olduğundan dolayı; Selin evlenmek
istiyorsa eğer, Ahmet’in yapabileceği pek de bir şey yoktur… Elindeki ile
yetinmelidir. Seviyordur işte, iyi kızdır, akıllıdır, öğretmenliktir mesleği, sever de Ahmet’i, uzun zamandır da beraberdirler,
annesi babası da öğretmen kızın, Ahmet’in ailesi ile de uyuşuyorlar işte bir
şekilde…
Neyse ki ta başından konu ile ilgili rengini
belli etmişti Ahmet! “Kız istemem derse benim düğünümde halay falan olmaz abi” diye
en uç köşesine hafifçe dokunarak, ancak bu kadar müdahil olmuştu mevzuya. Halay çekmek isteyen onca insanın katıldığı
bir beyaz Türk düğünü düşünün,
zoraki. O düğünün damadı Ahmet ve gelini Selin ne kadar yakındırlar gerçeğe? Peki
çekilse o halay bir geceden ötekine doğru, omuzdan omuza… O zaman, hayalleri
konar mı omuzlarına birer kuş misali?
belli etmişti Ahmet! “Kız istemem derse benim düğünümde halay falan olmaz abi” diye
en uç köşesine hafifçe dokunarak, ancak bu kadar müdahil olmuştu mevzuya. Halay çekmek isteyen onca insanın katıldığı
bir beyaz Türk düğünü düşünün,
zoraki. O düğünün damadı Ahmet ve gelini Selin ne kadar yakındırlar gerçeğe? Peki
çekilse o halay bir geceden ötekine doğru, omuzdan omuza… O zaman, hayalleri
konar mı omuzlarına birer kuş misali?
Kalabalığı selamlayarak çıkarlar ortalık bir
yere, gelin buketini kaldırır havaya, selamlar herkesi, bir prenses edasındadır
ağzı kulaklarında, sonra kürsüye yürürler beraber, akabinde evetler ateşlenir
peş peşe, alkış kıyamet, ilk dans, takı
merasimi, pasta ve gecenin sonunda öncekilerden pek de bir farkı olmayan, benzer
bir birleşme. Bu kadardır. Peki ama Ahmet sabah uyandığında ne kadar yakındır
kendi için hayal ettiklerine?
yere, gelin buketini kaldırır havaya, selamlar herkesi, bir prenses edasındadır
ağzı kulaklarında, sonra kürsüye yürürler beraber, akabinde evetler ateşlenir
peş peşe, alkış kıyamet, ilk dans, takı
merasimi, pasta ve gecenin sonunda öncekilerden pek de bir farkı olmayan, benzer
bir birleşme. Bu kadardır. Peki ama Ahmet sabah uyandığında ne kadar yakındır
kendi için hayal ettiklerine?
Sistem bir yataktı bu sabah, üzerinde ayrı
ayrı uyandıkları.
ayrı uyandıkları.
Deniz kafasına vurulan çekiç sesleri ile
uyandı, Ahmet henüz ilk taksidi dahi ödenmemiş yeni nevresim takımlarının
üzerinde, Selin daha önceden özel olarak aldığı açık saçık geceliğinin içinde.
uyandı, Ahmet henüz ilk taksidi dahi ödenmemiş yeni nevresim takımlarının
üzerinde, Selin daha önceden özel olarak aldığı açık saçık geceliğinin içinde.