Müşteki’nin ilk bölümü için TIKLA
Her şey tam o
konuşmanın ortasında başladı. Hiçbir sağlık problemi yoktu aslında. Koşarken
tıkanıyordu ara sıra ama onu sebebi de içtiği sigaralardı. Başka bir şey
değildi. Bana bir şeylerin ters gittiğini söyledi. Derken sandalyesinden
kalkıp, odanın içinde kendini oradan oraya atmaya başladı. O andan itibaren
kendimi kaybedip koşarak aileme haber verdim. Onlar yataklarından kalkıp, odama
gelene kadar olanlara yalnız başıma şahit olmam, gecenin bu saatinde gözüme
uyku girmemesinin tek sebebidir. Ağzından kanlar, köpürerek akıyordu. Bir
yandan elleri ile saçlarını çekiyor, bir yandan da ağzından hırıltıyı andıran
sesler çıkarıyordu. Olay bu kadar basit değildi. Ben anlatmadım.
konuşmanın ortasında başladı. Hiçbir sağlık problemi yoktu aslında. Koşarken
tıkanıyordu ara sıra ama onu sebebi de içtiği sigaralardı. Başka bir şey
değildi. Bana bir şeylerin ters gittiğini söyledi. Derken sandalyesinden
kalkıp, odanın içinde kendini oradan oraya atmaya başladı. O andan itibaren
kendimi kaybedip koşarak aileme haber verdim. Onlar yataklarından kalkıp, odama
gelene kadar olanlara yalnız başıma şahit olmam, gecenin bu saatinde gözüme
uyku girmemesinin tek sebebidir. Ağzından kanlar, köpürerek akıyordu. Bir
yandan elleri ile saçlarını çekiyor, bir yandan da ağzından hırıltıyı andıran
sesler çıkarıyordu. Olay bu kadar basit değildi. Ben anlatmadım.
Ailem odama geldiğinde,
arkadaşım ölmüştü. Koşarak evlerine gittik. Ailesinin yaşadığı şok, yerini
acıya bırakırken komşu evlerden gelen insanların anlattıklarına göre
arkadaşımın babası da buna benzer bir şekilde can vermiş. Evden çığlık atarak
çıkan adam, sokakta bir süre koştuktan sonra caddeye çıkınca bir kamyonun
altında kalmış. Ölüm raporuna, alkollü olduğu yazılmasına rağmen kanında alkole
rastlanmamış. Olayı mistik güçlere bağlayan aile ise pek fazla kurcalamak
istememiş. Arkadaşım gömülürken, “Ölümü hatırlatmayan bir mezarlık var mıdır?”
diye sordum kendime. Arkadaşımın helvasını yerken kulağımda çınlayan Kuran
ayetleri, evdeki gül suyu ve kolonya kokusu, ayakkabı tabanının topuk kısmını
boyadığı beyaz çoraplı erkekler ve normal hayatta açık saçlı gezinip böyle
‘özel’ günlerde saçlarını süslü tülbentlerle kapatan kadınlar… Bunlar ölüm
dışında başka bir şeyi hatırlatabilir mi acaba bana? Zaman bana böyle bir kıyak
yapar mı? Arkadaşımın odasını ve yatağının altına sakladığı şeylere göz atarken
bunları düşünmemek elde değildi. Sigara paketleri, en pahalısından en ucuzuna
hem de… İnişli, çıkışlı bir ekonomiye sahiptik de. Bıçaklar… Porno dergileri…
Aktif olarak internet kullanan bireyler olmamıza rağmen arkadaşımın bu tarz
dergilere zaafı vardı. Normal insanlar; porno dergi ve CD’lerini normal kitap
ve dokümanların arasında saklarken arkadaşımın bu dergilerin arasına bir şey
saklaması garibime gitmişti. Derginin yüzeyinden elime gelen kabarıklığın önce
prezervatif paketleri olduğunu düşündüm ve o düşünce ile dergiyi açtım fakat karşıma,
dedemden bize kalan parşömenlerin benzerlerinden çıkınca bir hayli şaşırdım. Dergileri
bırakıp, kağıt parçalarını aldım. Arkadaşıma karşı mahcuptum. Fakat duyduğum
tek mahcubiyet bu değildi.
arkadaşım ölmüştü. Koşarak evlerine gittik. Ailesinin yaşadığı şok, yerini
acıya bırakırken komşu evlerden gelen insanların anlattıklarına göre
arkadaşımın babası da buna benzer bir şekilde can vermiş. Evden çığlık atarak
çıkan adam, sokakta bir süre koştuktan sonra caddeye çıkınca bir kamyonun
altında kalmış. Ölüm raporuna, alkollü olduğu yazılmasına rağmen kanında alkole
rastlanmamış. Olayı mistik güçlere bağlayan aile ise pek fazla kurcalamak
istememiş. Arkadaşım gömülürken, “Ölümü hatırlatmayan bir mezarlık var mıdır?”
diye sordum kendime. Arkadaşımın helvasını yerken kulağımda çınlayan Kuran
ayetleri, evdeki gül suyu ve kolonya kokusu, ayakkabı tabanının topuk kısmını
boyadığı beyaz çoraplı erkekler ve normal hayatta açık saçlı gezinip böyle
‘özel’ günlerde saçlarını süslü tülbentlerle kapatan kadınlar… Bunlar ölüm
dışında başka bir şeyi hatırlatabilir mi acaba bana? Zaman bana böyle bir kıyak
yapar mı? Arkadaşımın odasını ve yatağının altına sakladığı şeylere göz atarken
bunları düşünmemek elde değildi. Sigara paketleri, en pahalısından en ucuzuna
hem de… İnişli, çıkışlı bir ekonomiye sahiptik de. Bıçaklar… Porno dergileri…
Aktif olarak internet kullanan bireyler olmamıza rağmen arkadaşımın bu tarz
dergilere zaafı vardı. Normal insanlar; porno dergi ve CD’lerini normal kitap
ve dokümanların arasında saklarken arkadaşımın bu dergilerin arasına bir şey
saklaması garibime gitmişti. Derginin yüzeyinden elime gelen kabarıklığın önce
prezervatif paketleri olduğunu düşündüm ve o düşünce ile dergiyi açtım fakat karşıma,
dedemden bize kalan parşömenlerin benzerlerinden çıkınca bir hayli şaşırdım. Dergileri
bırakıp, kağıt parçalarını aldım. Arkadaşıma karşı mahcuptum. Fakat duyduğum
tek mahcubiyet bu değildi.
Henüz onun haberi
olmadan yürüttüğüm ilişki, dolaylı yoldan da olsa onu ilgilendiriyordu
sevgilime göre. Bana göre ise doğrudan ilgilendiriyordu. Kız kardeşin
sevgilisi, ağabeyi doğrudan ilgilendirmeliydi. Kız kardeşinin kiminle yattığı
ise hem ağabeyi hem de ağabeyi kardeşi gibi görenleri doğrudan
ilgilendiriyordu. Burada yapmış olduğum bir hata vardı, etik bir hata fakat
bilindiği üzere hormon ferman dinlemiyordu. Ve biz, tekrar birleşebilmek için
arkadaşımın kırkının çıkmasını bile beklememiştik.
olmadan yürüttüğüm ilişki, dolaylı yoldan da olsa onu ilgilendiriyordu
sevgilime göre. Bana göre ise doğrudan ilgilendiriyordu. Kız kardeşin
sevgilisi, ağabeyi doğrudan ilgilendirmeliydi. Kız kardeşinin kiminle yattığı
ise hem ağabeyi hem de ağabeyi kardeşi gibi görenleri doğrudan
ilgilendiriyordu. Burada yapmış olduğum bir hata vardı, etik bir hata fakat
bilindiği üzere hormon ferman dinlemiyordu. Ve biz, tekrar birleşebilmek için
arkadaşımın kırkının çıkmasını bile beklememiştik.
“Abim neden öldü biliyor
musun?”
musun?”
“Hayır!” dedim ve devam
ettim. Ben devam ettikçe, tırnaklarını sırtıma geçirme hızını arttırdı.
ettim. Ben devam ettikçe, tırnaklarını sırtıma geçirme hızını arttırdı.
“O kağıt parçalarını
neden aldın?” dedikten sonra, bittim. Bitmiştim. Hemen yataktan kalkıp
eşofmanımı giydim. İnkar etmeye çalıştım fakat o porno dergilerini arkadaşımdan
çok sevgilim karıştırıyormuş. Saf bir ev kızı izlenimi veren birinin de nasıl
bu kadar iyi olduğu ortaya çıkmıştı.
neden aldın?” dedikten sonra, bittim. Bitmiştim. Hemen yataktan kalkıp
eşofmanımı giydim. İnkar etmeye çalıştım fakat o porno dergilerini arkadaşımdan
çok sevgilim karıştırıyormuş. Saf bir ev kızı izlenimi veren birinin de nasıl
bu kadar iyi olduğu ortaya çıkmıştı.
“Aldım ama okuyamadım…
Dilimizde yazılmamışlar…” Doğruydu bu. Ayrıca alma sebebimi söylememe konusunda
ısrarcıydım.
Dilimizde yazılmamışlar…” Doğruydu bu. Ayrıca alma sebebimi söylememe konusunda
ısrarcıydım.
“Biliyordum” dedi. Yataktan
çıktı. Üzerini giyinmeden, odanın öbür ucundaki sandalyeye doğru gitti ve
çantasının içinden eski bir defter çıkardı.
çıktı. Üzerini giyinmeden, odanın öbür ucundaki sandalyeye doğru gitti ve
çantasının içinden eski bir defter çıkardı.
“Burada” dedi. “İlginç
şeyler yazıyor.”
şeyler yazıyor.”
“Ne gibi?”
“Dedem… O da aynı abim
ve babam gibi ölmüş… Sonra onun babası da… Hatta ve hatta onun babasına dair de
şeyler yazılı burada… Terzilermiş…”
ve babam gibi ölmüş… Sonra onun babası da… Hatta ve hatta onun babasına dair de
şeyler yazılı burada… Terzilermiş…”
“Senin modaya olan
merakın da buradan geliyor demek ki…” deyip konuyu geçiştirmeye çalıştım. Ne
olduğunu anlamasam da bakışları ve anlattıkları beni korkutmaya başlamıştı.
merakın da buradan geliyor demek ki…” deyip konuyu geçiştirmeye çalıştım. Ne
olduğunu anlamasam da bakışları ve anlattıkları beni korkutmaya başlamıştı.
“He bir de o sayfalar
da daha ilginç bir şeyden daha bahsediyor… İki dost aileden… Birbirine bağlı,
iki dost aileden… Ve bir ailenin yaşaması için, diğerinin ölmesi
gerektiğinden sevgilim!” Dediklerinden hiçbir şey anlamamıştım. İnsanlar
genelde anlamadıkları şeylerden korkarlar. Şu an benim yaptığım gibi…
da daha ilginç bir şeyden daha bahsediyor… İki dost aileden… Birbirine bağlı,
iki dost aileden… Ve bir ailenin yaşaması için, diğerinin ölmesi
gerektiğinden sevgilim!” Dediklerinden hiçbir şey anlamamıştım. İnsanlar
genelde anlamadıkları şeylerden korkarlar. Şu an benim yaptığım gibi…
“Sizin salondaki tablo
kime aitti?” diye sordu, ağır ağır bana yaklaşıp göğsüme bastırdı. Ve beni
yatağa itti. Eliyle bekle geliyorum dedi ve odadan çıktı. Neler olduğunu, neler
bittiğini anlayamasam da ve bu durum beni korkutsa da yaptığı son hamle ile
libidom korkuyu bastırmıştı.
kime aitti?” diye sordu, ağır ağır bana yaklaşıp göğsüme bastırdı. Ve beni
yatağa itti. Eliyle bekle geliyorum dedi ve odadan çıktı. Neler olduğunu, neler
bittiğini anlayamasam da ve bu durum beni korkutsa da yaptığı son hamle ile
libidom korkuyu bastırmıştı.
Uzunca bir süre
gelmesini bekledikten sonra, inip ne olup bittiğine bakmaya karar verdim.
Yataktan kalktığı sırada içeri girdi. Elinde üzeri boyalı bez parçaları vardı. “Siktir!”
diye bağırdım “O elindeki şey…” diye sorunca hızlı adımlarla bana yaklaşmaya
başladı. Elinde tuttuğu bıçağı, karnımın ortasına sapladıktan sonra fark
edebildim. Yırttığı şey, babamın dedesine ait olan eski bir ev tablosuydu. Çok
sayıda antikacı evimize gelip, satın almaya çalışmışlar fakat babam ısrarla
satmamıştı. Yırtılan tablodan daha önemlisi, yırtılan derim ve karnımdan akmaya
başlayan kandı.
gelmesini bekledikten sonra, inip ne olup bittiğine bakmaya karar verdim.
Yataktan kalktığı sırada içeri girdi. Elinde üzeri boyalı bez parçaları vardı. “Siktir!”
diye bağırdım “O elindeki şey…” diye sorunca hızlı adımlarla bana yaklaşmaya
başladı. Elinde tuttuğu bıçağı, karnımın ortasına sapladıktan sonra fark
edebildim. Yırttığı şey, babamın dedesine ait olan eski bir ev tablosuydu. Çok
sayıda antikacı evimize gelip, satın almaya çalışmışlar fakat babam ısrarla
satmamıştı. Yırtılan tablodan daha önemlisi, yırtılan derim ve karnımdan akmaya
başlayan kandı.
“Müşteki! Belki büyük
büyük büyük dedem, senin büyük büyük büyük dedenin yaptıklarını söylemekle hata
yapmıştı fakat… Nasıl bir hata ki bu bedeli yüz yıllardır ödenemedi hala! Söylesene
Müşteki!”
büyük büyük dedem, senin büyük büyük büyük dedenin yaptıklarını söylemekle hata
yapmıştı fakat… Nasıl bir hata ki bu bedeli yüz yıllardır ödenemedi hala! Söylesene
Müşteki!”
Birbirine dost iki
aile… Müşteki… Arşın… Saray ressamı ve sanatın gizli olduğu yıllarda
medyumlarla beraber yürütülen faaliyetler… Karnımdan kanlar akarken, evin alt
katından yanık kokusu gelmeye başladı. Dumanlar, kapı aralığından odama intikal
ederken çırılçıplak karşımda duran sevgilim, elindeki bıçağı sağ bacağıma bir
kere daha sapladıktan sonra koşarak dışarı çıktı. Belki babamı, belki de annemi
öldürmeye gidecekti, bilemiyordum…
aile… Müşteki… Arşın… Saray ressamı ve sanatın gizli olduğu yıllarda
medyumlarla beraber yürütülen faaliyetler… Karnımdan kanlar akarken, evin alt
katından yanık kokusu gelmeye başladı. Dumanlar, kapı aralığından odama intikal
ederken çırılçıplak karşımda duran sevgilim, elindeki bıçağı sağ bacağıma bir
kere daha sapladıktan sonra koşarak dışarı çıktı. Belki babamı, belki de annemi
öldürmeye gidecekti, bilemiyordum…
Tek hatırladığım; dumanlar
ve kaybettiğim kan henüz beni bayıltmamışken onun, çıplak bir şekilde evden çıkışını
pencereden görmem oldu.
ve kaybettiğim kan henüz beni bayıltmamışken onun, çıplak bir şekilde evden çıkışını
pencereden görmem oldu.
92 İstanbul doğumlu. Varsa yoksa sinema… Tim Burton’ın Türkiye şubesi hayali varoluşunda yer alıyor desek yeridir. Bunun yanında düzenli ilişkisinde kuma görevi gören Edgar Allan Poe sevgisi, öykülerinde de kendini göstermektedir. Kendi yazıp, eşe dosta okuttuğu öyküleri 2013 yılında Kalem Kahve Klavye ile kamuya açıldı. Yıldız Tilbe’nin unutamadığı aşklarını şarkılarına yansıttığı gibi; zaman, ölüm ve varoluşla ilgili sorunlarına film ve öykülerinde yer vermektedir. Kısaca özetlemek gerekirse, Flört sever, Fenerbahçe’li güzel bir adamdır. Bunları da alırsak ortada Kerem namına hiçbir şey kalmaz.
Not: “Ozan Kotra’ya çok benziyorsun,” duyduğu en iyi iltifat.