İkinci Yeni‘nin önemli isimlerinden, şair İlhan Berk‘in el yazması notlarından bazıları daha önce Kült Kitap‘ta yayınlanmıştı. Ancak halen okur karşısına çıkmamış çok sayıda el yazması defteri olduğu da biliniyor.
Bu defterler üzerine çalışan Gonca Özmen ve İlhan Berk’in oğlu Ahmet Berk, defterlerin tıpkıbasımlarını paylaşmak için giriştikleri çabanın ürünü olan birkaç örneği, aylık “Kültür Sanat Hayat” dergisi Pulbiber Dergi‘nin Mart 2016 sayısında ilk kez okur karşısına çıkardılar.
Yazar Gonca Özmen’in sunumuyla karşımıza çıkan yazıda, İlhan Berk defterlerinden önce, yazarların ve özelde İlhan Berk’in not defterleriyle ilişkisini anlatan Gonca Özmen, “Şiiri gibi defterleri de kendine özgüdür, özgündür Berk’in. Her bir defteri bir kolaj çalışmasıdır, başlı başına bir yapıttır.” ifadelerini kullanıyor.
“Toz Tutan Bir Tutku: Sanatçı Defterleri” yazısının ve ilk kez paylaşılan İlhan Berk defterlerinin tamamına Pulbiber Dergi’nin, dosya konularından biri de “Şiir” olan Mart 2016 sayısında ulaşabilirsiniz.
Dergi; gazete bayilerinde, dergi satan süpermarketlerde, kitap mağazalarında ve online olarak satışta.
Pulbiber’in sosyal medya adresleri için: Facebook | Twitter | Instagram
İlhan Berk Kimdir?
Balıkesir Necatibey Öğretmen Okulundan mezun oldu, Espiye’de iki yıl ilkokul öğretmenliğinden sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü’ne girdi. Enstitünün Fransızca bölümünden 1944’te mezun olan Berk, 1945-1955 yılları arasında Zonguldak, Samsun ve Kırşehir’de ortaokul ve liselerde Fransızca öğretmenliği yaptı. 1956 yılından itibaren 13 yıl boyunca Ankara’da T.C. Ziraat Bankası’nın Yayın Bürosu’nda çevirmenlik yaptı. İlhan Berk, ilk şiirlerini Manisa Halkevi’nin dergisi Uyanış’ta yayımlamıştır. (1935) Berk, 17 yaşındayken Güneşi Yakanların Selâmı adıyla kitaplaştırdığı bu şiirlerinde “hece vezni” kullanmakta ve o dönemin şiir anlayışına özgü bir karamsarlık taşımaktaydı. “Sonsuzluk”, “kızıl”, “hulya”, “ateş” en sevdiği sözcükler olarak görülmektedir. Sembolist şiirden esinlenilmiş izlenimi veren imgeler kullanmayı sevmektedir: “Bir karanlık gecenin masmavi seherinde / Kızıl başörtünle gül yüzlü bahçede görün”. Dil anlayışı da henüz döneminden kopamamıştır ki, bunu da genç bir şair için doğal karşılamak gerekir: “Kıpkızıl hulyalı bir renge yükselmeden gün / Bir devrin neşesini taşımakta yüzün”. Berk’in ilk kitabına adını veren şiirinin son kıtası da şöyledir: “Neler, neler beklenmez nihayetsiz bir yerden / Güneşi içelim mor şafaklar gecesinden / Selâm! Sonsuzluklara, hasret gönüllerden / Selâm, güneşe, göğü yakanlar bahçesinden!”. İlhan Berk, daha sonra 1940’lara doğru Yeni Edebiyat anlayışı içinde yer almış, Servet-i Fünûn (Uyanış), Ses, Yığın, Yeryüzü, Kaynak gibi dergilerde yazmıştır. Türk şiirinin en deneyci şairlerinden biri olan İlhan Berk, durmadan yatak değiştirerek, ama bazı sorunsallara hep bağlı kalarak şiirini günümüze kadar eskitmeden getirmeyi başarmıştır. -Kaynak