Tuhaf bir adamla karşılaşmıştım. Hümeyra dinliyordu,
zayıftı. Çok sigara içiyordu. Ayna karşısında kendimi seyrederken, önce yabancılaştım, sonra yok oldum.
zayıftı. Çok sigara içiyordu. Ayna karşısında kendimi seyrederken, önce yabancılaştım, sonra yok oldum.
Saat on bir otuz.
Her şey böyle başladı. Gördüğüm rüyayla. Her şey çok garipti. Yok olduğunu görmek, kaybolmak. İnsanın göz göre göre yok olmasını da tecrübe ettiğime göre yol alıp gitme vakti gelmiş demektir. Bu halde, olmayan bir adamken, alabileceğim tek yol evimin yakınındaki ormanlık araziydi. Biraz temiz hava ve toprak kokusu geri gelmemi sağlardı belki. Çamuru sevmesem de yağmura hayrandım. Yol kenarında birikmiş sulara duyduğum nefreti hatırladığımda çamura âşık olduğumu fark ettim.
Doğduğum günden beri betona basıyor olmam, sahip olduğum negatif enerjinin en büyük sebebiydi. Yerdeki su birikintisinde kendimi gördüm, ayna gibi berrak bir yüzeyde yansımayı hak etmiyordum anlaşılan. Su birikintisi yok oldu, ben de öyle. Yürürken bir sigara yakmak istedim, şüphesiz ki Lucky Strike tüm zamanların en güzel icadıydı. Önce ateşlediğim çakmak, hemen ardından dudaklarımın arasındaki sigara yok oldu. Ne belirme, ne silinme –yok oluyordu aniden. Her şey… Kafamı çevirdiğimde, gözüm başka bir noktaya takıldığında kısacası elimi attığım her ne varsa bir anda yok oluyordu. Anlaşılan rüyam devam ediyordu. Ormana geldim, ağaçlar yok oldu. Çorak arazi panik atak nöbeti geçirmeme sebep oldu. Kaçtım. Caddeye çıktım. Daha önce hiç bu kadar hızlı kaybettiğimi hatırlamıyordum. Kumara olan düşkünlüğüm sebebiyle saatte yüzlerce para kaybettiğim olmuştu fakat böylesi, anca dün gece gördüğüm rüyada olurdu. Evet! Anlaşılan hala rüyadaydım. Yürürken kolum bariyerlere çarptı, canım yandı –kanadı. Rüya bozuldu der ihtiyarlar. İnsanın canı acır mı rüyalarda? Böylesine kuvvetli bir acı uyandırmaz mıydı beni? Yardıma ihtiyacım olup olmadığını sordu biri, dönüp cevap vermek istedim –o da yok oldu. Markete girip yeni bir sigara alacaktım fakat önce sensörlü kapısı –sonra marketin bütünü yok oldu. İşin içinden çıkamayınca –olan biten ne varsa
sevgilime anlatmak istedim. Psikiyatra tek gitmekten korkuyordum. Telefonum yok oldu.
sevgilime anlatmak istedim. Psikiyatra tek gitmekten korkuyordum. Telefonum yok oldu.
Evine gidecektim. Otobüse bindim, otobana çıktık. Önce oturduğum koltuk, sonra otobüs ve diğer yolcular… Yerde yuvarlandım, arkamızdan gelen çöp kamyonunun altında kalacakken o da yok oldu.
Otobüsten indim, koşmaya başladım. Ayakkabılarım yok oldu, topuklarım kesildi. Kolumdaki kan da yok oldu, sonra topuklarımdaki. Hayat sarıyordu kendi açtığı yaraları.
Sevgilimin oturduğu sokağa geldim. Sırasıyla bütün apartmanlar kayboldu, yol kenarına park etmiş arabalar ve çocuk parkının ortasındaki çardak. Köşede duran İdeal Market… Hepsi kayboldu. Kafamı
her çevirdiğimde, gözüme çarpan her şey kayboldu. Yukarı baktım, pencereye çıktı. Tam sesleneceğim sırada yok oldu. TANRIM! Saate baktım: On bir yirmi dokuz.
her çevirdiğimde, gözüme çarpan her şey kayboldu. Yukarı baktım, pencereye çıktı. Tam sesleneceğim sırada yok oldu. TANRIM! Saate baktım: On bir yirmi dokuz.
Ya zamanda geri gitmiştim ya da akrep ve yelkovan tam tur atmak üzereydi. Saatlerdir, belki de günlerdir yoldaydım. Akrep ve yelkovan yok oldu. Sonra saat, sonra bileğim. Sonra güneş…
Güneş yok oldu, zifiri karanlık.
SİYAH!
Aydınlık, son kez aydınlık… Bilinç… Ve ben…
SİYAH!
Sonsuza dek!
92 İstanbul doğumlu. Varsa yoksa sinema… Tim Burton’ın Türkiye şubesi hayali varoluşunda yer alıyor desek yeridir. Bunun yanında düzenli ilişkisinde kuma görevi gören Edgar Allan Poe sevgisi, öykülerinde de kendini göstermektedir. Kendi yazıp, eşe dosta okuttuğu öyküleri 2013 yılında Kalem Kahve Klavye ile kamuya açıldı. Yıldız Tilbe’nin unutamadığı aşklarını şarkılarına yansıttığı gibi; zaman, ölüm ve varoluşla ilgili sorunlarına film ve öykülerinde yer vermektedir. Kısaca özetlemek gerekirse, Flört sever, Fenerbahçe’li güzel bir adamdır. Bunları da alırsak ortada Kerem namına hiçbir şey kalmaz.
Not: “Ozan Kotra’ya çok benziyorsun,” duyduğu en iyi iltifat.