Berker Yörgüç’ün, birinci bölümünü okuduğunuz “Yaya Yolcu” şiirinin tüm bölümlerine BURADAN ulaşabilirsiniz.
I
Kabuktu hır çıkaran, kabuktu silah bırakan
Antlaşmayı bozan kabuktu, nöbette uyuklayan
Seni görünce kendini bıraktığı yerde bulan biz
Dersteki uğultu kabuktu
Yürürken zincir sesleri gelirdi koridordan
II
Sesleri kulaklarıma
Zincir şıngırtılarıyla gelen dünya
Dün ateş yakarken ovalarında
Şimdi telefonda donuk bir sestir insan
Yürüyen bir karaltıdır ışıksız koridorlarda
Oysa önceden
Sen ne getirdiysen
Yalnız o olurdu sofrada
Azını içip çoğunu döktük, odun çiğnedik doyduk
Gökten sofra indirilen bizdik, yemek seçen kabuktu
III
Kaç kere dikildiği artık unutulmuş söküktür kabuk
Kabuk yıkana yıkana rengi atmış bir elbise
İzmit’ten yola çıkmış yükü çürüktür
Kabuk şeriattan yanadır erenler meclisinde
İçerde, artık yalnız molalarda hatırlanan bir yemin
Şerbeti acı buldum, rengi soluk, söylenenleri yavan
Bana şeker dilinden dökülendi canım efendim
IV
Kabuk çatlayınca içeri sızan senin ışığındır
Çeşme sırasında ne beklediğimi unutturan
Bu asfalt yollardan ancak kabuk gideceği yere varır
Ben geçen kervanları sayıyorumdur Yemen’de yoksam
Berker Yörgüç’ün kaleme aldığı “Yaya Yolcu” şiirinin ikinci bölümünü okumak için TIKLAYIN.