Tolga Binbay’dan öykü kitabı “Gerisi Hep Rivayet”; Yazılama Yayınları’ndan çıktı.
Tanıtım bülteninden:
Bir öykü kitabı Gerisi Hep Rivayet. Maydanoz yapraklarına saklanan şarkılar, daha tomurcukken koparılan güller, bir mail grubu muharebesinde buluşanlar, güneşi tutuşturmaya kalkışanlar, bisikletine teneke bağlayanlar, o kitabı çalanlar, bir kâbustan bir diğer kâbusa uyananlar ve okul koridorlarından psikiyatri kliniğine uzanan çeşitli rivayetler var içinde.
“Gerisi Hep Rivayet” şehrin sokaklarında gezintilere çıkarıyor. Geçilen sokakların ya da mekânların hikâyeleri, bir kaybın ardından gelen sessizliği, ıssızlığı ve acıyı bırakıyor. Kapalı, gri ve puslu, muhtemel ki yağmurlu bir havada güneşi arıyor bu öyküler. Eskişehir’den Ankara’ya, İstanbul’dan İzmir’e uzanıyor.
Yuri Gagarin, Nick Cave, Edward Popper gibi isimler, bir dönemin adından sıkça söz ettiren radyo programı Modern Sabahlar ve uzun yıllardır dillerden düşmeyen şarkılar (örneğin Nancy Sinatra and Lee Hazlewood’un seslendirdiği 1967 tarihli Summer Wine) da eşlik ediyor bu gezintilere.
Öyküler, 2000lerde yazılmış ve Öyküden Bir Bilet, Evrensel Kültür, Sanat Cephesi, Ünlem, Nikbinlik gibi dergilerde yayınlanmış. Haliyle o dönemin havası da sirayet etmiş. Öykülere yazarın mesleğinin, psikiyatrinin izleri düşmüş yer yer. Kendi kendine gülen doktorlar, absurd rüyalar, aklı karışanlar, dili dolananlar, dağılmanın eşiğinde gezinenler yer alıyor öykü kahramanları arasında.
Öykülerden bir tanesi “Rastlantı dediğin, bomboş sokaklarında bir şehrin, iki bisikletin çarpışması değil mi?” diye soruyor. Bir diğeri ise hiç görmediği babasının fotoğrafıyla kavga ederken cenazesinde buluyor kendisini. Ankara’dan, karların arasından geçiyor ve İzmir’de Haziran sıcağında dünyanın güneşe doğru yörüngesinden çıkmış olabileceğinden şüpheleniyor.
Gerisi Hep Rivayet’te sizleri kelimelerle dans eden bir yazım dili ve öykülere alttan alta eşlik eden ezgiler bekliyor.