Güzelliğimi sattım ben. Parça parça çıplak kaldı zihnim. Üşümedim hiç, annem ölüydü. Kimsesizler çabuk büyür bayım. Alkolik hayatın kızıydım. İçki aklımı alsa da ben hiç kaçamadım.
Dizini dövmedi babam ama kızını ben de dövdüm!
Dizini dövmedi babam ama kızını ben de dövdüm!
O adam götürdü çenemin titreyişini. Bir daha da
içmedim gözümün suyunu…
Nasıl bu kadar çirkinim diye ağlarken Orhan,
bense onun sesini öpüp, nefesindeki küfü alıp küfrüme ekledim.
Evde doğurdum ben bütün hikâyeleri.
Acıdı… Çok acıdı! Hepsinin ebesini yaşanmışlık
kordonuyla boğdum. Hiçbir iz kalmadı yataktaki orospudan.
Yalancıyım ben! Çünkü babam kızını hiç dövmedi!
27
Sıkıntıdan… Tanrı can sıkıntısından yarattı Adem‘i… Ben sırf sıkıntımdan hayatımı
kesmişim, gülmüşüm, delirmişim çok mu? Yaratılmamalıydı Havva!
kesmişim, gülmüşüm, delirmişim çok mu? Yaratılmamalıydı Havva!
27
Koşmak istiyorum çırılçıplak… Ne çirkin göründüğümü bile
bile anamın rahminden çıktığım ebeye kadar gözlerimi yummak. Bastırıyorum göz
kapaklarımı, sarı sarı hayaletler geliyor üstüme. “Oku!” diyorlar. Tanrı’nın
emri yok oysa. Öpüyorum kel olan ruhumu, öpüşüyorum, çok susadım kokuya.
Beyazlaşıyor okumam gereken yazılar. Açıyorum insanlara kahvelerimi. Çıplağım… Cepleri
delik ceketler lazım bana, yalnızlığı bacaklarıma akıtacak…
27
Öksürdü… Sigara dumanında kalmış, toz yutmuş, biraz da
kirli öksürüktü. Çıkardığı sesten anladım yaşını ve balgamını yutarken sövüşünü
sevdim onun…
Kadın, feminist, sakat, Atatürkçü… 2017’de 31 yaşına giren. Yazmayı öğrendiğinden beri yazan. Babasına benzeyen, annesinin soyadını kullanan. Sözel bölümünden mezun. İlk olarak kendi sayfasında yazmaya başlayan. 2013’den bu yana www.kalemkahveklavye.com kültür sanat ve edebiyat sitesinde hikaye ve şiir pişiren ve çeşitli fanzinlerde yer alan. Pulbiber mahallesine uğrayan. Çok okumayı seven, arada hiç okumayan, güzel sesli insanlara şiir okutturan. Rock dinleyen, Sylvia Plath’a özenen, Van Gogh ile arasında bağ olduğuna inanan ve bütün sokak kedileriyle konuşan ve ilk kitabını yazan.