Ödüllü Fransız çizer Alfred’in, Tolga Üyken tarafından Türkçeye çevrilen yeni çizgi romanı Senso, Karakarga Yayınları etiketiyle okuyucuyla buluştu.
Senso, iki ruhun birbirlerine samimiyetle ruhlarını açmalarının, hayatlarıyla ilgili önemli noktaları ansızın ve saflıkla paylaşmalarının hikâyesi.
Senso · Her Şey Bir Anda Değişebilir
Kitabın baş kahramanı Germano, Güney İtalya’da bir otelde, kendini hiç planlamadığı şekilde bir düğünde bulurken, devasa bir parkın içinde kendi hayatıyla ilgili birçok noktayı, tanıştığı Elena ile birlikte sorguluyor ve hayatının en ilginç gecesini yaşıyor.
Hikâye her birimizin gülümseyerek izlediği, zaman zaman “Ah, bu tam ben!” dediği tanıdık ve samimi bir kısa film gibi. Yanlış anlaşılmalar sonucu yolu kesişen Germano ve Elena, birbirlerini tanıdıkları “bitmeyen” gecede, aynı zamanda kendilerine doğru bir yola çıkıyorlar.
Germano, aslında kendinden ve hayattan kaçmaya çalışan, hassas, çoğunluğa uyamayan ve kendi dünyasında yaşayan bir adam. Hikâyede bu özelliği o kadar güzel aktarılmış ki her mimiği, her cümlesi Germano’nun sayfalardan koşarak çıkıp evine sığınacağı hissini veriyor. Germano, hiç aklında yokken bir düğünün içinde kalıp aslında hayatının üstünkörü bir özetini okuyucuya aktarırken kendiyle yüzleşiyor. Kendi yüzleşmesinin içinde onu bambaşka bir yolculuğa çıkaran Elena ise sıcacık bir dokunuşun, daha da önemlisi anlaşılmanın insan için ne denli kıymetli olduğunu anlatıyor.
Çizgi roman; gündelik hayatın tesadüfleri, anlık durumları ve bir anda değişebilen olasılıkları üzerine kurulmuş. Bilirsiniz, bir anda her şey değişebilir; kaçırdığımız bir otobüs, cevaplamadığımız bir telefon veya neşeyle uyandığımız bir sabah… Hepsi hayatımızda yeni olaylar yaratmak için yeterlidir. Ve bunları kontrol etmek çoğu zaman elimizde değildir. Hikâyenin kahramanları da planlamadıkları bir gecenin içinde toplumsal rollerini ve kendilerini sorguluyorlar. Hikâyedeki karakterler çok güçlü, aynı zamanda yalın. Sanki kapı komşunuzun, yakın arkadaşınızın, kendinizin yaşadıklarını okuyor gibi hissediyorsunuz.
Bu etkileyici hikâyeyi bu denli güçlü kılan noktalardan biri de çizer Alfred’in renkleri kullanışı ve her bir karedeki yoğun detaycılığı. Çizgi romanı okurken gözüm sık sık sayfadaki ayrıntılara takıldı. Renklerin kullanımı ve sahne geçişleri öyle güçlü ki okurken zaman zaman bir kısa film izliyormuş hissine bile kapıldım.
Son bir not: Çizerin, 2014 yılında Angouleme Uluslararası Çizgi Roman Festivali’nde En İyi Çizgi Roman Albümü Ödülü alan Eskisi Gibi (Come Prima) isimli çizgi romanı da yine KaraKarga Yayınları tarafından yayımlanmıştı.
1987, İstanbul doğumlu. Felsefeci, yaratıcı drama&tiyatro eğitmeni. Başta KalemKahveKlavye olmak üzere çeşitli mecralarda yazılar kaleme alıyor. İlk kitabı Aristoteles · Hayatı Bir Şölen Sofrası Gibi Bırakmalı Ne Susuz Ne de Sarhoş 2022’de Destek Yayınları’ndan çıktı. Evli ve iki kedi annesi.