Zelda Fitzgerald Kimdir?
Montgomery, Alabama’da Alabama Yüksek Mahkemesi yargıcı Anthony D. Sayre’nin en küçük kızı olarak doğdu. Güzelliği ile tanındı ve Montgomery sosyetesinin gözde ismi haline geldi. 1920 yılında ünlü yazar F. Scott Fitzgerald ile evlendi. New York’a taşındı ve Fitzgerald tarafından “Amerikanın ilk flapper’i” olarak adlandırıldı. Zelda ve Scott Caz Çağının sembolü olarak anıldılar. Gençlik yılları Zelda’nın ailesi Sayres önde gelen bir Güney ailesiydi. Büyük amcası John Tyler Morgan, Amerika Birleşik Devletleri Senatosu’nda altı dönem görev yapmıştı. Babasının büyükbabası Montgomery’de bir gazete yayınlamıştı ve annesinin büyükbabası, Kentucky’den ABD Senatörü olan Willis Benson Machen’di. Zelda Sayre çocukluğunda ve gençliğinin ilk yıllarıdna son derece aktifti. Bale dersleri aldı, dans etti. Açık havada zaman geçirmekten keyif alıyordu. 1914’te Sidney Lanier Lisesi’ne devam etmeye başladı. Parlak bir öğrenciydi ama dersleriyle ilgilenmiyordu. Lise yıllarından aktif bir sosyal hayatı oldu. Alkol ve sigara kullandı, zamanının çoğunu erkeklerle geçirdi ve yerel gençlik sosyetesinde bilinen bir isim olarak ön plana çıktı.
Zelda, çeşitli dergilere makaleler yazmaya başladı.Haziran 1922’de, Metropolitan dergisinde Zelda Fitzgerald’ın “Flapper olmaya övgü” adlı bir yazısı yayınlandı. Görünüşte Flapper yaşam tarzının düşüşüyle ilgili bir metin olmasına rağmen, ileride makale “Zelda’nın kendi varoluş kodunun bir savunması” olarak yorumlanacaktı. Zelda yazmaya devam etti, birkaç kısa öykü ve makale sattı. Scott’ın bir tiyatro oyununu yazmasına yardım etti. Ancak asıl çıkışını 1932’de, Baltimore’daki Johns Hopkins Hastanesi’ndeki Phipps Kliniğinde tedavi edilirken yaptı. Zelda tedavisi sırasında bir yaratıcılık patlaması yaşadı. Klinikteki ilk altı hafta boyunca aralıksız olarak bir roman yazdı ve Scott’ın yayıncısı Maxwell Perkins’e gönderdi. Son Valsi Bana Sakla isimli bu romana ilk tepki ise kocası Fitzgerald’dan geldi. Son Valsi Bana Sakla’da, tıpkı kendisi gibi bale tutkunu bir genç kadını ele alan Zelda, Fitzgerald ile evliliğinde yaşadığı çalkantıları neredeyse birebir takip eden bir kurgu yaratmış ve romanın başkişisi Güneyli bir yargıcın kızı olan Alabama Beggs’i bir nevi alter egosu haline getirmişti. Romanda çalışmaları bir anda ünlenen hevesli bir ressam David Knight ile evlenen Alabama’nın evliliğinde sorunlar vardır. Bir süre sonra Fransa’ya taşınan çiftin yaşadıkları, Alabama’nın geçkince yaşına rağmen baleye olan merakı, sebat edip çalışarak üç yıl içinde ünlü bir opera grubunda kendine yer bulmas ve yakışıklı bir pilotla yaşadığı yasak aşk, romanla gerçek hayat arasındaki paralelliklerin sadece bir kısmıydı. Scott, Perkins’e gönderdikten bir hafta sonra Zelda’nın kitabını okuduğunda korkunç bir öfke nöbeti geçirdi. Kitap, Fitzgerald çiftinin evliliğinin otobiyografik bir hikâyesiydi. Yazdığı mektuplarda Scott, Zelda’yı azarladı ve romanın, yıllardır üzerinde çalıştığı ve sonunda 1934’te yayınlanacak olan Buruktur Gece isimli kendi romanında kullanmayı planladığı materyali kullandığını ileri sürdü. Scott, Zelda’yı romanı yeniden yazmaya zorladı ve kendi romanında kullanmak istediği bölümleri kitaptan çıkardı. Büyük Buhran Amerika’yı vurmuş olsa da, Scribner, Zelda’nın kitabını yayınlamayı kabul etti ve 7 Ekim 1932’de ilk baskısı 3.010 kopya olarak yayınlandı. Roman, tıpkı Scott Fitzgerald’ın romanlarındaki gibi otobiyografik özellikler taşımasına rağmen Zelda’nın yazı stili eşinden oldukça farklıydı. Son Valsi Bana Sakla’da kullanılan dil karmaşık metaforlarla doluydu. Roman, eleştirmenler tarafından iyi karşılanmadı. Sadece 1,392 kopya sattı ve Zelda kitaptan sadece 120.73 dolar kazandı. Romanın başarısızlığı ve Scott’ın kendi romanından intihal suçlaması ve bir mektubunda Zelda’nın “üçüncü sınıf bir yazar” olduğunu yazması, Zelda’nın yazarlık kariyerini tamamen sonlandırmasına yol açtı. 1940’da başladığı ama bitiremediği Ceaser’s Things’e kadar bir daha roman yazmaya yeltenmedi. –Kaynak