Natalie Jenner’ın kaleme aldığı Jane Austen Cemiyeti, okuyucusuna İkinci Dünya Savaşı sonrası İngilteresi’nin küçük bir köyü olan Chawton’da geçen ve Jane Austen’ın mirasını koruma çabasına odaklanan dokunaklı bir hikaye sunuyor. Epsilon Yayınevi’nin okuyucuyla buluşturduğu, editörlüğünü Zeynep Karadeniz’in, çevirisini ise Kübra Tenekeci’nin üstlendiği roman, Austen hayranlarına olduğu kadar tarihi kurgu severlere de hitap eden sürükleyici bir anlatıya sahip. Kitap, yazar Jenner’ın ilk romanı olmasına rağmen, hem edebi derinliği hem de Austen’ın ruhunu yansıtan diliyle dikkat çekiyor.
“Sadece onun kitaplarını tekrar tekrar okurken –bunu diğer yazarları okumaktan daha sık yapıyorum– sanki zihnimde olduğunu hissediyorum. Müzik gibi.
Jane Austen Cemiyeti Jane Austen’ın son yıllarını geçirdiği Chawton köyünde, farklı geçmişlerden gelen bir grup insanın, yazarın mirasını koruma misyonuyla bir araya gelmesini anlatıyor. Bu grup, işçi Adam Berwick, dul öğretmen Adeline Lewis, köy doktoru Dr. Benjamin Gray, genç hizmetçi Evie Stone, Knight ailesinin son üyesi Frances Knight ve Sotheby’s müzayede evinde çalışan Yardley Sinclair gibi çeşitli karakterlerden oluşuyor. Her bir karakter, Austen’ın eserlerinden etkilenmiş, farklı hayat tecrübeleri olan kimseler olarak karşımıza çıkıyor. Bu çeşitlilik, romanın zengin karakter dokusunu oluştururken, aynı zamanda Austen’ın eserlerine duyulan sevgiyle birleşerek güçlü bir anlatım sunuyor.
“İnsanlar olarak aptallığımızın, kaderimizin özü bu mu? Bazı şeyleri neden yaptığımızı ya da bazı insanları neden sevdiğimizi anlamamak mı? Bu yüzden mi ilişkilerimizin çoğu berbat bir şekilde sonlanıyor ya da kötü sonlanmaması acemi şansı mı?”
Jenner, roman boyunca Jane Austen’ın eserlerinden derinlemesine ilham alarak, Austen’ın temalarını ve karakter yapılarını kendi hikayesine ustalıkla entegre ediyor. Roman, Austen’ın sosyal gözlemlerine, küçük kasaba yaşamına ve aile dinamiklerine dair zengin anlatısını modern duyarlılıkla harmanlıyor. Örneğin, Adam Berwick’in Austen’ın eserlerini keşfetme süreci, Austen’ın karakterlerinin büyüme ve kendini keşfetme yolculuğuna benzer bir gelişim sergiliyor. Aynı şekilde, Frances Knight’ın yalnızlığı ve geçmişine dair mücadeleleri, Austen’ın romanlarında sıklıkla işlenen içsel çatışmalarla paralellik gösteriyor.
Jane Austen Cemiyeti, okuyucuyu kendine çeken akıcı bir dille kaleme alınmış. Jenner’ın anlatımı, Austen’ın kendi üslubunu andıran bir zarafet ve sadelik taşıyor. Yazar, her karakterin iç dünyasını ustalıkla işlerken, aynı zamanda onların Austen’ın dünyasıyla olan bağlarını derinleştiriyor. Romanın dili, okuyucunun karakterlerle empati kurmasını kolaylaştırıyor ve bu da kitabın sürükleyiciliğini artırıyor. Jenner, Austen’ın zamanına ait bir hikaye yazmaktan öte, onun ruhunu modern bir dille yeniden canlandırmayı başarıyor.
“Her sorun ufak değildir. Üstelik başkalarının nelerle mücadele ettiğini asla bilemeyiz, bilsen şaşardın. Başa çıkmak ve geceyi atlatmak arasında fark var.”
Romanın ana ekseni, Jane Austen’ın evini ve mirasını koruma çabası etrafında şekilleniyor. Chawton’daki ev, Austen’ın hayranları için bir tür mabede dönüşüyor. Karakterler, Austen’ın eserlerine olan sevgilerini ve bağlılıklarını, bu evi koruma mücadelesinde somutlaştırıyorlar. Bu süreçte, her biri kendi travmaları ve kayıplarıyla yüzleşirken, Austen’ın eserlerinden güç buluyorlar. Austen’ın mirasının tehdit altında olması, sadece fiziksel bir mekanın değil, aynı zamanda onun eserlerinin ve etkisinin de korunması gerektiğini hatırlatıyor.
Jane Austen Cemiyeti, sadece Austen’ın mirasını koruma mücadelesini değil, aynı zamanda karakterlerin kendi içsel kurtuluşlarını ve varolma amaçlarını bulma hikayesini de anlatıyor. Savaş sonrası İngilteresi’nde geçen bu roman, kayıplar ve trajedilerle boğuşan insanların, birbirlerine ve Austen’ın eserlerine tutunarak yeniden hayata nasıl döndüklerini gözler önüne seriyor. Jenner, karakterlerin yaşadığı travmaları ve bu travmalardan kurtulma süreçlerini, Austen’ın naif ve incelikli bakış açısıyla ele alıyor.
“Dilediği zaman, dış dünyayla insanların üzerine geldiğini her hissettiğinde, herkes için rutinleşen ama onu daha yoğun ve açıklanamaz bir şekilde etkileyen sosyal ilişkiler ile beklentilerin baskısından kaçıp o dünyanın içinde kaybolabilirdi.”
Natalie Jenner Jane Austen Cemiyeti’nde Jane Austen’a olan sevgisini ve hayranlığını her satırda hissettiriyor. Kitap, Austen’ın yazım tarzını ve temalarını modern bir bakış açısıyla yeniden ele alırken, Austen hayranları için de bir edebi şölen sunuyor. Austen’ın mirasını koruma çabası, Jenner’ın anlatımında nostaljik bir duygu yaratıyor ve okuyucuya hem Austen’ın dünyasına hem de savaş sonrası İngilteresi’ne dair derin bir bakış açısı kazandırıyor.
Jane Austen Cemiyeti · İNCELEMEK ve SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYIN
Jane Austen Cemiyeti · Yazar Natalie Jenner Hakkında
Natalie Jenner dünya çapında yirmiyi aşkın dile çevrilen Jane Austen Cemiyeti ve Bloomsbury Girls’ün uluslararası çoksatan yazarıdır. Natalie’nin üçüncü romanı Everytime We Say Goodbye 14 Mayıs 2024’te yayımlanacaktır. İngiltere’de doğan ve Kanada’da büyüyen Natalie şirket avukatlığı ve kariyer koçluğu yapmıştır. Şu anda ailesi ve barınaktan sahiplendiği iki köpeğiyle birlikte Oakville, Ontario’da yaşıyor.