Tore Renberg’in Norveç Yılın En İyi Romanı Ödülü’nün sahibi kitabı Ingeborg’un Tollak’ı Timaş Yayınları tarafından Damla Güler Eren çevirisiyle Türkçeye kazandırıldı.
Yaşlı keresteci Tollak çelişkilerin adamıdır; gururlu ve öfkeli, dürüst ve şefkatli. Ona uzun zamandır bir anlam ifade etmeyen dünyaya lanetler yağdıran, bir süre önce ortadan kaybolan güzel karısı Ingeborg’a duyduğu aşkla dolup taşan…
Ve şimdi ölüyor Tollak.
İki çocuğu onu nadiren ziyarete gelir; annesi ondan vazgeçtiğinden beri Tollak’ın baktığı, komşularının ona verdiği adla yarım akıllı Oddo vardır sadede ortalıkta. Ancak Tollak, kızının ve oğlunun bir kez daha eve dönmeleri konusunda ısrarcıdır; çok geç olmadan konuşması ve sırrını paylaşması gerekiyor.
Hem büyük bir aşk hikâyesi hem de yoğun bir gerilim romanı gibi okunan bu kitabında Tore Renberg, dünün dünyasındaki bir adamın, bugün bir şekilde çok geçerli ve anlaşılır görünen dokunaklı, karmaşık ve rahatsız edici portresini gözler önüne seriyor.
Eleştirmenler tarafından Cormac McCarthy ve Tarjei Vesaas gibi yazarların eserleriyle karşılaştırılan ve Renberg’in kariyerindeki en seçkin eserlerden biri olarak övülen Ingeborg’un Tollak’ı Norveç’te 2020’de yılın en beğenilen kitabı seçildi, çok satanlar listelerinde boy gösterdi.
Ingeborg’un Tollak’ı İçin Ne Dediler?
“Aşk, şiddet ve modern hayata direnişe dair bu sıkı sıkı örülmüş, gerilimden beslenen roman, Tore Renberg’in şimdiye kadar yazdığı en iyi kitaplar arasında yer almalı. Muhteşem bir kurgu.” – Aftenposten, Anne Merethe
“Bu sonbaharın en güçlü kitabı. Bir adamın portresi, trajik bir aile hikâyesi, bir parça kültür eleştirisi, güzel bir aşk hikâyesi… ve bir gerilim. […] Ingeborg’un Tollak’ı güçlü ve muhteşem bir anlatımla olay örgüsünü katman katman açıyor. Ve yazarın bu kitabın bana Hamsun’u hatırlattığını söylememde bir sakınca göreceğini sanmıyorum. Koşun ve hemen alın!” – Nettavisen, Jan Ø Helgesen
“Tore Renberg çok sağlam bir yazar. Yaşlı Tollak’ın çizdiği portre bana John Williams’ın Stoner’ını hatırlatıyor. Tollak, karısına ve yetişkin çocuklarına karşı sevgi dolu ama aynı zamanda bunu onlara göstermekten de bir o kadar yoksun. Ancak topluma karşı öfkesini gösterirken kelimeler ağzından dökülüyor. Sonra korkunç bir ayrıntı ortaya çıkıyor, o an sayfayı tekrar okumak zorunda kaldım. Doğru mu anlamıştım? Evet doğruydu, bu beni bu kitaba daha da bağladı.” – Tønsberg Blad