Bu metin, KalemKahveKlavye Dergi ‘nin “Eksik” konseptli ikinci sayısının giriş metni olarak kullanılmıştır.
Şu cümleleri işte, bazısının bir şelalenin ardında, bazısının bir çöl ortasında yahut Satürn’ün halkasında bulduğunu rivayet ettiği, alametifarikası, kahvesini içenleri geçmişlerine götürüp getirmesi olan, adına Gödel Kafe dedikleri bir yerde, artık kafenin sahibi midir, vekili midir bilmem, beyaz uzun saçları yüzünün iki yanından düşen ve sürekli kolundaki saate bakıp, bir yandan da düğmesiyle oynayan, soranlara “Bu saat duralı çok oldu ama zamanı kaçırmamak için saniye saniye getirdim bugüne,” diyen ve bunu kim bilir hangi kadim zamandan bu yana sürdüren adam söylemiş; kahveyi içip de geçmişinde tek bir şey göremeyen, bir karanlığa kulaç atıp da geri dönen ilk misafire, aynen şu şekilde:
“Evladım. Eksikler bütüne dahil. Zamanla dönüştüğün şeylerde biriktirdiklerin kadar eksilttiklerin de var. Kelimelerin çıktığı ve girdiği yerler arasında bile eksilen anlamlar varken nasıl tamamlansın her şey öyle kolay. Demem o ki eksiklik hissi insanın geçmiş bilgilerinden kopamamasından başka bir şey değil. Köklerini saldığın topraklar attıysa köklerini sonradan, yahut köklerin bir nefes almak için toprağından çıkıp dönmedilerse geri; yani kök olur, toprak olur, düğme olur iğne olur, çekiç olur çivi olur, kâğıt olur kahve olur, yani bir bütünden bir parça koptuysa, ne bilelim bütünün eksik kalmak yerine belki yeni bir bütün haline gelmediğini? Sonradan eksilttiklerin senden yeni bir bütün yaratmıyorsa değer mi dersin eksilenlerin gittiğine?”
Misafir “Peki en baştan, ilk günden beri hissettiğim eksikler n’olacak?” diye sordu haklı olarak; öyle ya, insanın doğuştan hissettiği eksikler de vardı.
Saatine bakarak: “Baştan eksik hissettiklerin seni bilgeleştirir, sonradan eksilttiklerin çoğaltır. Sonradan kaybolanlar ise bedeldir, işarettir, sen kaldığın için geride, yapman gerekenleri hatırlatır. Eksikler bütüne dahil. Ne olduğun kadar, ne olmadığınsın. Sensin ve sen olmayan her şeysin. Senden bir şeyler kaybolduğunda eksilmez, yeni bir bütün olursun yeni eksiklerle. Bu bir eksiklik devridaimi. Çok sayıda anlamsızlığın devasa bir anlama muktedir olması gibi, tazelenen eksikler de muazzam bir bütün vaat eder. Geçmişinde bir boşluk görüyorsan bilgeliğe adım atmışsındır. Bilgenin ve bilginin görevi eksik kalmak, her tamamlandığında yeni eksikler açmaktır kendinde. Eksik olmak yolda olmanın bir başka biçimidir, dinamiktir, çünkü parçalar tamamlandıkça hantallaşır amaçlar,” dedi adam…
“Peki tamamlanmak?” diye sordu misafir; “Tamamlanmak ne zaman?”
“Tamamlanmak yok,” dedi saatinden başını kaldırmadan, “Tamamlanmak sandığın, yok olmaktır.”
[su_divider top=”no” divider_color=”#000000″]
1987, Ankara.
Türk Dili ve Edebiyatı lisansı, Yeni Türk Edebiyatı yüksek lisansı…
KalemKahveKlavye’nin kurucusu.
Evli ve iki kedi babası…
Bazı kitaplar yazdı: Kadran Kadraj (2015), Kaosun Kalbi (2020), Yeraltı Kütüphanesi (2020), Gecenin Kıyısından Gelen Suratsız ve Yaşlı Kuzgun: Edgar Allan Poe (2020)