“Ruh, depozitodur.” dedi turuncu bir deli.
Sonra büyük mağaralardan geçtik;
Asit sayaçlarından,
İncelirken güneş.
Plastik topların falsolarından,
Bekleme salonlarından,
Atların ürküntüsünden geçtik.
“Ruh, depozitodur.” dedi turuncu bir deli.
Korkunç otobanlarda sarhoş olduk
Sırtı hançer yüklü kocaman kalpleri sollarken,
Kadife gecenin ellerine alınyazımızı teslim ederken,
Bir çocuğun kilitli gözlerinde,
Karanlığı, iki âşık ışıkla yararken…
Sonra ellerimizi yitirdik,
Ellerimizi yitirdik.
**