Serinin, ilk baskıları 2023’te yapılan ilk iki kitabı Ankara Palas’ın Merdivenleri ve Opera’nın Hayaleti, Cumhuriyet’in erken döneminde Ankara’nın modernleşme serüvenini anlatmıştı. Mimar Kemalettin’in Ankara Palas tasarımı üzerinden, erken Cumhuriyet’in kültürel ve sosyal dönüşümlerini ele alan Ankara Palas’ın Merdivenleri sadece yapının mimari özelliklerini değil, dönemin politik atmosferini ve sosyal yaşamını da anlatıyor. Opera’nın Hayaleti ise Şevki Balmumcu’nun tasarladığı Sergi Evi’nin Paul Bonatz tarafından bir opera binasına dönüştürülme sürecini merkeze alıyor. Bu dönüşümün ardında yatan estetik ve ideolojik tartışmalar, kitabın temel teması.
Serinin bu ay yayımlanan üçüncü ve dördüncü kitaplarında ise odağımız bu sefer İstanbul. Serinin perspektifini genişleten bu iki yeni kitaptan Sultanahmet’te Var Bir Yılan, Sedad Hakkı Eldem ve Emin Onat’ın tasarladığı Adliye Sarayı’nın öyküsünü işlerken, mimarinin adalet ve toplumla olan ilişkisine dikkat çekiyor.

Çizgilerle Modern Türkiye Mimarlığı – Sultanahmet’te Var Bir Yılan
Serinin son kitabı olan Yüzen Köşk’ün Anahtarı ise mimar Seyfi Arkan’ın tasarımı olan Florya Atatürk Deniz Köşkü üzerinden bir modernleşme alegorisi sunuyor. Seyfi Arkan’ın gözünden anlatılan hikâye, dönemin toplumsal ve mimari vizyonunu etkileyici bir biçimde betimliyor.

Çizgilerle Modern Türkiye Mimarlığı – Yüzen Köşk’ün Esrarı
Çizgilerle Modern Türkiye Mimarlığı · Artık Ödüllü Bir Seri
Seriye imza atan isimler, mimarlık ve tasarım alanında önemli uzmanlıklara sahip. Cem Dedekargınoğlu, ODTÜ Mimarlık Fakültesi’nden mezun bir mimar ve akademisyen. Mimarlık tarihi üzerine yaptığı yüksek lisans ve doktora çalışmalarıyla Türk mimarlığına önemli katkılar sunan Dedekargınoğlu, serinin senaryolarına tarihsel bir derinlik kazandırıyor. Umut Şumnu ise Bilkent Üniversitesi’nden mezun bir iç mimar ve tasarım tarihçisi. Şumnu’nun doktora tezi olan Varlık ve Varoluş Arasında: Kimlik, Yabancı Sorunsalı ve Türk Evi Olgusu gibi çalışmaları, mimarlık ve felsefe arasındaki ilişkiler üzerine yaptığı son derece kaydadeğer ve akademik literatürümüzün genel yaklaşımlarına göre nevi şahsına münhasır işler.
Bu sayede serinin hikâyelerinde yalnızca binaların ve yapıların mimari kısmına odaklanılmakla kalmıyor, hem mimarlığın insan yaşamındaki felsefi ve toplumsal boyutlarına hem de yapılar üzerinden Türkiye’nin yakın tarihine güçlü vurgular yapılıyor.
Seri, geçtiğimiz ekim ayında Ulusal Mimarlık Sergisi ve Ödülleri’nde Fikir Sunumu Dalı’nda ödüle layık görüldü.
Serinin öne çıkan özelliği, mimarlığı yalnızca fiziksel bir tasarım değil, aynı zamanda dönemin kültürel ve politik dinamiklerini yansıtan bir metafor olarak ele alması. Özellikle Yüzen Köşk’ün Anahtarı, Atatürk’ün modern Türkiye vizyonunu ve halkla iç içe olma felsefesini anlatırken, çizimlerdeki estetik detaylar okuyucuyu adeta köşkün içinde gezdiriyor.
Cem Dedekargınoğlu ve Umut Şumnu’nun kaleminden çıkan bu metinler, çeşitli çizerlerin işçilikleriyle tarihsel bilgiyi bir kurgu hikâyenin görselliğinde başarıyla harmanlayarak sunuyor. İlk iki kitabın çizimlerinin imza sahibi Onur Kutluoğlu iken, serinin yeni kitaplarında çizimlerde Bahadır Yazıcı, renklendirmede ise Kayahan Kaya isimleri karşımıza çıkıyor.
Çizgilerle Modern Türkiye Mimarlığı hem grafik roman meraklıları hem de mimarlık tarihine ilgi duyanlar için hem okunması hem de arşivlenmesi gereken bir seri.