Uzun dudaklar gibi kan rengi bir şarkı iner
mahallenin kıvrımlarından,
bir Mersin güneşi
Yaktığın her kelime bir fotoğraf gibi çakılır gök pencerelerine,
kırılır anlam
Bir zehri kusar yüzüne karanlık bıyıklar,
pavyonlar yanarken
Uzanır ellerine mikrofonlar ve alkışlar ve sarı çığlıklar
Saçların çok geniş günahları örter,
bir sabahın anlamsızlığını örter
Gidersin sonra yine gidersin
Peşinden gelir şimşek ve cehennem
Aşkın dikenli bir gölgeye dönüşür,
peşinden kan gelir
Seni bulur
Toroslarda altı el tetik sesi duyulur
Devrilir kalbin
Devrilir mikrofon
Kadın bulutlara âşık olur