Bu akşam, bu akşam, duvarlarla beyaz kadehlere başladık
Bu akşam işte, bir terzi dikkatiyle söktüm göğsünden kalbimi
Sonra oturma odaları sustu, ama kumandalar bulundu, zafer senin
Çıldırdım, yavrusunu yuvasında bulamayan bir arı kuşu gibi
Merhaba çivi delikleri, çatlak sıvalar, tütünlü perde
Duvarlar. O duvarlara çaktığımız uzun sessizlikler…
Bu akşam, bu akşam, intiharları önemseyen bir sağanak var şehirde
Çatılarda yığınla ölü uydu, cadde konuşmuyor
Sonra pencereyi kapadım. Perdeyi kapadım.
Kapıları kapadım. Müziği kapadım. Işıkları kapadım.
Kendimi bir çocukluk utangaçlığına kapadım.
Yılları kapadım. Yüzümü kapadım. Seni kapadım.
Ilıktı.
Bu akşam, bu akşam, gözyaşlarımın siyah kadifesinde
Allah’ın gözlerini aradım