theme-sticky-logo-alt
img-alt
img-alt

Ahmet Ümit Söyleşisi, Notos Dergisi ve Polisiye Roman

18 Haziran 2014
920 Okunma
Notos dergisinin
son sayısını hazırlayan Yazar Ahmet Ümit, Pera Müzesi’nde gerçekleşen bir
söyleşide okuyucularıyla bir araya geldi.

Edebiyat dergileri
arasında hatırı sayılır bir yeri olan Notos dergisi, bu zamana dek örneğine pek
rastlanmamış bir iş yaparak, Haziran-Temmuz 2014 tarihli sayısının
hazırlanmasını dergi kadrosu dışından bir isme, yazar Ahmet Ümit’e bıraktı.
İyi Polisiye İyi
Edebiyattır
” yazılı kapak ile Ahmet Ümit tarafından hazırlanan
derginin raflara girmesinden hemen sonra ise 17 Haziran akşamı Pera Müzesi
Konferans Salonu’nda bir söyleşi gerçekleştirildi.
Notos Dergisi
Genel Yayın Yönetmeni Semih Gümüş
ile birlikte bu söyleşiye katılan Ahmet Ümit; Notos’un son sayısının hazırlanma
sürecini anlattıktan sonra polisiye
edebiyat
ile ilgili konuştu. Daha sonra dinleyicilerin sorularına cevap
veren yazar, söyleşi sonrasında da okuyucularının kitaplarını imzaladı.
Ahmet Ümit söyleşisinde
öne çıkan bazı notları derleyip paylaşıyorum:
  • “Edebiyat dergileri, bir ülkenin edebiyat ortamını ateşleyip
    güçlendiriyor. Hazırlanması, yayımlanması çok zor ama önemli bir güce sahip.
  • Beni artık polisiye romanda “Katil kim?”den daha çok, “Bu cinayet neden işlendi?” sorusu
    ilgilendiriyor. Cinayetin sebepleri asıl önemli olan. Bir ölüme verilen tepki
    bizim karakterimizi de açığa çıkarıyor.
  • (Yabancı ülkelerde kendisine ‘Türkiye’nin Dan Brown’u’
    denilmesine atfen) Ben Türkiye’nin Dan Brown’u değilim. Aramızda şöyle bir fark
    var: Dan Brown bize merak içeren bir
    hikaye anlatıyor. Bir mühendislik var. Bunu iyidir-kötüdür şeklinde
    nitelendirmiyorum, farklı olduğumuzu belirtiyorum. Benim roman anlayışıma göre
    meraklı hikaye anlatmak yeterli değil. Hikaye, sonrasında okuyucunun kendi
    ruhunu görmesini sağlamıyorsa bu bir şey ifade etmiyor benim için.
  • Roman doğruyu
    önermez. Yüzleşme sağlar okuyucuya, ayna gibi.
  • (Polisiyenin politikliği konusuna atfen) 68’lerde Batı’daki
    troçkist ve anarşistlerin polisiye yazması şunu gösteriyor: Suç, sistemi
    eleştirmenin en iyi yolu.
  • Benim polisiye yazarı olmam el yordamıyla oldu. Sebebi, ’80 darbesi…
    Bir afişleme sırasında yakalanan arkadaşlarla ilgili örgüt benden bir rapor
    istedi. Bu raporu yazarken bir de baktım bir hikaye yazıyorum. Böyle başladı.”

Yorum 0

    Cevapla

    15 49.0138 8.38624 arrow 0 bullet 0 4000 1 0 horizontal https://kalemkahveklavye.com 300 4000 1