Ayşe Kulin imzalı yeni distopik roman Yarın Yok raflarda yerini aldı. Kitap, Everest Yayınları tarafından okurla buluşturuluyor.
Kalemiyle milyonlarca okurun gönlünde taht kuran Ayşe Kulin, okuyucunun karşısına bu kez bugünümüze dair sorular soran bir roman ile çıkıyor. İklim krizinden evrensel politik çatışmalara, feminizmden aşka ve ilişkilere uzanan bir olay akışında ufuk açıcı bir öykü anlatan Yarın Yok, bizi bambaşka bir zamana götürecek.
Kulin, her zamanki ustalıklı ve sürükleyici üslubuyla, bir distopyanın kapısını aralıyor ve bizi bir genç kadınla tanıştırıyor: Yüzlerce yıl sonraki toplumun bilim insanlarından Mira ile…
Günümüzden asırlar sonra, takvimi sıfırlayan felaket bir savaşın ardından hayatta kalan bir avuç insanın çabalarıyla “barış toplumu” kurulmuş ancak doğal kaynakların neredeyse tamamen tükenmiştir. İnsan türünün fiziksel özelliklerinin değiştiği, “eğlence”, “aşk”, “cinsellik” ya da “izinsiz çocuk sahibi olmak” gibi kavramların neredeyse yok olduğu ama teknolojik olarak uzay yolculuğunun dahi mümkün hale geldiği bu yeni dünyada, genel barış kısmen sağlanmış olsa da, ölümcül bir virüs insanlığı tehdit etmektedir. Merkez Şehir Devleti’nin en genç bilim kadınlarından biri olan Mira, uzun zaman önce biyolojik bir silah olarak üretilen Tayro virüsünün formülünün peşinde zamanları aşan büyük bir serüvene atılacak, bu sırada hem aşkı ve dayanışmayı hem de soyağacında yer alan cesur kadınları tanıyacaktır…
Yarın Yok, bugün hafife aldığımız sorunların olası sonuçlarına işaret eden, aynı zamanda kıymetini bilmediğimiz zenginliklerin altını çizen ve umudu asla bırakmamaya çağıran bir roman.
Yarın Yok · Arka Kapak
Günümüzden yüzlerce yıl sonra, Dünya’dayız. Aradan geçen zamanda gezegenimiz bütün doğal kaynaklarını tüketmiş, takvimi sıfırlayan felaket bir savaş yaşamış, hayatta kalan bir avuç insanın özverisiyle nihayet kalıcı bir barışa kavuşmuştur; ancak şimdi yine bir tehlikeyle karşı karşıyadır. Merkez Şehir Devleti’nin en genç bilim kadınlarından biri olan Mira, uzun zaman önce biyolojik bir silah olarak üretilen Tayro virüsünün formülünün peşinde zamanları aşan büyük bir serüvene atılacak, bu sırada hem aşkı ve dayanışmayı hem de soyağacında yer alan cesur kadınları tanıyacaktır… Ayşe Kulin’den bugün hafife aldığımız sorunların olası sonuçlarına işaret eden, aynı zamanda kıymetini bilmediğimiz zenginliklerin altını çizen ve umudu asla bırakmamaya çağıran bir roman.
Ayşe Kulin Kimdir?
Arnavutköy Amerikan Kız koleji Edebiyat Bölümü’nden mezun oldu. Cumhuriyet, Güneş ve Dünya gazetelerinde muhabirlik, çeşitli dergilerde yazarlık ve yazı işleri müdürlüğü yaptı. Uzun yıllar halkla ilişkiler uzmanı, televizyon, reklam ve sinema filmlerinde sahne yapımcısı, sanat yönetmeni ve senarist olarak çalıştı.
1984’te yayımlanan Güneşe Dön Yüzünü adlı ilk öykü kitabındaki Gülizar öyküsü, kendi tarafından senaryolaştırılarak Kırık Bebek adıyla film yapıldı ve Kültür Bakanlığüı Ödülü’ne değer bulundu.
1989 yılında Ayaşlı ile Kiracıları adlı dizideki çalışmasıyla Tiyatro ve Televizyon Yazarları Derneği’nin En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü’nü kazandı. Foto Sabah Resimleri adlı öyküsü 1996 yılının Haldun Taner Öykü Ödülü’nü, bu öykünün adını verdiği kitabı ise 1997 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı’nı kazandı.
Çeşitli kurumların, İletişim Fakültelerinin, Tempo, Nokta gibi dergilerin anketlerinde en iyi roman seçien, Bir Tatlı Huzur, Adı: Aylin ve Füreya adını taşıyan üç biyografisi, Sevdalinka, Köprü, Nefes Nefese adlı gerçek olaylara dayanan belgesel nitelikli üç romanı, Gece Sesleri adlı bir kurgu romanı, Güneşe Dön Yüzünü, Foto Sabah Resimleri, Geniş Zamanlar adlı üç öykü kitabı, İçimde Kızıl Bir Gül Gibi adlı bir anı ve Babama adlı bir şiir kitabı vardır.
2004 Yılında, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve TURKCELL adına yaptığı Kardelenler adlı çalışmasının telif gelirlerini Çağdaş Türkiye’nin Çağdaş Kızları projesine bağışlamıştır.
Adı: Aylin Yunancaya, Sevdalinka Sırpçaya çevrilmiştir.