Türkçe edebiyatın önde gelen isimlerinden Pınar Kür’ün klasikleşmiş eserleri Bir Cinayet Romanı, Sonuncu Sonbahar, Hayalet Hikâyeleri veCinayet Fakültesi Can Yayınları etiketiyle tüm kitapçılarda…
Çağdaş edebiyatımızın usta kalemi Pınar Kür’ün Türkçenin ilk postmodern romanlarından biri sayılan yapıtı Bir Cinayet Romanı uzun yıllar sonra yeniden Can Yayınları’nda.
Yaşamak, yaşatmak, yaratmak, yok etmek, yazmak, yalan atmak arasındaki bağlantılar, ilişkiler, çelişkiler… Pınar Kür, bu romanı boyunca bu sorular ve sözcüklerle oynayarak yaşam-sanat karşıtlığına yeni boyutlar getiriyor. Dilin olanaklarını alabildiğine zorlayarak neredeyse matematiksel bir anlatım yaratıyor.
Sonuncu Sonbahar
Sonuncu Sonbahar, Pınar Kür’ün Bir Cinayet Romanı adlı kitabının bir tür devamı. Pınar Kür, o romanında postmodern anlatım, biçim ve üslup arayışlarına girmişti; bu romanında ise bu arayışlarını daha da ileri götürerek sürdürüyor. Sonuncu Sonbahar’da, yazarın ilk romanı Yarın Yarın’daki kişiler de, Bir Cinayet Romanı’ndaki kişiler de var. İlk ve son romanı arasındaki on beş yıllık bir çember böylece kapanmış oluyor. Edebiyatımızda benzerine pek rastlanmayan “polisiye” türünün bu parlak örneğini okurların büyük bir beğeniyle okuyacağına inanıyoruz.
Hayalet Hikâyeleri
Bireyin uzun zaman susmuş geçmişinin yeniden dile geldiği öykülerle örülü bir kitap. Kimileyin ürkütücü, kimileyin yaralayıcı olan suskunlukların kendilerini dışa vurarak, artık o geçmişe sahip insanları sahipsiz bırakarak kendiyle yüzleşmeye ittiği öyküler bunlar. Bir Deli Ağaç ve Akışı Olmayan Sular adlı öykü kitaplarıyla romancılığı kadar öykücülükte de ustalığını kanıtlayan Pınar Kür’ün kaleminden.
Cinayet Fakültesi
Pınar Kür, Emin Köklü maceralarına Bir Cinayet Romanı ve Sonuncu Sonbahar’dan sonra Cinayet Fakültesi’yle devam ediyor.
Bir özel üniversitede okul yönetimi tarafından örtbas edilmeye çalışılan ve basına pek yansıtılmayan peş peşe şüpheli ölümler kimsenin pek de bulaşmak istemediği bir konu. Ama uzun zamandır çekildiği inzivanın tadını çıkaran emekli matematik profesörü Emin Köklü bir kez daha işin peşine düşmek zorunda kalıyor. Önce istemeye istemeye tabii, ama kaç kişi bir cinayeti çözme çağrısına direnebilir ki?