Okuyorum yine.
Çok okumak tehlikeli denir hep
Cidden öyle…
Tanrı ‘yı aşağı çektim,
Derdi ne diye.
Onun da bildiğini sanmıyorum.
“Kukla gibi oynuyorsun benle!” diye bağırdığımda,
“oku o zaman!…”
Dinleri yavaş yavaş reddediyorum…
Ve bunu kimse bilmiyor.
Ölümsüzlük fikri kulağa hoş,
Bedene değil!
Tanrı uzuyor saçlarımda,
Tanrıyı kazıtacak cesaretteyim.
İntihara gerek duymadan hayatta kalıyorum.
Nasılsa:
Tanrı en büyük seri katildir!
Ölümümü seçmek istiyorum…
Gel evlat… Hiç sırası değil gece sohbetinin. Çığlık çığlığa bağırıp nefesimi bir piçin üstünde uyutmak istediğim bir akşamdayım. İç çamaşırlarım küçük geliyor, lastiği sıkıyor. Kilo aldım… Babaannemden kalma geceliğim iyi geliyor, püfür püfür. Aklını kaybetmişti son günlerinde, bu paçavrayı yakıp kesmiş öyle giymişti. Ondan aldım, belki bende aklımı yerim, diye…
Rüyama giriyor evlat. Yok, ihtiyar değil rüyama giren, oğlum… 3 yıl önce doğmadan öldü. Rahmim tutmadı. Oysa sevmiştim saydam adamı. Güzeldi gözleri. Göçtü bedeni. Öpmüştüm boynundaki beni. Neden oğlum olmadı benim? Bak avrat, şah damarımdan bir bebek doğuracağım. Büyümeyecek… ama eskiyecek. Tenim kırışacak çünkü. Ve ben yaşlanmamı geciktirmeyeceğim. Alzheimer olup unutmak için yazar olamayışımı.
Siktir et papatya çayını şimdi. Asil kadınlar gibi viski ver bana. Ya da dur, içki midemi bulandırıyor. Kusamıyorum, tüm pislikler beynime yapışıyor. En iyisi sen bana şirinleştilirmemiş soda getir. Ha bir de fahişeyi çalıp Umay’ı getir!
27
Ayrık ahlakımdan ıkınarak çıkarıyorum tek yumurta ikizi olan bizi. Sen aldığın yanık nefesine devam etmiş, bense yanmadan ölü doğmuş…
O ölü bedeni, sana giden yolda tüm organların canını alacak bir seri katil olarak tekrar peydahlıyorum! Yabancı papyonlu sırtlardan…
Kadın, feminist, sakat, Atatürkçü… 2017’de 31 yaşına giren. Yazmayı öğrendiğinden beri yazan. Babasına benzeyen, annesinin soyadını kullanan. Sözel bölümünden mezun. İlk olarak kendi sayfasında yazmaya başlayan. 2013’den bu yana www.kalemkahveklavye.com kültür sanat ve edebiyat sitesinde hikaye ve şiir pişiren ve çeşitli fanzinlerde yer alan. Pulbiber mahallesine uğrayan. Çok okumayı seven, arada hiç okumayan, güzel sesli insanlara şiir okutturan. Rock dinleyen, Sylvia Plath’a özenen, Van Gogh ile arasında bağ olduğuna inanan ve bütün sokak kedileriyle konuşan ve ilk kitabını yazan.
bayıldım!
-özellikle de, Tanrı'yla ilgili çıkarımların olduğu kısma. anlatım tarzına çok yakışmmış düşünceler. damağımda hoş bir tat bıraktılar. kalemine sağlık.
nice yazıların olsun;
sevgiler,
luna.