Derler ki:
Yedinci gün Tanrı dinlenmeye çekilmiş. Bahçesindeki kuğulara bakarken -muhtemelen hamakta- uykuya dalıp gitmiş. Rüyasında dünyayı görmüş. Güneşin etrafında raks ederken gördüğü bu yuvarlağı yarattım mı yaratmadım mı sorusunu uyur uyanık kendine sormuş.
Deneb‘in altında uyuyorum. O öyle bir yıldız ki
parlak gölgesiyle sarıyor rüyalarımı.
Her gece yeniden aşık oluyorum. Kuğunun narin boynunu şanslı insanlara bırakıyorum. Yetinirim ben
kuyruğundaki yaldızlı karamsarlıkla. Deneb
beni Tanrı zannediyor. O öyle bir
yıldız ki patladı patlayacak ve karnından bütün kaygılarımızı da yutacak olan
yeni bir güneş çıkacak.
parlak gölgesiyle sarıyor rüyalarımı.
Her gece yeniden aşık oluyorum. Kuğunun narin boynunu şanslı insanlara bırakıyorum. Yetinirim ben
kuyruğundaki yaldızlı karamsarlıkla. Deneb
beni Tanrı zannediyor. O öyle bir
yıldız ki patladı patlayacak ve karnından bütün kaygılarımızı da yutacak olan
yeni bir güneş çıkacak.
Üstüme geliyor Deneb. Her gece ondan kaçıyorum. Verdiğim kararların hatalara
evrimleştiğini görüyorum kaçarken. Hatalarımın sudan çıkarken takındığı bahane
ayakları var. Artık kullanmadıkları yalanları ve tekrar edilecek güçleri var
hatalarımın. O kadar güzel hatalar yapmışım ki yol üstündeki ağaçlara çiçek
olmuşlar. Deneb üstümde ve yeraltına
doğru kaçıyorum. Yol üstünde geçmişimden kafatasları var. Mezar taşlarının
arasında kafaları çeken anılarım, vücut bulmuş pişmanlıklarım var. Var oğlu
var. Yakala beni Deneb, ışık olayım
istiyorum.
evrimleştiğini görüyorum kaçarken. Hatalarımın sudan çıkarken takındığı bahane
ayakları var. Artık kullanmadıkları yalanları ve tekrar edilecek güçleri var
hatalarımın. O kadar güzel hatalar yapmışım ki yol üstündeki ağaçlara çiçek
olmuşlar. Deneb üstümde ve yeraltına
doğru kaçıyorum. Yol üstünde geçmişimden kafatasları var. Mezar taşlarının
arasında kafaları çeken anılarım, vücut bulmuş pişmanlıklarım var. Var oğlu
var. Yakala beni Deneb, ışık olayım
istiyorum.
Derler ki:
Yedinci gün Tanrı dinlenmeye çekilmiş. Bahçesindeki kuğulara bakarken
-muhtemelen hamakta- uykuya dalıp gitmiş. Rüyasında
dünyayı görmüş. Güneşin etrafında raks ederken gördüğü bu yuvarlağı yarattım mı
yaratmadım mı sorusunu uyur uyanık kendine sormuş.
-muhtemelen hamakta- uykuya dalıp gitmiş. Rüyasında
dünyayı görmüş. Güneşin etrafında raks ederken gördüğü bu yuvarlağı yarattım mı
yaratmadım mı sorusunu uyur uyanık kendine sormuş.
Ve derler ki:
Tanrı emin olamamış dünyayı yaratıp
yaratmadığından. Uyanamamış da uykusundan. Öyle tatlı gelmiş ki bu belirsizlik,
artık bu sorunun cevabını aramaz olmuş. Sislerin içinde renkleri, uğultunun
içinde sesleri, yaraların içinde dokunuşları, gülüşleri ve solan gerçekleri Tanrı, insanlara tercih etmiş.
yaratmadığından. Uyanamamış da uykusundan. Öyle tatlı gelmiş ki bu belirsizlik,
artık bu sorunun cevabını aramaz olmuş. Sislerin içinde renkleri, uğultunun
içinde sesleri, yaraların içinde dokunuşları, gülüşleri ve solan gerçekleri Tanrı, insanlara tercih etmiş.
Ve yine derler ki:
Uyumaya devam ediyor. Ne zaman ki kuğular
bıkacak bu sessizlikten. Ne zaman ki canları oynaşmak isteyecek. Kuyruklarını
vuracaklar suya usulca. Kuyruklarının suya değdiği yerde kıyamet kopacak. Deneb kıyametin sıkılgan meşalesidir.
bıkacak bu sessizlikten. Ne zaman ki canları oynaşmak isteyecek. Kuyruklarını
vuracaklar suya usulca. Kuyruklarının suya değdiği yerde kıyamet kopacak. Deneb kıyametin sıkılgan meşalesidir.
Ben Deneb‘in
altında uyuyorum. Görüyorum geldiğini. Yalnız bırakılmışlığı anlatıyor her
gece. Anlattıkları beni buluyor mu bulmuyor mu bilmiyorum. Anlattıklarımın
hiçbir tesiri yok eminim. Bu yüzden içim çekiliyor yaşarken. Uçurumun
kenarındayım, solumda sonsuz kara, sağımda su ve hava. Düşün içinde düş.
Düşüyorum ama önemi yok. Ha kara ha su ha hava, ne fark eder? İçim çekiliyor
cesaretimin korkusundan. Bir delilik yapacağım diye şölenler dönüyor kafamda.
Atlıyorum otobüse, her yan insan.
İniyorum otobüsten, her yan insan.
Nesneye hükmeden ruhlu et. Doğanın önünde el pençe divan duran arkasından
dedikodu figan ruhlu et. İnsan. Korkuyorum çünkü her gece kaçırıyor beni Deneb. Gezdiriyor Tanrı‘nın rüyasında.
Tüylerim diken diken oluyor. Tanrı‘nın
rüyasında girilmez bölgelere
giriyoruz. Tellerin üstündeki dikenlere gözüm takılıyor. Tüylerim. Yani ne
hissedersem hissedeyim Tanrı kadar
gerçek. Cesurum çünkü Deneb beni
seviyor. Hafif sallanıyor ama suya değmiyor. Okşuyor zamanımı. Zamanım dalgalı
ve kumral. Dökülüyor zamanım ama ziyanı yok. Bu hayal seyrinde zaman bile
ekilip dikiliyor. Deneb öpüyor beni
her gece. Huzurla uyuyorum.
altında uyuyorum. Görüyorum geldiğini. Yalnız bırakılmışlığı anlatıyor her
gece. Anlattıkları beni buluyor mu bulmuyor mu bilmiyorum. Anlattıklarımın
hiçbir tesiri yok eminim. Bu yüzden içim çekiliyor yaşarken. Uçurumun
kenarındayım, solumda sonsuz kara, sağımda su ve hava. Düşün içinde düş.
Düşüyorum ama önemi yok. Ha kara ha su ha hava, ne fark eder? İçim çekiliyor
cesaretimin korkusundan. Bir delilik yapacağım diye şölenler dönüyor kafamda.
Atlıyorum otobüse, her yan insan.
İniyorum otobüsten, her yan insan.
Nesneye hükmeden ruhlu et. Doğanın önünde el pençe divan duran arkasından
dedikodu figan ruhlu et. İnsan. Korkuyorum çünkü her gece kaçırıyor beni Deneb. Gezdiriyor Tanrı‘nın rüyasında.
Tüylerim diken diken oluyor. Tanrı‘nın
rüyasında girilmez bölgelere
giriyoruz. Tellerin üstündeki dikenlere gözüm takılıyor. Tüylerim. Yani ne
hissedersem hissedeyim Tanrı kadar
gerçek. Cesurum çünkü Deneb beni
seviyor. Hafif sallanıyor ama suya değmiyor. Okşuyor zamanımı. Zamanım dalgalı
ve kumral. Dökülüyor zamanım ama ziyanı yok. Bu hayal seyrinde zaman bile
ekilip dikiliyor. Deneb öpüyor beni
her gece. Huzurla uyuyorum.
Diyecekler ki:
Uyandığı zaman yer yerinden oynadı. Bir
yıldız ki düştüğü yerde umut falan bırakmadı.
yıldız ki düştüğü yerde umut falan bırakmadı.
Ve diyecekler ki:
Deneb karanlığı yararak geldi. O gözlerini
ovuştururken suya kuş tüyü kaderlerimiz değdi.
ovuştururken suya kuş tüyü kaderlerimiz değdi.
Ve yine diyecekler ki:
Uyanmasın bir daha. Böyle iyi. Deneb’le koyun koyuna, bu bahçede bu
serapla…
serapla…

Mühendis / Yazar. Çeşitli kitap eklerinde kitap inceleme / eleştiri yazıları çıktı. Kalemkahveklavye site ve dergisinde öykü, deneme, kitap incelemeleri yazmaya devam ediyor.