Nick, meyve bahçesine uzanan yola saptığında yağmur durmuştu. Meyveler toplanmış, sonbahar rüzgarı yapraksız ağaçların arasından esiyordu. Nick şöyle bir durdu ve yağmurdan ıslanıp parlak kahverengiye dönen otlar arasına düşmüş bir elma alarak kalın yün montunun cebine attı. Yol, tepenin sonundaki meyve bahçesinde son buluyordu. Bacasından tüten duman ve yalın verandasıyla kulübe oradaydı. Arka tarafta garaj,...