Hayata gelmek başka şeydir, o hayatı atandığınız rolleri oynayarak sürdürmek bambaşka şey. Bazen hayattaki edimlerimizin değişik oyuncular tarafından canlandırıldığı sanısına kapıldığımız olmaz mı? Hatta daha da kötüsü, bizim değişik karakterleri canlandıran bir oyuncu olduğumuzun farkına varmamızdır. Öyleyse zaman kavramının arada sırada kaymalara uğramasına da şaşmamak gerekir. Kaya Ulusay, Zamansız’da günü tariflediğimiz karmaşanın içinde kısılıp kalmış bir insanı anlatıyor.
Kitaptan:
Bitmek üzere olan sigarasını tazelemek için paketi cebinden çıkarttı. Gün boyu ardı ardına yaktığı sigaralar boğazını paralamıştı. Hissettiği acıya inat, paketten çıkarttığı sigarayı dudaklarının arasına yerleştirdi. Şu garip dünyada ölmek için ne kadar çok seçenek vardı! Yaşamak içinse sınırlar belliydi. Düşünceleri beynine, ağzındaki sigaranın dumanının ciğerlerine yayılışından daha hızlı nüfuz ederken, ‘Yaşadıkları hayatın aslında hiçbir nabız belirtisi göstermeden sürüp gittiğini farkettiklerinde her şey çok geç olacak,’ diye düşündü; ‘Sistemin içinde, sisteme karşı ama sistemden kopamayan bir zavallıyım ben.’ Yanlışı gören ama haykıramayan bir korkaktı belki de.
Sosyal Medya hesapları
Twitter: @zamansizkitap
Instagram: @kayaulusay
E-Mail: zamansizkitap@gmail.com