Ferhan Yıldız’ın kaleme aldığı Evrenin Taşları – Bozkırdan Okyanusa Zamansız Bir Masal Doğan Kitap tarafından yayımlandı.
Evrenin kendine has bir dili vardır. Bu dilin kesin hükümleriyle önce yokluk, ardından da varlık ortaklaşıp kavramlaşır. İnsanoğlu tarafından evrenin birleştirici dilinden esinle kültler, kültürler ve söylenceler de zaman zaman ortak motiflere dönüşür.
Evrenin Taşları: Bozkırdan Okyanusa Zamansız bir Masal, anavatanlarından uzaklaştırılan farklı coğrafyalardan ve farklı kültürlerden iki klanın, Danların ve Hunların, beklenmedik bir şekilde bir araya gelişini ve ortak yanlarını keşfetme serüvenlerini efsaneler ve mitolojik öğelerle dolu bir macerayla sunuyor. Ve oluşturdukları yeni kimlikleriyle, tarihin karanlık çağlarındaki egemen güçlere meydan okuyan bu klanların, sahip oldukları hazineyi korumak için verdiği büyük mücadele hayal dünyasının sınırlarına doğru heyecanlı bir yolculuğa çıkarıyor bizleri…
Taşlardan büyük olanını eline aldı Lilet, aynı anda bir damla gözyaşı taşa ulaştı. Büyük bir gök gürültüsü bütün kuzeyi salladı. Hafif esen rüzgâr borana, gündüz geceye döndü. Şimşekler gökyüzünü, yıldırımlar yeryüzünü mühürlerken, gök bütün yükünü yere boşalttı.
Lilet gözlerini taşlardan kaldırdı. Bulutlar dağıldı, güneş yüzünü gösterdi. Kulaklarından kan gelmeye başladı. Herkes donmuş gibi Lilet’e bakıyordu. Tanık oldukları bu doğaüstü olay bütün oyunu değiştiriyordu. Lilet’in ruhu, taşların kalbi ve göğün yüzü arasında ilahi bir bağ vardı.Gullmuth ayağa kalktı ve adamlarına seslendi: “Şifacıları çağırın, leydinin kulaklarına baksınlar.”
Gunnar, Toren ve Gullmuth odadan dışarı çıktıklarında Gullmuth, Gunnar’ı sertçe kolundan tutarak sarstı. Normal şartlar altında böyle bir şey yapmaya asla cüret edemezdi. Ancak az önce Lilet’in yaşattıkları, Gunnar ve Gullmuth’un kaderlerini birbirine sıkı sıkıya bağlayacak gibi görünüyordu.
“Anlat bana. Bütün bu olanlar ne? Bu nasıl bir büyü böyle?”
Evrenin Taşları Yazarı Ferhan Yıldız Kimdir?
Öğretmen bir anne-babanın en küçük çocuğu olarak 1979 yılında dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Pendik’te bitirdikten sonra Haydarpaşa Anadolu Teknik Lisesi’nde öğrenimine devam etti ve hayatı boyunca kopamadığı, kendisini ruhen bağlı hissettiği Kadıköy’le bu vesileyle tanışmış oldu. On dört yaşında bir çocuk olarak Haydarpaşa-Gebze arası trenlerde bir sağdan bir soldan omuzlayan yolculardan sebep ayakları yerden kesildi. O gün bugündür ayakları yere basmamaktadır. Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde İşletme bölümünü bitirdikten sonra yirmi yıl boyunca bankacılık sektöründe çalıştı. Sağlık sorunları nedeniyle nedeniyle bu sektördeki kariyerine son veren Yıldız, iki senedir Kadıköy Altıyol’da esnaflık yapmakta ve eline geçen her fırsatta bir türlü alışamadığı gerçekliğin dışındaki âlemleri yazmaktadır. Evli, iki çocuk ve aynı zamanda iki kedi babasıdır.