Yaratıcı yazarlık konusu açıldıkça veya kendi derslerimde sıkça üzerinde durduğum bir nokta var: Bizde yaratıcı yazarlık, ithal ettiğimiz ve tam anlamıyla dönüştürüp kurumlaştıramadığımız birçok şey gibi eksik bir alan henüz. Yaratıcı yazarlık (veya yaratıcı yazı/yazım, vs…) kurgu veya edebi metinler yazmakla sınırlı bir disiplin gibi algılanıyor ve küçüklü büyüklü atölyelerin hemen hepsinde çoğunlukla kurguya yönelik genelgeçer içerikler sunuluyor katılımcılara.
Roman, öykü, şiir yazmak, yazma uğraşının belki büyük dilimini oluştursa da editörlüğün, yayıncılığın, yazarlığın ve hatta okurluğun kurumlaşabildiği ülkelerde yazma uğraşının kapsamı bu kadar dar algılanmıyor. Yaratıcı Yazarlık okulları ve atölyeleri de mümkün mertebe kurgu yazmakla kısıtlamıyor programlarını. Sözgelimi; bir iş e-postası yazmaktan bir rapor hazırlamaya, basit bir ödev yazmaktan kapsamlı bir tez hazırlamaya, gazetecilik/editörlük nevinden iş kollarında üretilecek içeriklerden köşe yazarlığına ve hatta blogger’lığa kadar, yazmaya dair bütün iş ve uğraşlar yaratıcı yazarlık alanına dahil ediliyor ki olması gereken de bu…
Dolayısıyla yaratıcı yazarlık kitapları da Türkçede yazılan örneklerin aksine daha kapsamlı bir yaklaşımla kaleme alınıyor. İşte, Metropolis Yayıncılık tarafından Banu Karakaş çevirisiyle Türkçeye kazandırılan Roy Peter Clark imzalı “Yazma Uğraşı” da bu kapsayıcı bakış açısıyla kaleme alınmış bir kitap. Kitabın alt ismi de içeriğini gayet güzel açıklıyor: “Eli kalem tutan herkesin karşılaştığı 21 soruna 210 çözüm önerisi”