Nancy ve Morrisey’e… Sanırım gölgeliklere ihtiyacı olan dondurma kalplerle oturup içmenin anlamsızlığını kavrayamadım. Bunun yerine çölde serap biçtim. Bir mucize yaklaşırken çoğalan mavi kaygılar gibi bir iki atımlık bir şeydi kaybedişim. Bir iki atımlık vodka. Bir iki atımlık raks. Bir iki atımlık kan pıhtısı. Yürürken düşünemem. Yürürken içdenizimi sana doğru bükemem.Yürürken doğruları söyleyemem. Bu oyunun bütün başrolleri dolu. Yan rolleri dolu. Payıma düşen mikrofonu taşımak. Bu da iyidir....