Öyle tarihler vardır ki yarattığı acıların şiddeti hiç eksilmez, onları yaşantımızın önemli bir parçası olarak sürekli hatırlarız. Hatta bir daha aynı acılar yaşanmasın, unutulmasın diye çabalarız. Aklımızdan isyanı, gönlümüzden sorumluluğu hiç çıkmayan 13 Mayıs 2014 tarihi de acısı hiç dinmeyen bir olayın tanığı olarak, yüreğimizde ağırlığını her daim hissettiren önemli olaylardan biri.
13 Mayıs 2014 tarihinde, Manisa’nın Soma ilçesinde, Soma Holding şirketlerinden Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin işlettiği madende, patlama sonrasında çıkan yangın ve su basması sonucu, 301 madenci yaşamını yitirdi. Türkiye tarihine, en çok kaybın yaşandığı iş kazası olarak geçen Soma Maden Kazası için Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin hazırlayıp 29 Eylül 2014’de kamuoyuna sundukları inceleme raporunun giriş bölümü, “İşçi sağlığı ve güvenliğinden uzak koşullarda, düşük ücretle, günde 10 saate kadar çalıştırılan 301 maden işçisinin hayatına mal olan Soma faciası, hileli taşeronluk düzenlemesi rödovans (kiralama) sisteminin gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştır. Burada yaşanan facianın sebebi, madenciliği, mühendisliğin bilim ve tekniğinden uzaklaştıran ve mühendisi işverenin insafına bırakan yanlış madencilik politikalarıdır. Bugüne kadar uyarılarımızın hiçbirini dikkate almayan hükümet; “Bu işin fıtratında var” diyerek bilim ve tekniğin karşısında olduğunu ilan etmiştir. Bu rapor ise, bilimin ve tekniğin sözüdür; Soma benzeri faciaların bir daha yaşanmaması için tüm sorumlularca, siyasi iktidarca ciddiye alınmalıdır.” cümleleriyle başlayıp teknik ve insani açıdan kazanın nedenlerini, oluş şeklini, yarattığı facianın boyutlarını bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. TMMOB’un raporunun tamamını internetten ulaşıp okumanız, daha kapsamlı bilgiler edinmeniz mümkün.
Ayrıca, facianın ardından başlatılan adli soruşturmaya, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma, Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle 51 sanığa Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davaya, yargılama sürecine ve sonuçlarına da internetten ulaşmanız mümkün. ODTÜ Maden Mühendisliği Profesörlerinden Dr. H. Şebnem Düzgün’ün, “KASITLI KÖRLÜK: SOMA FACİASI” başlıklı, facianın mesleki ve sosyolojik yönünü irdeleyen değerlendirmeyle, son yıllardaki insanı yok sayan çalışma koşullarına dikkat çeken birçok çalışmaya ulaşmanız da mümkün. Soma faciası mesleki örgütler, bilim insanları, sıradan yurttaş olarak hepimizin hem kendimizi hem de sistemi günlerce sorguladığımız bir olay olarak tarihteki yerini aldı.
Olaya duyarsız kalmayıp ses veren insanlar arasında edebiyatçılar da var. Öykü yazarı Hande Baba’nın ortaya koyduğu projeye ses ve el veren edebiyat dünyamızın bu duyarlı yazar ve şairleri, Soma Faciasına dikkat çekmeye çalışan, belleklerden silinmesine izin vermeyen Öykü Seçkisi Projesi çerçevesinde bir araya geldiler. Yazılan öyküler Hande Baba’nın önderliğinde bir havuzda toplandı ve gelirinin Soma Faciasında ölen işçilerin çocuklarına eğitim bursu olarak bırakılması kararlaştırıldı. Çatısını “Unutmadık! Unutturmayacağız!” sloganının oluşturduğu bu proje, Tilki Yayınevi etiketiyle 8 Kasım 2014 tarihli İstanbul Kitap fuarında “Ölüm Vardiyası” adıyla okuyucuyla buluştu. 37 yazardan oluşan ilk kitaptan sonra, destek vermek isteyen yazar sayısı artınca, projenin yola devam etmesi kararlaştırıldı.
I.si 2014 Kasım’ında çıkan “Ölüm Vardiyası” kitabının ilk baskısı hızla tükenince, birinci kitabın ikinci baskısıyla birlikte, ikinci öykü seçkisi de hazırlandı. Bu kez Kurgu Kültür Merkezi Yayınları’nın basımına el verdiği, “Ölüm Vardiyası I” ve “Ölüm Vardiyası II” Soma öyküleri seçkisi olarak, 6 Nisan 2019 İzmir Kitap Fuarında okuyucuyla buluştu. Büyük bir ilgiyle karşılanan kitabın her ikisinde toplam 72 öykü yer alıyor. Yitirdiğimiz 301 canın anısına 301 öyküye ulaşıncaya kadar seçkiyi devam ettirme kararı alan öykücüler, fuarlar dışında Soma faciasına ve diğer iş kazalarına da dikkat çekmek için farkındalık toplantıları yapmaya da devam ediyorlar.
Bu yıl da Facia’nın yıldönümü olan 13 Mayıs 2019’da, saat 15’de Kuşadası KUAKMER’de (F. Özel Arabul Kültür Merkezi ve Kent Müzesi) “Edebiyatımızda Soma” başlıklı panelde, kitaba el veren öykücüler, hem Soma’ya hem de işçi kazalarına dikkat çekmeye çalışacaklar. Unutmadıkları, yüreklerinde duydukları acıları, unutturmamak için konuşacaklar. Ayrıca 12 Mayıs 2019 Pazar günü 14.00’de Karadeniz Ereğli Atatürkçü Düşünce Derneği çatısı altında Ereğli AKM Nikâh Salonu’nda .