Arkamda kimsenin gücü yok. Bu hep böyleydi. Sırtında on
parmaklık desteğin, omzunda bir avuçluk güvenin yokluğuyla yaşayanlardanım ben.
Bu benim tercihim değil… Tercihler, sosyal varlık olduğunu sanan insanın ilk
ütopyasıdır. Yalanlardan konuşacaksak, tercih; en büyük yalandır.
parmaklık desteğin, omzunda bir avuçluk güvenin yokluğuyla yaşayanlardanım ben.
Bu benim tercihim değil… Tercihler, sosyal varlık olduğunu sanan insanın ilk
ütopyasıdır. Yalanlardan konuşacaksak, tercih; en büyük yalandır.
Eskiden gözüyle görmediği şeylere inanan insanlara
küfrederdim. Hayat, insanı küfrettiği
şeylere dönüştürüyor. Şimdi ben görmediklerime inanıyor muyum bilmiyorum ama
gördüklerime olan inancımı bitirdim. Hem de küfrederek…
küfrederdim. Hayat, insanı küfrettiği
şeylere dönüştürüyor. Şimdi ben görmediklerime inanıyor muyum bilmiyorum ama
gördüklerime olan inancımı bitirdim. Hem de küfrederek…
İnsan, rüyalardan gerçeğe döndüğünde mutlu olur. Gerçeğe
küfreden olur mu? Ben ediyorum. Çok sıkıldım kuyruk kuyruğa ilişkilerden, kimin
eli kimin cebinde belirsizliklerden… Sıkıldım sosyal hayat palavralarınızdan,
dostlarınızdan, beklentilerinizden, “aramıyorsun hayırsız”lardan, “birlikte
öleceğiz”lerden…
küfreden olur mu? Ben ediyorum. Çok sıkıldım kuyruk kuyruğa ilişkilerden, kimin
eli kimin cebinde belirsizliklerden… Sıkıldım sosyal hayat palavralarınızdan,
dostlarınızdan, beklentilerinizden, “aramıyorsun hayırsız”lardan, “birlikte
öleceğiz”lerden…
Sıkıldım mutluluğa olan saf aşkınızdan, evlilik ve kariyer saçmalıklarınızdan,
nasıl olduğunu anlayamadığım “her şey yolunda”larınızdan.
nasıl olduğunu anlayamadığım “her şey yolunda”larınızdan.
25 yıldır bu gezegende insan suretindeyim. Öncesini
bilmiyorum. Hangi şuursuz rüzgarın beni nerelerden yuvarladığını, hangi gıdaya
karıştırıp babamın testislerine sürüklediğini bilmiyorum. Belki de tabiat,
sakin ve korunaklı bir yerde olmamız için bizi bir adamın testisine, bir
kadının rahmine yolluyordur. İnsan korunaksızdır, bunu biliyorum. 25 yıl oldu, ne
testis kaldı, ne rahim; hala sürükleniyorum. Doğum, sünnet, askerlik, evlilik,
gebelik, yaşlılık… Hayat bir geçiş dönemidir. Beşikten mezara kadar.
bilmiyorum. Hangi şuursuz rüzgarın beni nerelerden yuvarladığını, hangi gıdaya
karıştırıp babamın testislerine sürüklediğini bilmiyorum. Belki de tabiat,
sakin ve korunaklı bir yerde olmamız için bizi bir adamın testisine, bir
kadının rahmine yolluyordur. İnsan korunaksızdır, bunu biliyorum. 25 yıl oldu, ne
testis kaldı, ne rahim; hala sürükleniyorum. Doğum, sünnet, askerlik, evlilik,
gebelik, yaşlılık… Hayat bir geçiş dönemidir. Beşikten mezara kadar.
Bazen bir yerinin acısını görmek için ters bir hareket
yapman gerekir. Yaşamak benim için bir ters hareket… Hastane yatağında baygın
yatan bir adamın, hayatta olduğunu ağrılarından anlaması gibi. İnsanlar
mutlulukla, eğlenceyle, sevişerek, aile kurarak, aşık olarak anlıyorlar hayatta
olduklarını. Ben de öyleydim. Olan bitenlerden sonra, mutlak tatmine inancımı
kaybettim. Şimdi zirveye ulaşabilen tatmin, tatmin değildir diye düşünüyorum.
Bitmeyen tek şey can sıkıntısıdır. Ben hayatta olduğumu sıkılarak anlıyorum.
Can sıkıntımın ve iç sıkıntımın varoluşsal olduğunu anladığımdan beri, hiçbir
hareketime neden aramıyorum. Çok sıkılıyorum sadece. Hepsi bu.
yapman gerekir. Yaşamak benim için bir ters hareket… Hastane yatağında baygın
yatan bir adamın, hayatta olduğunu ağrılarından anlaması gibi. İnsanlar
mutlulukla, eğlenceyle, sevişerek, aile kurarak, aşık olarak anlıyorlar hayatta
olduklarını. Ben de öyleydim. Olan bitenlerden sonra, mutlak tatmine inancımı
kaybettim. Şimdi zirveye ulaşabilen tatmin, tatmin değildir diye düşünüyorum.
Bitmeyen tek şey can sıkıntısıdır. Ben hayatta olduğumu sıkılarak anlıyorum.
Can sıkıntımın ve iç sıkıntımın varoluşsal olduğunu anladığımdan beri, hiçbir
hareketime neden aramıyorum. Çok sıkılıyorum sadece. Hepsi bu.
Adı konulmuş şeyler, bitebilen şeyler, doyabilen şeyler…
Hepsi ölüme direnmek için. Unutmak ve uyuşmak için. Yaptıklarımız bizi iyi veya
kötü yapmaz. Ölüme kadar oyalar sadece.
Hepsi ölüme direnmek için. Unutmak ve uyuşmak için. Yaptıklarımız bizi iyi veya
kötü yapmaz. Ölüme kadar oyalar sadece.
Ben oyalandığımın farkındayım, bununla yaşıyorum.
Mutluluksa, mutluluk bu… Sen farkında mısın?
Mutluluksa, mutluluk bu… Sen farkında mısın?
Tanrı’nın yalnızlığı Tanrılığındandır. Varoluşundan… Bu yüzden yalnızlık sonradan edinilmez, doğuştan insanda içkindir. Bazılarının yalnızlığı, Yaradan’ın yalnızlığına denktir. Mutluluk arayışı ise, boş insanların işidir.